DERGİMİZDEN
![‘Emeklilik hakkımız yok, susarsak çocuklarımızın da olmayacak!’](/storage/images/Ac6VsHpcVslUawTuN9OrS2fWnLidSYIzid4uXiQm-t.jpeg)
15 yıldır ev işçiliği yapan Elif, kendi gibi yüzlerce kadın tanımış, sadece bir ev işçisi biliyor emekli olabilen. Emeklilik hakkını gasbedecek istihdam paketine tepkisi büyük, bir de çağrısı var.
![İş mi çocuk mu ikilemine çözüm: Ücretsiz, nitelikli, güvenli kreşler](/storage/images/wekWiGm0IjzTQCoqGOraLmPGcC6TrEnAMtCjDMBo-t.jpeg)
Biz, ‘İş mi çocuk mu’ ikileminden kurtulup işe gitmek, çocuklarımızı da ücretsiz, nitelikli, güvenli kreşlere göndermek istiyoruz. Tüm kadınlarla kreş talebimizi yükseltelim.
![Yadigar Sokak’ın atölyelerinde anneler, kaldırımlarında çocuklar…](/storage/images/bwVf8uFjqCgABeFEjfqrg00EoEdKiaSAkpEEzzu3-t.jpeg)
İstanbul’da Zafer Mahallesi’nin arka sokakları bina altlarına sıralanmış atölyelerle, bu atölyeler de parça başına çalışan mahalleli kadınlarla dolu. Atölye önleri de çocuklarla…
![Ekmeğin zor girdiği evden devlet sabun parası istiyor!](/storage/images/3BGKODqCLQblyJS6LjVSLEIWd1SMiG5UotcZf4ok-t.jpeg)
İşsizlik, çocuk bakımı, yoksulluk içinde eğitimden yararlanma çabası… Adana’da Fatma ve Esra’nın yaşamı memleket tablosu gibi…
![Belediye işçisi Seher: Kısa çalışma uzatıldıkça yaşam derdi katlanıyor](/storage/images/URF8BDzrlJvudo7gpba9gyB9e6V7zkhCPXvwHYOz-t.jpeg)
Seher, iki çocuğuna tek başına bakmaya çalışan bir işçi. Sözde geçirildiği kadroyla ücreti zaten her gün erirken, şimdi de kısa çalışma ödeneğinden dertli.
![Nüfus mu planlaması mı ?!](/storage/images/kxbwVxjgIpU77IvO6ahtapaLvLZmlpIdTfUSyRBp-t.jpeg)
İnsanlık çocuk planlamasına ne zaman geçmiş, artan çocuk nüfusuna karşı ne zaman ‘Dur’ demişti? ‘Her sevişmeden de meyve almayalım’ dedikleri o dönem ne zaman gelmişti? İşte cevabı...
![‘Öğretmen’ de işçi, hem de en kölesinden!](/storage/images/bjDUeWdeldBpUyL73rVTiHvJ5Tb5GTTTuIMOVmNu-t.jpeg)
Özel bir okulda öğretmenlik yapan Mine, patronları kollayan sözleşmelerden, pandemide ağırlaşan koşullardan bahsederken çok değerli bir deneyim de paylaşıyor.
![‘Sabah ekmek arası peynir- zeytin, akşam makarnaya talim’](/storage/images/ImkIyKC5E3vNoLtmzKVmQxrbA2XU9vWcUw62nfLB-t.jpeg)
Ödevi için bir kişinin günlük besin kaydını tutması gereken üniversite öğrencisinin aldığı yanıtlar, memleketin halini ortaya seriyor…
![Hem ekmek parasına, hem de güvenimize engel!](/storage/images/ECyHd8woPcq1cK2ueKximRBapcv5tFf81HAvWV2K-t.jpeg)
El Emeği pazarında ürünler satan kadınlar pandemi gerekçesiyle uzak bir yere sürülmüş; sadece bir gün satış yapabilecekleri söylenmiş. Kadınlar dertli; ama sadece ekmek parası yüzünden değil!
![Hayatlarımız bize ait!](/storage/images/NlkI30fSrcgCkEqUQgOWiv3rYGWvlGsyYsleXW8w-t.jpeg)
Hayatın hiçbir noktasında kurtarılmayı bekleyen kadınlar olmamalıyız. Güçlü olmak zorundayız… Sistemin yarattığı kadınlara dönüşmek zorunda değiliz.
