MEKTUP
Daha da kötüleşecek çalışma koşullarına mahkum olmamak için Almanya metal işçilerini çetin bir mücadele süreci bekliyor. Metal işçisi kadınlar da bu mücadelenin bir parçası olmaya devam ediyor.
...Çünkü bir aradalık ve dayanışma çok güç işlerin üstesinden gelebilir. Bazen anlatamadıklarımızı sökeriz içimizden, bazen baş edemediklerimize meydan okuma cesareti buluruz.
Haftada bir gün kendilerini evden dışarı atan, kendileri için bir şey yapan kadınların buluşmalarına ortak olalım…
Çocuklarınıza öğretin; biri ona zarar verdiğinde utanması gerekenin kendileri olmadığını, kendilerini suçlu hissetmemesi gerektiğini...
‘Günde 8 saat çalışıp eve dönüyoruz. Üç vardiya çalışıp bir de çocuklara, eşimize yemek hazırlayıp, temizlik yapıyoruz’ metal işçisi bir kadın yaşamını ve toplu sözleşmeden beklentilerini anlatıyor.
Sultangazi Esentepe Mahallesi’nde yapılmak istenen talana karşı mücadele edenlerden biri olan Ayten, mahallede evleri gezerken karşılaştığı manzarayı Ekmek ve Gül’e anlattı.
Eğitim veliler içinde öğrenciler için de bir keşmekeş olmuş durumda. Üç kuruş kazanıp çocuğu daha iyi eğitim alsın diye özel okula gönderen bir veli soruyor bu durumun nedenini!
Önce çekinerek girmiş kapıdan içeri, ama sonra dayanışmanın tam ortasında bulmuş kendini. İşte bu, Elif’in ikinci baharının ve kendini keşfinin hikayesi...
Janjanlı kataloglarla yılbaşına hazırlanan Avon’u bir de işçi kadınlardan dinleyin: ‘Parolası güzellik olan firma aslında işçi kadınların güzelliğinden ve sağlığından çalıyor.’
Yalnızca trans+/cinsiyetsiz kişilerce oluşturulmuş 3 ay aralıklarla çıkması planlanan trans+ fikir, kültür ve sanat dergisi Akışkan Sayfalar’ı tanımaya, ona destek olmaya ne dersiniz?
Mor Salkım Derneği Gençlik Grubunda çalışma yürüten genç kadınlar çalışmalarını anlatıyor: ‘Kendi hayatımızın ve kimliğimizin farkına vardık, dayanışma ile güçlenmeyi öğrendik...’
DEÜ Ekmek ve Gül Kadın Çalışmaları Topluluğu Kadına Yönelik Şiddet ve Kadın Mücadelesi başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi.
10 tane ekmek götürecek insanlar var burada. Ekmeğin gramajı düşürüldü. Fiyatında bir değişiklik yok. Haliyle insanlar 1 tane ekmekle doyamaz oldu. Eh, daha fazlasına da imkanları yetmiyor.
Sadece kadın olduğum için yaklaştıkları gerçeğini çok erken yaşta öğrendim. Bu yaklaşım beni kadınlığımdan uzaklaştırıp erkeksi davranışlar göstermeme sebep oldu.
Evin tüm yükü omuzlarımda ve bu şartlarda 1400 lira ile geçinmemizi bekleniyor. Kendileri en lüks otomobillere binip, yolsuzluk yaparken üstelik. Aylardır evimize et girmedi. Buna yaşamak mı denir?
Müşteri firmalar denetime geliyor. Bütün fabrikayı tembihliyorlar “Aman ha surat asmayın, sorunları belli etmeyin.” Bütün sorunlara geçici bir çözüm bulunuyor. Müşteriler gittikten sonra aynı usul.
53 yaşında, 3 çocuk annesi Güler. Geçimini merdiven silerek sağlıyor. Yoksulluğun daha çok ezdiği Güler yine de hayata sımsıkı tutunup, “Israr etmeliyiz” diyor.
İşsizlik sorununu kadın ve gençlere bağlayan hükümet, bize bu imkanları sağlayamıyorsa, örneğin, GAÜN sağlık bilimleri fakültesi her yıl neden 200 öğrenci almaya devam ediyor?
Hükümetin taşerona kadro vaatleri sürerken asgari ücretli bir taşeron kadın işçi yaşamını anlatıyor: Çocuklarımın karnını doyuracak, her an atılmak korkusuyla yaşamayacağım bir iş istiyorum.
Mersin Emek Gençliğinden Merve Karataş kaçırılan Zelal Topçul’u yazdı: Özgecan için kılını kıpırdatmayanlar Zelal için de kaygılanmıyor. İstediğimiz dünyayı ancak biz kurabiliriz.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.