MEKTUP
'Uğradığımız sistematik şiddetin arttığı bu zamanlarda, birbirimizin ellerimizi daha sıkı sıkı tutacak; yan yana gelemesek de yalnız yürümediğimizi fark edeceğiz.'
'Kartalkaya’da yaşanan bu trajedi, aslında hepimizin hikâyesi. Çünkü bu düzen, hayatlarımızı kâr hırsına feda ediyor. Ama biliyorum ki bu böyle sürüp gitmek zorunda değil.'
'Çevremdeki herkes bana bu 150 bin liralık evlilik kredisi haberini gönderdi "Mutlaka başvurmalısın" diye. Evet, ihtiyacımız olduğu için başvurdum. Ama biliyorum ki onaylanmayacak.'
'Bizler emekçiyiz, alnımızın teriyle çalışan insanlarız. Bu yağları satamazsak nasıl evimize, çocuğumuza bakacağız, nasıl evimizi geçindireceğiz?'
'Bu mektubu yazıyorum çünkü biliyorum ki benim gibi hisseden başka kadınlar da var. Kimi çalışırken, kimi evde, kimi başka mücadeleler verirken…'
'Artık lojman, servis, yemek, kreş gibi haklar ütopya gibi geliyor. Oysa bunlar yılımızı daha iyi geçirmemize olanak sağlayacak temel şeyler olabilir.'
İnsanın giden sağlığına üzülmesi için bile yaşamak için giderlerini karşılayabiliyor olması gerekiyor. Oksijen makinesi 7/24 çalıştığı için elektrik faturası da haliyle 3 katına çıkıyor...
‘Bu şekilde geçinmek kenarda dursun yaşamak çok zor. Böyle sürmesi de mümkün görünmüyor.’
'Ben dönmeyi düşünmüyorum çünkü ülkeyi kim yönetecek belli değil, her şey daha kötü olacak gibi geliyor bana.'
‘Sokakta, okulda, fabrikada, evde şiddetin her türlüsünü yaşıyoruz. Çevremizde birçok insan ilk bizi yargılıyor, kendisinde bizim hayatımıza dair söz söylemeyi hak görüyor.’
‘Kadınlar için daha güvenli ve eşit bir dünya inşa etmek adına mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu anıt, kayıplarımızı anarken geleceği değiştirme kararlılığımızın bir simgesi olmaya devam edecek.’
'Başkalarının yüklediği rollerin ötesine geçip kendi hikayemi yazmaya devam etmeyi diliyorum. Bütün kadınları toplumsal rollerin ötesine geçip kendi hikayelerini yazmaya davet ediyorum.'
‘Kendim için endişelenmek bir yana, çocuklarımız o saatlerde okula gidiyor. Köpek saldırısından ve başka her türlü şeyin yaşanmasından korkar hale geldim. Bu sistemin değişmesini istiyorum.’
Şimdiki işimde de kadınların özellikle daha zor koşullarda çalıştığını gördüm. Kadınlar hem maddi açıdan hem de iş yükü açısından erkeklere göre daha dezavantajlı.
'Kadın işçiler olarak, yoksulluğu kabul etmiyoruz. Yoksulluk, bir yaşam biçimi olamaz. Bizler, asgari ücretin artmasıyla birlikte bu düzenin değişmesini, kadınların ekonomik eşitliğini talep ediyoruz'
'Biz kadınlar, hiçbir zaman yalnız değiliz. 2024’te kaybettiklerimizi anarken 2025’te kazandıklarımızla yola çıkacağız.'
Buradan Aile Bakanına sesleniyorum: 'Şiddete sıfır tolerans gösteriyoruz' derken bizimle dalga mı geçiyor? Kadınların çocukların öldürülmediği bir yıl istiyorum.
'Sadece mutfak masrafını düşünmek, giyim, kuşam, eğlenmeyi gözden çıkarmak… Artık bunlar değişsin istiyorum.'
'2025'ten beklentime gelince, hakkın hukukun olduğu, herkesin emeğinin karşılığını aldığı, çocukların isteklerini borçsuz karşılayacağım bir yıl olmasını diliyorum.'
'Bize reva görülen ücretlere karşı net tavır almadıkça, beraber olmadıkça, mücadeleyle bu düzene dur demedikçe senin makus geleceğini hep başkaları yazacak.'
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.