MEKTUP

‘Cana can demesini bizler de biliyoruz ama demedik. Biz yaşam hakkımızın etkili, yeterli cezalarla güvence altına alınmasını istiyoruz.’

‘Rojîn’e ne olduğunun, arkadaşımızın nasıl kaybettirildiğinin hesabını sormaya devam edeceğiz. Sesimiz katledilen, kaybettirilen tüm kadınlar için çıkacak.’

Kampüsün içinde kalan arkadaşlarımın en büyük şikayeti sabah ve akşam saatlerinde yabancı insanların onları taciz etmesi.

Tüm gerçekler yüzüne vurulunca insan afallıyor ama bu afallamadan sonra daha çok çabalama, bir şeyler için direnme isteği yükseliyor içinde.

‘Devlet bir çocuğun dünyaya gelmesinden itibaren yaşam hakkını nasıl garantiye alacak? Para hırsıyla bebek çetelerinin, sağlıkta özelleştirmenin önünü açanlar hesap verecek mi?’

Smear testini yaptırmak bedava, ama HPV aşısı 12 bin lira… Bu sağlık sisteminde kendimizi nasıl sağlıklı tutacağız?

İyi koşullar için kurumdan kuruma koşturuyorlar. Kurumların kapılarıysa engelli bireylere neredeyse kapalı.

Ne çok istiyordum para kazanmak. Ben de varım bu toplumda diyebilmek. Fikirlerimle taban tabana zıt bir partiye üye olmak zorunda kalmak yetmezmiş gibi iş yerinde mobbingle, kocamla baş etmeliyim.

Ben de çalışmayı çok istiyorum ama maalesef yapamıyorum. Kızım ortaokula gittiği için çalışamıyorum.

İş yerinde sorumluluğum çok fazla olduğundan çok yoruluyorum. Aynı şekilde evde de bütün sorumluluk bende olduğu için çocuğun okulu, yemek, temizlik, alışveriş derken yorgunluğum bitmiyor.

'Çocuk istismarı, kadın cinayetleri konusunda yapılması gerekenler dururken biz kadın eğitim emekçilerinin kıyafeti, giyinmesi sorunmuş gibi yansıtılması da oldukça düşündürücüdür.'

'Ben çocuk kalmak istiyorum. Ama maalesef bu gördüklerim, yaşadıklarımız benim çocuk olarak yaşamama izin vermiyor. Yetişkin olmaya zorluyor.'

Bugün bir sıraya ne kadar uzun bakılırsa o kadar uzun baktım. Ortaokul öğrencisi sırasının üzerinde unutulmuş bir dövizde "Korku ile Yaşayan Tüm Kadınların Hesabı Sorulacak" yazıyordu.

'Ne olurdu mesela dünyada herkes eşit olsaydı? Biraz uçuk kaçık geliyor bugünün gerçekliğinden bakınca ama mümkün!'

Faillerin sırtları sıvazlanarak serbest bırakılmaması için bu düzenin karşısında durmamız gerekiyor, birimizin bile aramızdan eksilmemesi için örgütlenmemiz, birlikte mücadele vermemiz gerekiyor

Güzellemesi yapılan köy hayatının gerçek yüzünde kadın olmak nasıl? Neslihan köyde yaşayan tarım veya hayvancılık yapan bir kadının bir gününün nasıl geçtiğini anlatıyor...

Kadın eğitim emekçileri olarak diyoruz ki: Can güvenliğimiz yok! Eşit işe eşit ücret almıyoruz! Yoksulluk sınırının altında maaşlarla çalışıyoruz!

Biz eğitim emekçisi kadınlar nasıl giyineceğimiz tartışmasıyla ayrışmaya, ayrıştırmaya ve eğitimin, eğitim emekçilerinin sorunlarının perdelenmesine izin vermemeliyiz.

Görüyoruz ki kadınları diline, dinine, giydiği kıyafete göre ayırmaya çalışan, yıllarca kadın düşmanlığını körükleyen zihniyete karşı; kadınlar birbirine güveniyor ve birbirinden güç alıyorlar.

MEB'in kadın öğretmenlere “giyinmeyi öğretmek” için Dış Görünüm ve Giyim Kodları dersine kadın eğitim emekçileri tepkili. Aydın Söke'den Eğitim Sen'li kadınlar Ekmek ve Gül'e yazdı.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.