MEKTUP

Hayallerin ucunda asılı kalan gerçekler

‘En uzun ve zorlu yolculuk insanın kendi dünyasında gerçekleştirdiğidir ve ancak cesareti olanlar başarabilir. Her şey bir adımla başlar. Haydi...’

Ben sınıf babasıyım

Sınıfın eksiklerine, perdenin temizliğine, yapılacak etkinliklerin hepsine el atıveren, bir yandan bahçede muhalifleriyle kapışan bir yandan profesyonel etkinlik organize eden ‘sınıf anneliği.’

İnsanca yaşamak, umut etmek istiyorum

Gazientep’te çuval işçisi bir kadın asgari ücretle geçinmenin zorluğunu yazdı. Kadın işçi, ‘Biz emekçiler insanca yaşamak istiyoruz. Hayattan beklenilerimi ve umut etmeyi istiyorum’ diyor.

Bu zam 1 yıl önce çok şeydi ama şimdi hiçbir şey

2 bin 20 TL asgari ücret başta iyi gibi geliyor, ama doğalgaz faturası 280 TL gelince ya da çocukların yattığı oda dışındaki petekleri kapatarak yaşayınca o dolu dolu gelen para devede kulak kalıyor.

Egalite Femmes ‘Flormar değil direniş güzelleştirir’ diyor

Fransa'daki Egalite Femmes kadın örgütü Flormar direnişçilerine dayanışma mesajı gönderirken, Yves Rocher'e de sorumluluklarını hatırlattı.

Cesur değil, özgür olmak istiyoruz

İspanya’dan bir kadın koşu yapmaya giden kadınların uğradığı cinsel şiddet vakaları üzerine başlatılan sosyal medya kampanyasına dair Ekmek ve Gül’e bir mektup gönderdi.

We want to be free, not brave

A woman from Spain sent a letter to Ekmek and Gül about the social media campaign to demand an end to the sexual violence against women who go jogging.

‘Şiddet sonlanmadıkça kadınlara mutlu bir yıl yok’

‘Erkek şiddeti sarmalından çıkabilmek için gereken çok yönlü mücadele daha uzun yıllar sürecek gibi görünüyor. O uzun yıllar boyunca da biz kadınlar için mutlu bir yıl yok.’

Asgari ücretli kadınlar anlatıyor

Asgari ücretli kadınlar asgari ücret miktarının kendi yaşamlarında ne anlama geldiğini anlatıyor: ‘Tek başıma bile ayın sonunu getiremiyorum, ya kişilik bir aile ne yapsın!’

Dayanışmanın sıcaklığı ile Flormar işçileri direniyor

Kazanacaklarına olan inanç bizlere de geçiyor ve kavilleşiyoruz kadın işçilerle, onların seslerini duyurmaya dayanışmayı büyütmeye... Bir kez daha yineliyoruz; Flormar değil direniş güzelleştirir.

Bir bildiğimiz var elbet

Esenyurt’ta bir kadın etkinliğinden yansıyanlar: ‘Birlikte ne kadar güçlüymüşüz, yalnız olmadığımızı fark ettim, birbirimizden aldığımız bu şevkle bir sonraki günün daha güzel olacağı ümidiyle...’

Gurbetteki Albatros’un Kızkardeşler’inden mektup var

İsviçre ve Fransa arasında yaşayan Türkiyeli göçmenlerin kurduğu Albatros Kültür ve Dayanışma Derneği’ndeki kadınlar içerisindeki ‘kızkardeşler’ grubundan mektup var...

GÜNÜN DAYANIŞMASI: Suriyeli çocuğa linç değil sevgi...

Bu üç kadın belki hiç geri gelmeme ihtimali olan bir mülteci kağıt toplayıcısı çocuk için her gün karton biriktirmişler. Ama sadece karton değil, belli ki baya da özlem biriktirmişler.

‘Bir can daha yanmadan tacizin önüne geçelim’

Çukurova Üniversitesi yemekhanesi önünde yaşanan taciz olayı üzerine Çukurova Ünivesitesi öğrencisi kadınlar bir mektup kaleme aldı.

Çocuk Hakları Günü’nde 9 yaşındaki Emek Deniz’den mektup: Korkuyorum

Çocuk Hakları Günü’ne dair mektup yazan 9 yaşındaki Emek Deniz ‘Korkuyorum, özellikle kız çocuklarına yapılanlar ben daha çok korkutuyor’ diyor.

Şimdi bir daha düşünün; Melek’i yalnız bırakacak mıyız?

Gazeteci bir kadından dinleyin iş cinayetlerinin arka planını, bir işçinin ölümünü haberleştirmenin hiçbir ‘habercilik etiğine’ sığamayacak büyük acısını...

Çocukluğunda istismara uğrayan kadın: Lütfen susmayın!

Annesiyle birlikte babasından şiddet gören, arkadaşının tecavüzüne uğrayan kadın tüm kadınlara sesleniyor: Lütfen susmayın, kendinizi ve etrafınızdakileri bilinçlendirin.

‘Spor camiasında kadına şiddeti kabul etmiyorum’

Kulüp Başkanı tarafından ‘20 delikanlının arasına soyunma odasına girmeye utanmayan...’ denerek hedef gösterilen Kongre Üyesi Şükran Yılmaz: ‘Spor camiasında kadına uygulanan hakareti kabul etmiyorum’

Biz taksitle mi çalışıyoruz ki tazminatımız taksitle ödeniyor!

Çalıştığı tekstil firmasından atılan, tazminatı taksitle verilecek olan İşçi Gülcan yaşadığı hukuksuzluğa tepki gösteriyor: ‘Sanki ben taksitle çalışıyordum da bana tazminatımı taksitle veriyorlar.’

Fabrikadan eve uzanan sömürü çarkı

‘Fabrikalardan evlere iş imkanı’ ilanlarıyla sigortasız, yemeksiz, fazla mesai ücreti olmadan, gayet cüzi ücretlerle kârlı bir politika güdülüyor bugün emekçi semtlerinde.