MEKTUP
Çimse-İş Sendikası işçiye değer vermeyen, işçilerin kendilerini sorgulamasından rahatsız olan patron yanlısı bir sendika. Sendikalı işçiyiz ama sendika hiçbir zaman yanımızda olmuyor.
Türk Metal ise 8 Mart’ı bile kendi çıkarları uğruna değerlendiriyor, iktidarın siyasi çıkarlarına uygun hareket ediyor. Bizi 8 Mart’ta Ankara’ya götürmek istiyorlar.
Ailemden, çocuklarımdan, eşimden az da olsa değer görmek isterdim. Evimde huzur, toplumda söz hakkım olsun isterdim. Kısacası hem kadın olarak hem işçi olarak hakkım neyse, onu isterdim.
Bir öğretmenin penceresinden, savaşın çocukları nasıl etkilediğine bakmak ister misiniz? İnanın bu hikaye başka birçok yaşamın parçası...
Birkaç saniye hayalini kurun, bir savaşın içindesiniz. Korkunç bir çığlık, silah ve bomba sesleri, insanlar ölüyor yanı başınızda. Biri belki en yakınınız, sevdiğiniz. Ne hissedersiniz?
Esenyurt’ta depo işçisi kadınların barış mesajını getirdik sizlere, “Fidanlar kırılmasın, güllerimiz solmasın, analar ağlamasın. Sevgi ortak dilimiz, dünya bizim ülkemiz.”
Çocuklarımıza açlığın, sefaletin olmadığı korkuyla yaşamın sürmediği, kendilerini özgürce ifade edebilen bireyler olarak yetiştirmek için barış ve huzur dolu bir dünya istiyoruz.
Başlığı görünce bile mis gibi lavanta kokuları geldi mi burnunuza? Bir de yazıyı okuyun. Kendinizi lavanta tarlalarında bulacaksınız.
sal kendini… bilemezsen bileme...
Edremit’te bir araya gelen, sorunlarını konuşan, dertleşen Ekmek ve Gül okuru kadınlar hem bilgilendi hem de 8 Mart’ta alanlarda olma çağrısı yaptı.
Gemlik Yazaki fabrikası MESS kapsamında değil ve fabrikada sendika yok. Metal sözleşmeleri sonrası işçiler grev yaparak kendi ücretlerinde de iyileştirme istedi. İyileştirme oldu ama...
İşçilerin hak aramalarının engellenmesi, iş cinayetlerinin ‘fıtrat’mış gibi gösterilmesi, kendileri gibi düşünmeyenlerin düşmanlaştırılması, hepsi birbirini besleyen durumlar olarak karşımıza çıkıyor.
“içine koca bir dünya sığdıran bu mektup düştü yoluma bugün. heyecandan konuşamadan aradım selma’yı… göğsümde deli bir kuş.. dedim; bunu paylaşmak istiyorum”
Bu dönem de 2018 asgari ücretin uygulanmasıyla birlikte öğrendik ki primlerimizi kesmişler. Ücretlerimiz çok düşük, ben 7 yıllık işçi olmama rağmen aldığım asgari ücret.
Uykunun en derin yerinde komşunuz olan kadının bağırtısı ile uyanıyor; geçirdiği krize karşı ona destek olmaya çalışıyorsunuz. Hayatımızın bütününe sirayet eden şiddete karşı tek yolumuz; dayanışma.
Aslında Sütlüoğlu futbol takımındaki kadınlara yardım etmenin günah olduğunu söylerken zihniyetini açıkça belli etti. Çünkü Sütlüoğlu, yıllardır kendisine çay toplayan kadınlara da asla yardım etmedi.
Bir hikayedir okuyacağınız, yaşamın tam orta yerinden. Mücadele eden, direnen, yaşamı kuran, kendini yeniden ve yeniden yaratan kadınların hikayesi...
Barışma teklifini kabul etmediği gerekçesiyle Büşra’yı tornavidayla öldürmeye çalıştı eşi. Yaralama davası ise zabıtlara “Basit yaralama” olarak geçti. Büşra kadınları dayanışmaya çağırıyor.
‘Artık susmayalım! ZEYTİN DALI barışın simgesi ve bırakın öyle kalsın. Savaşı hiçbir şey simgelemesin. Analar ağlamasın, gülsün; gülsün ki bütün bir dünya gülsün...’
14’ünde evlendirilen, 16’sında anne olan bir kadının isyanı: “Benim yaşadıklarım 12 yıl öncede kaldı. Şimdi bu 115 kızı o kadar iyi anlıyorum ki bana sebep olanlar onlara da sebeptir. Hesap sorulsun!”
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.