İÇİMİZDEN BİRİ

Zeynep 42 yaşında. Urfalı 8 çocuklu bir ailenin 6 erkek 2 kız çocuğundan en küçüğü. Zeynep’in hikayesi dayanışmayla, kendi ayakları üzerinde durmaya başlayan bir kadının hikayesi.

Müstesna 36 yaşında, 3 çocuk annesi. Geçimini gündüzleri atölyede çalışıp akşamları ise evde toka yaparak sağlıyor. Başka kadınların da gelir elde etmesi için toka işini onlara öğretiyor.

‘Bizi ihmal öldürdü. Hem önlemediler hem kurtarmadılar. Şimdi bir yılda evleri yapacağım diyorlar ama hâlâ su yok. Sürer mi böyle, sürmez. Bir sonu olacak elbet.... Onların da sonu gelecek.’

Çadırkentte kendine yeni bir yaşam kurma mücadelesi veriyor Serap. Küslüklerin bittiği, dayanışmanın yeni bir hayat yeşerttiği çadırkentte, bir solukta anlatıyor zorluklarla dolu yaşamını...

‘Ben tanıdım, tanıdıkça güvendim. Birbirimize ihtiyacımız var, kapıdan da kovsanız, bacadan girer yine de anlatırız, dinleriz, yan yana geliriz…’
BELLEK

1 Eylül Dünya Barış Günü; emperyalizmin yıkıcılığı, vahşeti ve buna karşı emekçilerin, işçilerin verdikleri mücadeleyi hatırlatmak ve büyütmek açısından büyük önem taşıyor.

Afganistan’ın Taliban tarafından işgal edilmesinin üzerinden nerdeyse iki yıl geçti. Kadınlar 1996 yılında yaşadıklarını tekrar yaşamaya başladı. Ama seslerini yükseltmekten korkmuyorlar.

Geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden Türkiye'nin en iyi keman virtüözlerinden Suna Kan'ı, yaşamını, Keman Anasanat Dalı Öğrencisi Atiye Eşkiza anlatıyor.

1976’da öğrencileriyle birlikte Almanya’daki ilk özerk kadın sığınmaevini kuran Prof. Maria Mies, kadın hakları için ve sermayeye karşı bir ömür mücadele etti.

‘Yaşanan deprem gerçeği bir daha gösterdi ki travmanın en büyük kısmını yaşayan çocuklar korunmaya muhtaç olduğu kadar, eğitime, oyuna ve sosyalleşmeye de ihtiyaç duyar.’
MEKTUP

Okul öncesinde "bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek” hakkı çocukların elinden alındı. İlkokul çatısındaki ana sınıflarında herkes kendi beslenmesini kendi getiriyor. Yani olan yiyor, olmayan bakıyor.

Çocukların bir öğün yemeğinin ellerinden alınması yetmezmiş gibi Esenyalı’ daki bir anaokulunun temizliğinin de veliler tarafından yapılması istendi.

Aanaokullarında yardımcı öğretmenin ücretinin bir kısmını da veliler ödüyor. Ekmek ve Gül'e mektup yazan bir veli soruyor: “Neden devletin sorumluluklarını bizim üzerimize yıkılıyor?”

Mektubumuz var! Devlete bağlı bir anaokulunda çalışan bir öğretmen, eğitimin nasıl ücretli hale getirildiğinden öğretmenlerin çalışma koşullarına eğitimin tüm gerçeklerini ortaya seriyor.

Atanmış yönetim, öğrencilere verdiği yurt sözlerini tutmadı. Kulüp odalarımızın elimizden alınmasını ve 3’lü ranzalarda koğuşta yaşar gibi yaşamayı kabul etmiyoruz.
DERGİMİZDEN

Dergimizin bu sayısında çocukların, kadınların etrafına sarılmaya çalışan kara bulutları nasıl dağıtacağımızı, bu kara bulutların ne amaçla etrafımıza sarıldığını tartışıyoruz. İyi okumalar…

Yetmez! Çağrımızı yineliyoruz, ‘Okullarda Bir Öğün Ücretsiz Sağlıklı Yemek’ eğitimin her kademesinde her çocuğun hakkı...

Yoksulluğu yaratan üretim ilişkilerini hedef almayan, bu üretim ilişkilerinin sürmesinin garantörü olanlara karşı bütünlüklü mücadeleyi ortaya koymayan bir mücadele yoksulluğumuza çare olamaz.

Sadece kendi kardeşim için değil, adını bilmediğim ama duygularıyla konuştuğum ve anlaştığım tüm kız kardeşlerim adına da özgür ve adaletli bir eğitim sistemi istiyorum.

Geçen sene yüz binlerce kadına ulaşan kampanya bir kazanım elde etmiş, Milli Eğitim Bakanlığı okul öncesi eğitimde ücretsiz bir öğün yemek vermek zorunda kalmıştı. Ancak bu bize yetmez.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.