Asla pes etmeyelim...
20 Temmuz 2016’da büyük oğlumun öldüğünü öğrendim. O gün hayatım “bitti” demiştim. “Ben bir hiçim, artık yaşayamam”, demiştim. Ama hayat devam ediyor ki ben bu yazıyı yazıyorum.

Sizinle bir şeyler paylaşmak için bu yazıyı yazmaya karar verdim. Belki benim yazdıklarımı binlerce insan yaşamıştır ama bunları dile getirerek acılarımızı kabullenmek daha kolay olur diye yazmak istedim. 13 yıl önce şiddet gördüğüm eşimden boşandım. İki çocuğum vardı, biri 7, diğeri 9 yaşında. Şiddet ve baskıdan dolayı o dönem psikolojim çok yıpranmıştı ve bu süreçte bana imzalattıkları belgelerle çocukların velayeti babaya geçmişti. Çocuklarımı sadece bir yıl görebildim, sonra göstermedi babaları...

20 Temmuz 2016’da büyük oğlumun öldüğünü öğrendim. O gün hayatım “bitti” demiştim. “Ben bir hiçim, artık yaşayamam” demiştim. Ama hayat devam ediyor ki ben bu yazıyı yazıyorum. Bu 3 yıl içerisinde çok şey yaşadım. İlk bir yıl her ayın 20’sinde mezara gittim, kendimde değildim. Oğlumun ölümünü kabullenemedim. Benim yaşadıklarımı herkes yaşıyormuş; böyle sevdiklerini kaybedince meğer. Sonra zaman ilerledi, kendimi suçladım... Belki “boşanmasaydık olmazdı, ölmezdi oğlum” diye. Daha sonra öfke nöbetleri başladı, “neden benim başıma geldi” diye... Babaya öfkem daha çoktu tabii ki, yıllardır oğlumu bana göstermedi, çocuklarıma bakmadı... Kendimi boşlukta hissettim... Çocuklara kötü davranan kimse varsa onlarla kavga etmeye başladım. Öfkemi onlardan almaya çalıştım. Belirli bir dönem sonra kendini iyice kaybediyor insan; ailenden, arkadaşlarından, sevdiklerinden, kısacası herkesten kaçmak, evden dışarı çıkmamak... Büyük bir depresyon yaşadım.

Tanıdık tanımadık herkese “benim oğlum öldü” demek çok zor. Acılar azalıyor ama çok zor geçiyor. Destek, dayanışma lazım bunları atlatmak için. Ben de yardım aldım. Çünkü bu olaylarla başka türlü baş edemezdim. Tıbbi yardım aldım. Psikolog ve psikiyatri tedavilerimi sürdürdüm, bu zamanda ailem ve arkadaşlarım her zaman yanımda oldular. Şu an durumumu merak etmişsinizdir, sadece acıyla yaşamayı kabullendim. Benim bu 3 yılda çıkardığım ve size söylemek istediğim şey; kendinizi sevin, hayata sıkı sıkı bağlanın, asla pes etmeyin, her ne konuda olursa olsun kendinize güvenin, ölümü de kabullenmek gerekir... Bir de her zaman bir umut daima vardır. Umudunuzu kaybetmeyin, bazı şeyleri kabullenmek lazım. Ya kabullenir hayata kaldığınız yerden devam edersiniz ya da yalnız kalıp yok olup gidersiniz. Son bir tavsiye “yazın” inanın çok iyi geldiğini göreceksiniz...

İlgili haberler
Birlikte öğrendik, birlikte değiştik

Esenyalı Kadın Derneğinde 12 hafta süren eğitim programının ardından kadınlar kendilerindeki dönüşüm...

Yaşamak istiyoruz, hepsi bu

Adalet arayan benim gibi pek çok kadın var. Yolumuz uzun, engeller çok. Ama bir olursak engelleri ko...

Yolda adımız anılsın istiyoruz

Ne yazık ki, Alevi kadınları cemevlerinde ve derneklerde sadece hizmet aşamasında yer alıyorlar. Yön...