DERGİMİZDEN

Barış için…

İşçilerin hakkından yapılan her tasarruf sermaye için mermi ve füze oluyor. Dolayısıyla bugün işçi ve emekçi kadınların barış talebini yükseltmesi sermayeye karşı mücadele etmesi anlamına geliyor.

Ekmek ve Gül dergisi Ağustos 2024 sayısı

Dergimizde tasarruf söylemlerine, hayatın dört bir yandan kuşatılmasına karşı yan yana gelme deneyimlerine yer veriyoruz.

Birliğimizle geçit vermeyeceğiz

Ücretlere zam bir zorunluluk haline gelmişken iktidar bu ihtiyacı daha fazla sömürüyle, daha fazla hakkı gasbederek perçinliyor...

İşte iktidarın vergi adaleti

Açıkladıkları paketlerde milyonlarca işçi ve emekçinin ciddi ücret kaybı yaşamasına neden olan vergi dilimi adaletsizliğini giderecek herhangi bir düzenleme var mı? Cevabını biliyoruz. HAYIR!

Fatmalardan bir Fatma

Emek sömürüsünün dergah kıskacından kaçışın, yoksulluğun insanların vicdansızlığından değil büsbütün bir sistemin sonucu olduğunu fark ediş hikayesi Fatma'nın hikayesi...

Biz ne zaman yaşayacağız hayatımızı?

‘Anlatacak derdimiz çok da mola süreleri yeterli değil. Bir molaya ne sığdırabilirsek.’

Suyu temiz içmek bile birliğimizle mümkün oldu

Fabrikada temiz içme suyu talebiyle başlayan birleşme, sendikal örgütlenme mücadelesine dönüşüyor...

Zenginlere vergi affı, bize zindan hayatı

‘Asgari ücrete zam yapılmayacağını öğrenir öğrenmez sıkıntı ve yaşadığımız ekonomik dar boğazı dillendirdik. Bize kibarca(!) kapı gösterildi.’

Kız kardeşlerimize soruyoruz, yanıtı birlikte arıyoruz

İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde Küçükçekmece Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği’nden kadınlar kadınların mahalledeki sorunlarını öğrenmek ve sorunlara birlikte çare bulmak için kolları sıvadı.

Bizi hatırladınız mı? Bizler Özak direnişçileriyiz

Urfa’nın ten yakan sıcaklarında Özak direnişçisi kadınlar olarak bir aradayız. Direnişimizin ardından patronlar ‘Ya burada da işçiler haklarından,gerçek sendikadan haberdar olursa’ diye korkuyorlar.

İşe gitmek için kaç vesait değiştireceğiz?

Tasarruf tebdirleriyle birlikte kaldırılacak servislere dair kamu emekçisi bir kadın endişelerini dile getiriyor: '4-5 vesaitle ulaşabileceğimiz iş yerimize nasıl tam saatinde varabileceğiz?'

İşçinin hakkına tedbir, emeğinden tasarruf

Esenyurt’ta metal ve tekstil işçisi kadınlar Kamuda Tasarruf Paketi’nin patronlara cesaret verdiğini söylerken kahvaltı ve servis haklarının gasbedildiğini anlatıyor.

Aylar geçiyor, poşet boşalıyor

Temmuz ayı biterken alışveriş yapanlarla sohbet etmek için Bursa’nın Görükle Mahallesi’nin cumartesi pazarına gidiyoruz. Herkesin ağzında tek söz: ‘3 ayda pazar poşeti yarı yarıya eksildi.’

Şimşekler çakıyor, kadınların kaygısı artıyor

Eskişehir’de kadınlar Şimşek programının hayatlarına yansımalarını anlatıyor. Üniversitelilerden emekli kadınlara her kesimin kaygıları artarken geçinmek daha zor hale geliyor.

‘Malzeme benden kıymetli değil!’

‘Yazdığım mektubu okuyan herkese seslenmek istiyorum. İşçiler birlik olsun... Mücadele etmeliyiz, bunu kendimiz için yapmalıyız.’

Bir MESEM hikayesi: 15 yaşında 12 saat çalışma, beş kuruş para

'Bana ‘Sen küçüksün, ne anlarsın’ diyorlar. Ama benim gururuma en çok dokunan şey hem düşük ücret almam hem de sabah onlar kahvaltı yapıp kahve içerken benim temizlik yapıyor olmam.'

Özelleştirmenin kararttığı ilçe: Elektrik kesintileri hayatı felç ediyor

‘Çok sık elektrikleri kesiyorlar. Sonra ani ve yüksek voltajla gelen elektrik buzdolabını, televizyonu, her şeyi bozuyor.’

Yaşamak zorken ölmek neden kolay?

‘Öldüren değil yaşatan bir sistem istiyorsak bu ancak bizim kendi ellerimizle kurulabilir.’

Mecliste patrona ilaç kadına zehir

Meclis tatile girdi. 1 Ekim’de yeniden yasamaya başlayacak. Bu yıl Meclisin gündemi, işçi ve emekçi kadınlar açısından oldukça yoğundu... Meclis patronlara kıyak geçerken işçilere, kadınlara ne kaldı?

Kreşimiz özelleştirilmesin!

Kadınların omuzlarına yüklenen çocuk bakımının sebebi olan, kadınları çalışma hayatından uzak tutma gayretinde olan iktidara bizler, çocuklarımızla meydanlara çıkarak cevap veriyoruz.