Ortadoğu’da ve dünyada savaş çığırtkanlığının, ilhakların, çatışmaların emperyalist ülkeler açısından rantın, doğal kaynakların ve eğer kaldıysa ucuz işgücünün paylaşılması temelinde gerçekleştiği dönemde tüm kadınlar yeni bir sürece sürükleniyor. Türkiye de bundan bağımsız değil. İktidarın mali programları ve tek adam yönetimini tahkim etmek için faşizmini inşasını hızlandırma çabası kadınların hayatının tüm alanlarına sirayet ediyor.

Bu süreçte kadına yönelik şiddet her geçen gün artıyor. Ancak bu karanlık tabloya rağmen, kadınların öfkesi de büyüyor. Üniversitelerde öğrenciler öldürülen arkadaşları için eylemler düzenliyor, seslerini yükseltiyor; sokaklarda, iş yerlerinde, kampüslerde kadınlar yaşamak ve yaşadıkları koşulları değiştirmek için bir araya geliyor.

25 Kasım’a giderken bugün şiddetin temelindeki unsurları incelemek ve önümüze mücadele rotamızı güçlendirmek amacıyla bu dosyayı hazırladık.