![Eğitimin yükü bizim omuzlarımızda!](/storage/images/v7RPaIYXFbqqw27zAZHJ4Uvc8YTdbg8isyxtrbPP-t.png)
'Üzerimizdeki yükün altında zaten eziliyoruz yıllardır, bu kadar sorunun içinde çocuklarımızın eğitimi de bize devredilmiş durumda.'
![Sözümüz, sesimiz, nefesimiz kesilmesin diye...](/storage/images/G3IsLXusDRxSpdmIlNgXGn4Q6r9r5pndHkYDrmVr-t.jpeg)
Yıllar içerisinde özgüvenimi kaybettim. Bir şeylere adım atmaya çalışırken hep çekindim, ‘Yapamam’ dedim. Neden yapamayayım? Bunlar hep içinde bulunduğumuz baskıların, zorbalıkların yansıması.
![Burası kadınlar ülkesi Meksika](/storage/images/HH0oHYi2aWiISj6nJz4id0Pv0ec7tQXYveOkXSfp-t.jpeg)
Kadınlar Ormanı Melisa Kesmez’in çevirisiyle yayımlanmış bir Jennifer Clement yapıtı. Sonsuz bir yoksulluk ve çaresizlik ortamında böylesi bir yaşama umut olmaya çalışan anne ve kızlarının romanı.
![Ekmek ve Gül Ekim 2020 sayısı](/storage/images/6NSenwkdUrV858fiwGWGdu3iu0twZPH1RgXnbX77-t.jpeg)
Ekim sayımızda, tarikat ve cemaat eliyle hayatları karartılan çocukları, pandemi ile birlikte derinleşen yoksulluğu, uzaktan eğitimi, yurtlarda büyüyen çocukların şimdisini tartışıyoruz...
![Bize layık görülene değil, layık olduğumuz eşit yaşama…](/storage/images/SmHZ34AjGeK3tJWk8HXqKwYpHP7cO26kqgd6ifyn-t.jpeg)
Bir domino taşı tarihten beri gelen, sıra sıra birbirini yıkan, yoksulluğu nesilden nesile taşıyan o taşların önüne ayağımızı koymadan, o yıkılan taşların yolu değişmeyecek. Değiştirelim o yolları...
![Tarikat, cemaat, AKP ve geleceğimiz](/storage/images/ozxuU2AYX4LnwNgt1Fc5erbVNmfGtV8Ath9E4ZHK-t.jpeg)
Çocuklarla evlenmenin meşrulaştırılması, taciz ve tecavüzün suç listesinden çıkarılması, kadınların açık pazarlarda meta olarak satıldığı karanlık bir çağ, bu yapılarca el oğuşturarak beklenmektedir.
![‘Tarikat şeyhi kızımı istismar eden erkeği affetmemizi istedi’](/storage/images/x6YWwboTkMHK4K4GuFwTSCwaNyqV3xI9mSm4cax0-t.jpeg)
Esenyalı’dan iki kız çocuğunun yaşadığı örnek tarikat eliyle çocukların hayatlarının nasıl da karartıldığını ortaya koyuyor. Şeyh, çocuğu istismara uğrayan babaya istismarcıyı affetmesini söylüyor.
![Yurtlar gerçeği: Devletin çocuk bakımının dönüşümü](/storage/images/TLtkeE0Yt9YwFP92JuHMHmcoC2u60Lj665H0OcaJ-t.jpeg)
Bakıma muhtaç çocukların devlet korumasında olduğu yurtlar ve kurumlar yeniden gündemde. Bu kurumlar nasıl kurumlar, sorunları neler, son yıllarda nasıl bir dönüşüm yaşadı?
![Yurtta yetişen Lale’yi ölüme mahkûm eden bir düzen!](/storage/images/g2vd4iKqYJNvmF3JHMvchM7ytOVjL6BYfmCMyvxF-t.jpeg)
Yurtta yetişen, devlete emanet edilen çocukların kaderi hep mi aynı olur? Lale de Aleyna da ölmeyebilirdi. Yanı başımızdaki Lale’nin hikayesinden biliyoruz; kurumların da bu cinayetler de payı var.
![Ankara Katliamı duruşmalarında 14 aylık bebeğiyle adalet arayan Nabile](/storage/images/BZcflt10V0iyPJmcNygDUDmK9bIVeLOgaYrLaXBX-t.jpeg)
10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitirenlerden Vahdettin Ozğan’ın eşi Nabile adalet arayışında en küçük çocuğu Serhat’ı mahkeme salonlarında büyütmüş bir kadın. Ve mücadelesinde hâlâ ısrarcı...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.