DERGİMİZDEN

‘İktidarın, mücadele edebileceğimiz alanları yok etmeye yönelik hamleleri de sürüyor. Bu baskılara rağmen biz kadınlar her alanda mücadelemizi sürdürüyoruz.’

'Şöyle açıklayayım size, bir sabah uyanıyorsunuz ve bir kadının canice katledildiğini öğreniyorsunuz. İşte ben de bunları düşünerek çabalıyorum.'

‘Kadınlar kimse fark etmese de kayyım direnişinin merkezinde bulunuyordu çünkü gelecek kayyımın ilk icraatının kadın kuruluşlarını işlevsizleştirmek olacağı aşikardı.’

'Bu 25 Kasım, benim ilk eylemim oldu ve bunun devamının da geleceğini düşünüyorum. Çünkü birlikte hareket ettiğimizde, daha güvenli bir geleceği inşa edebileceğimize inanıyorum.'

'Biz kadınlar yediden yetmişe şiddet görüyoruz ve hayatlarımız mücadele ile geçiyor. Ben cesaretimi asla kaybetmedim, kendime olan inancım ile mücadele etmekten de hiç vazgeçmedim.'

‘Biz kadınlara düşen görev her zaman birliğin ve dayanışmanın yaşattığına dair olan inancımızı kaybetmeden yaşamak olmalı.’

Biz sesimizi duyurmaya çalışırken bize yapılan baskılar ve bu cinayetlerin, tecavüzlerin sebebini kadınların gece vakti dışarı çıkmasında arayanlar sayesinde maalesef giderek önemsizleştiriliyoruz.

'35-40 kişinin yemeğini yapmak, bulaşıklarını toplamak, mutfağın hijyeni için yıkamak ve temizleyip kurulamaktan canım çıkıyor. Artık ağrıdan geceleri uykuda sayıklıyorum.'

Nihayet mezun olup giderken onlar da helvayı değil, derslerimde yapıp ürettikleri en güzel şeyi, çok güzel şeyler yapabileceklerine dair o kanaati hatırlasınlar.

Birinden sıyrılsan öbürü yolunu kesiyor. "Bir yolunu buluruz" düşüncesiyle bundan kaçış yok. Tek kaçış yolu üzerimize çullanan bulutları dağıtmak.

Kasım sayımız yan yana gelişlerimizi artırmanın; talep ettiğimiz ve ihtiyaç duyduğumuz eşit, özgür, şiddetsiz, demokratik bir dünyayı inşa etmenin aracı olsun her birimizin elinde...

25 Kasım’ın Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele günü olduğunu öğrendiğinde kadınlar, fabrikalarda yaşadıkları mobbingi ve çevrelerindeki kadınların yaşadıklarını anlatmaya başlıyor.

‘Kadın işçilerin her türlü şiddete hayır derken iş yerinde yanı başındakine gelince gerekçeler aramasının bir anlamı var. Çünkü bu duruma karşı çıkarlarsa bir şey yapmak zorunda kalacaklar'

Tek adam düzeninin bir parçası olan adamlar, bin çeşit kızgın sesle bulandırmaya çalışıyor bizim gerçekliğimizi. Oysa biz bin çeşit kadın olarak tek bir ses veriyoruz.

Ben kurtuldum ama ben de ölebilirdim. Artık yeter! Kadın olarak yaşamak, özgür olmak ve insanca yaşayacağımız bir ücret almak istiyoruz.

Kadınlar, katili üreten, kadını korumayan tutumuyla AKP’nin bu ülkede şiddeti nasıl meşrulaştırdığını anlatıyor. Hepsinin öfkesi büyük.

Küçükçekmece’de kadınlarla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken kadın cinayetleri ve şiddet üzerine sohbet ettik.

Erkek personel ve kadın personeller arasında şefler rekabet ortamı yaratıyor.

Çalıştığımız arkadaşlarımızla toplanıp taleplerimizi ilettiğimizde müdür bize dönüp ‘Ben belediye değilim’ dedi. Biz de sendikalaşmaya karar verdik.

Kış geldi. Kış saati uygulaması başlamazsa, işten erken ayrılamazsak yarın öbür gün bizim de başımıza bir şey gelmesinden korkuyoruz.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.