DERGİMİZDEN

Ekmek ve Gül dergisi Nisan 2024 sayısı

Fırtınanın ardından Mayıs'ın sıcaklığı yükselir...

Bahar rüzgarlarını fırtınaya çevirme vakti!

İşçi kadınlar; yoksulluk, yoksunluk, şiddet ve baskının ağırlığından kurtulabilmek için birbirlerine sesleniyor! Birbirlerini sınıf kardeşleriyle birlikte mücadeleye, 1 Mayıs’a çağırıyor!

İçimizdeki nar üstümüzdeki beyaz gömleği boyasın!

‘Bu yıl 1 Mayıs’ta tek adama ‘Seninle işimiz yeni başlıyor, dur bakalım o kadar kolay mı hayatlarımızı sermayeye peşkeş çekmek’ diyerek diş gösterelim!’

Bölgedeki kadınlar: ‘İnsanca yaşam istiyoruz’

Bölgedeki kadın emekçiler 1 Mayıs’a giderken ücretlerine zam, şiddetsiz bir yaşam ve sosyal haklarına kavuşmayı talep ediyor. Kısacası kadınlar insanca yaşamak istiyor.

‘8 saat canımız ne isterse’

‘Daha önce, küçük bir çocukken 1 Mayıs’a katılmıştım. Şimdi talepleri olan genç bir işçi olarak katılacağım.’

1 Mayıs: Tatil değil, mücadele günü

‘Bugün taleplerimiz dinlensin, kadınlar olarak biz de varız diyorsak haklarımız için hep beraber savaşmaktan öte yol yok.’

Emeklilikte hayaller başka hayat çok başka

‘Emekli olduktan sonra çocuğumu alıp, gezip dolaşmak, turlara katılmak, tatile çıkmak gibi hayallerim vardı. Ama geldiğimiz durumda hepsi hayal olarak kaldı.’

Sandıktan çıkan umutla haydi baharı getirmeye

‘Sandıktan çıkardığımız olumlu sonuçlarla sahada da örgütlenme ve mücadeleyle kazanma zamanı.’

Değişim kadınlarda umut yeşertti

Bir ayda Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’ne ihtiyaçları için başvuran 950 kadınla yerel seçimleri de konuştuk. Yönetimin değişmesi isteği ise sandığa yansıdı.

Kayyum dediğin bir varmış bir yokmuş

Bu mazbata evinde tencere tavasıyla, ışık açıp kapatmasıyla, kornasıyla, merkez ve ara sokakları yoğun polis müdahalesine rağmen doldurmasıyla ve kararlılığıyla direnişe geçen halkın mazbatasıdır.’

Sesine ses katabilmek için…

Henüz güneş doğmadan fabrika yolunu tutan kadınlardan biri Senem. Hayatı iş, yoksulluk ve hayal kırıklıklarıyla doldurulmuş olsa da Senem, bu döngüden çıkmak için mücadele etmesi gerektiğini biliyor.

Kurtuluş için ya birleşeceğiz ya birleşeceğiz!

Orta Vadeli Plan, Türkiye’de özellikle kadınlar için ballandıra ballandıra anlattığı esnek çalışma modeli bugün mülteci kadınların bire bir yaşadığı hayatın kendisi.

Bu neyin müjdesi?

Son dönemde sıkça dergilerde, yayınlarda da yer verilen, geleneksel çalışma yöntemlerinin karşısında bir model olarak tasvir edilen güvenceli esneklik kavramı ne ifade ediyor?

Sovyetler’ deki yaşam yarınımıza ışık tutsun...

Sovyetler öğretiyor. Sovyetler’ de gördüğümüz yaşam, bugün sürdürdüğümüz bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek kampanyasına yansıyor.

Tasarrufu sarayın mutfağından yapın!

Okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek için mücadele eden Zaide, yönetenlerin kendileri için çarçur ettiği bütçeyi çocukların beslenme hakkı için çok görenlere sesleniyor.

‘Onlar TOGG’la övünürken ekmeğimiz küçüldü’

Ankara, Yenimahalle’de seçim sürecinde çaldığımız her kapıda duyduğumuz şey yoksulluk oldu.

Sihirbazlara ihtiyacımız kalmayıncaya kadar

Hizmet edebilecek bir makama gelmiş hemcinslerimizin kusurunu bulmaya değil, varsa eğer yapıcı eleştirilerimizi iletip destek olmaya çalışmalıyız. Bu anlamda bir “kadın eli” değmeli dünyamıza.

Medeniyetin ve yoksulluğun şehri: Urfa

‘Ne dersiniz kadınlar, dönelim mi yüzümüzü birliğe, beraberliğe? Dönelim de değişsin mi bu düzen?’

Kadına şiddette ‘kovuşturmaya yer yok’muş!

‘Kadınlar ayrılmak istediklerinde şiddet gördükleri evlerden hemen kurtulamıyorlar. Evden ayrıldığında bu sefer de boşanma süreci ile uğraşmak zorunda kalıyorlar.’

‘İtirazımız var’

Yoğun bakım servisinde, ağır koşullarda mesai yapıyoruz. İşbaşı yaparken, 'Vücudumuzun ağrımayan yeri yoktur', 'Bu dertler yüzünden emekli olduktan sonra uzun yaşayamayız' diye dert yanıyoruz.