İÇİMİZDEN BİRİ

Yaşamını baştan yazan Sevgi: Ben yaşamak istiyorum. Özgür olmak istiyorum. Bu zamana kadar hem baba evinde hem koca evinde hep dayak yedim artık böyle bir hayatı istemiyorum.

Şiddetten kaçmaya çalışırken güvencesiz çalışmaya tutulan Gül’ün hikayesi, kadınların mahkum edilmeye çalışıldıkları yaşamın sistematikliğini ortaya koyuyor.

Sivas’ta yaşayan 47 yaşındaki Şahset Kurugöl 8 ay önce devraldığı kıraathaneyi işletiyor, ama ne zorluklarla! Önyargıların yanı sıra bir de ekonomik zorluklara göğüs germeye çalışıyor.

15 yıldır otomobil lastiği tamir eden Mümine Gökçe ‘Keşke daha önce başlasaydım bu işe’ diyor. ‘Kadınsın, nasıl yapacaksın’ sözlerine karşılık da ‘Kadınlar her işi rahatlıkla yapar’ karşılığı veriyor.

‘Ben et yemeği çıkınca ya da sütlaç çıkınca paketleyip ya da ekmeğin içine koyarak eve götürüp kardeşlerime yediriyorum. Bu bana çok dokunuyor.’
BELLEK

La Malinche, Aztek’in işgalinde önemli rol oynamıştı. Peki, o bir kahraman mı, yoksa hain mi? Sorduğunuz kişiye göre bu sorunun cevabı değişecektir.

Sovyetler Birliği Kahramanı unvanını alan il kadın olan Zoya, faşizme karşı mücadelede sosyalizmin inşasını, halklarının mutluluğunu, özgürlüğünü ve bağımsızlığını savunmak için can verdi.

Resmi tarihte unutulsalar, unutturulsalar da faşizme karşı mücadelede kadınlar tüm yok saymalara karşı varlar. Bu kadın kahramanları yokmuş gibi göstermek tarih çarpıtıcılığından başka bir şey değil.

Bilim alanında kadınların başarılarını küçümseme ve erkek meslektaşlarına atfetme durumunun altında yatan en önemli etmenlerden biri toplumsal cinsiyet rolleri ve kadınlara yönelik kalıp yargılar.

Savaştan sonra İngiltere’de dünyanın ilk modern sivil hemşire okulunu açan Florence Nightingale’in 12 Mayıs’taki doğum günü Dünya Hemşireler Günü olarak kutlanır.
MEKTUP

‘İçeride konuşmayalım diye bizi susturmak istediler ama dışarıda daha gür ve daha güçlü çıkıyor sesimiz. Konuşamayan, susturulan, sindirilen kadınlar için de konuşmaya direnmeye, devam edeceğiz.’

ETF Tekstil fabrikasında 7 gündür gasbedilen kıdem tazminatı ve ikramiyeleri için direnen işçilerin mücadelesi sürüyor. Eşinin mücadelesini destekleyen Meral Yiğit duygularını Ekmek ve Gül’e yazdı.

Devletlere müdahale edemiyoruz da ülkemize giren yabancıları mı sorun görüyoruz? Karşı çıkmamız gereken onların gelmesi mi, mültecileri güvencesiz, statüsüz bırakan göç politikaları mı?

Özellikle yaz aylarında çalışan ebeveynler için çocuk bakımı ciddi bir soruna dönüşüyor. 7/24 ücretsiz kreş talebi çok yakıcıyken, sağlık emekçisi kadınlar bunu nasıl yaşıyor, bir mercek tutalım…

'Bize düşen akşamları barda, sabahları kurslarda çalışarak hem o günün yemek parasını çıkarmak ve KYK borcumuzu ödemenin çabası oluyor.'
DERGİMİZDEN

Hayatın her alanında her türlü zorluğa karşı yan yana gelme, karşı koyma, dayanışma hikayelerimizi birlikte yazıp, birlikte anlattığımız yeni bir dergi ile yine karşınızdayız.

Ve işte böyle böyle büyüyor bizim dayanışma hikayelerimiz. Yan yana gelme, karşı koyma hikayelerimizi birlikte yazıyoruz ve her seferinde her deneyimden öğrenip daha da güçleniyoruz…

Biz ‘Bu zamlarla yaşanmaz, yapılan zamlar geri alınsın’ dedikçe imkânsız diyorlar. Onlar da biliyorlar ki tüm bu taleplerin gerçekleşmesi mümkün ve hatta zorunlu.

Fabrikalardan yükselen ‘bir şey yapmalıyız’ sesleri artmaya devam ederken 3 ayrı fabrikadan konuştuğumuz kadın işçilerin anlattıkları gösteriyor ki, işçiler var olanı değiştirmek için adım atıyor.

‘Nasıl bir sendika bizi gerçekten örgütlü kılar’ diye sormaktan vazgeçmemeliyiz. Birimlerden atölyelere gerçek bir örgütlülük sağlanmadığı, tüm karar süreçlerinde yer almadığımız sürece kazanamayız.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.