Didim Kadın Platformu çağrısıyla bir araya gelen Didim Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, artan kadın cinayetlerine, 11. Yargı Paketi’ne ve basına yönelik saldırılara karşı basın açıklaması yaptı.
Atatürk Caddesi’nde gerçekleştirilen açıklamayı platform adına Gülten Dokuyan okudu. Kadınlar, “Şiddet bir toplumsal yara haline geldi, devlet sorumluluğunu yerine getirmiyor” dedi. Dokuyan, Türkiye’de her üç kadından birinin fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik şiddete maruz kaldığı söyleyerek, “Her yıl yüzlerce kadın öldürülüyor. Kadın cinayetleri azalacağına artıyor” dedi. Kadınların çalışma yaşamında güvencesiz koşullara itildiği belirten Dokuyan, “Kadınların siyasete ve karar mekanizmalarına katılımı hâlâ çok düşük. Cinsiyet eşitliğinde Türkiye, 144 ülke arasında 130. sırada” ifadelerini kullandı.
“Rojin Kabaiş’in katili hâlâ aramızda geziyor”
27 Eylül 2024’te kaybolduktan sonra Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş davasına da dikkat çeken Dokuyan, “Rojin’in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA bulundu. Ancak delillerin gizlenmesi, soruşturmadaki gecikmeler ve ‘çevresel bulaşma’ gerekçeleri kamuoyunda ciddi kuşku yarattı” dedi. Dosyanın derhal aydınlatılması çağrısı yapan Dokuyan, “Rojin’in katili hâlâ aramızda gezerken, dosyalar raflarda tozlanıyor” diye ekledi.
Dokuyan, 2025’in ilk 9 ayında 290 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü, 71 kadının ölümünün ise şüpheli olarak kayıtlara geçtiğini hatırlattı.
“Gazetecilik suç değildir”
Açıklamada ayrıca, geçtiğimiz günlerde uğradığı saldırı sonucu yaşamını yitiren gazeteci Hakan Tosun anıldı. Dokuyan, “Bu saldırı yalnızca bir gazeteciye değil, topluma, özgür basına ve haber alma hakkına yapılmıştır” diye konuştu. TELE1’e yargı kararı olmaksızın kayyım atanmasına da tepki gösteren Dokuyan, “Gazetecilik suç değildir, özgür basın susturulamaz” dedi.
“11. Yargı Paketi kadınların ve LGBTİ’lerin haklarını hedef alıyor”
Dokuyan, 11. Yargı Paketi’nin kadınların, çocukların ve LGBTİ’lerin haklarını kısıtlayan hükümler içerdiğine dikkat çekerek şunları söyledi; “Bu paketle kadınların yaşam tarzı, kıyafeti, hatta sokakta nasıl davranacağı bile kontrol altına alınmak isteniyor. Aynı cinsiyetten kişilerin evlilik töreni bile suç sayılabilecek.”
Devletin ve siyasi iktidarların, şiddetin önlenmesi için sorumluluk almak zorunda olduğu vurgulayan Dokuyan, “Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın önlenmesi için gerekli yasal düzenlemeleri yapmak, toplumsal zihniyet dönüşümünü sağlamak devletin görevidir. Kazandığımız hiçbir hakkın elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN






















