Merhaba Ekmek ve Gül okurları, ben Bursa’da küçük bir mahallede oturan Dokuma Tekstil’de üç vardiya çalışan bir kadın arkadaşınızım.

Aslında biraz kendimden bahsedecektim, ama mahallemizde neler yaptığımız sorusunu kendime ve arkadaşlarıma sorunca nasıl bir araya geldiğimizi anlatmak istedim. Size bir kadından kısaca bahsetmekle başlayacağım. Güçlü ve hep gülen, gülüşünde umut olan kadın mahallemizde, gazete ve Ekmek ve Gül dağıtıyordu, herkes biraz çekiniyordu siyasi bir tarafı var diye doğrusu ben de çekiniyordum ve daha yakından tanımaya başladık önce evimizin kapılarını sonra kalplerimizi açtık çünkü bu kadın bizlere dokunmaktan, bizleri dinlemekten, sorunlarımıza çözüm üretmekten hiç vazgeçmiyordu.

Bizleri bir araya getirdi ve aramızda çok güzel dostluklar oluştu, bu dostluklar ve kadın dayanışmasıyla Panayır Kadın Dayanışma Derneğimizi kurduk, derneğimizde çok güzel birçok etkinlikler, eğitimler yaptık. Fakat kadınların bir araya gelmesi birilerini rahatsız etmiş olmalı ki OHAL sürecinde KHK ile derneğimizi kapattılar. Bizler pes etmedik yanımızda güçlü bir kadın vardı ve biz kadın dayanışmasını birlikte üretmeyi öğrendik. Mahallemizde bulunan Panayır Cemevi bize kapılarını açtı, üç yıldır burada kaldığımız yerden devam ediyor. Panayır Cemevi Kadın Kolları olarak faaliyetlerimizi yürütüyoruz. 25 Kasım’a çağrı yapan 24 Kasım akşamı Cemevinde bir etkinlik düzenledik. Kadına yönelik şiddeti anlatan iki tiyatro oyunu sergiledik hayatında hiç tiyatro izlememiş, evden eşinden izin almadan çıkamamış, kadınlarla yaptık bu çalışmalarımızı mahalledeki tuhafiyeci olan Meral arkadaşımız çok yoğun olmasına rağmen 1 saatte olsa zaman ayırıp aramıza katıldı ve doktor rolünde oldukça güzel bir performans sergiledi şimdi ona “mahallemizin doktoru” diyoruz. Hülya ilk kez oyunumuza katıldı ve ilk kez 25 Kasım yürüyüşüne geldi evde eşi ona “dün 24 Kasım etkinliğinizi yaptınız bugün nereye gidiyorsun” diye sormuş Hülya’da “dün ki oynadığımız oyunda kadına şiddete hayır demiştik ya işte bugün de alanda bütün kadınlarla kadına şiddete hayır demeye gidiyoruz” demiş ve Hülya’nın orada olma mutluluğu ve heyecanı görülmeye değerdi. Bizler bu etkinliklerimizle daha çok çoğalmış olarak mutlu olmayı öğrendik etkinlik sürecinde elimizde davetiyelerimizle ev ev gezdik ve kadınları çağırdık 150 üzerinde kadının katılımıyla çok anlamlı bir etkinlik düzenledik. Bir kadının bizlere dokunmasıyla yüzlerce kadın olduk, şimdi düzenli olarak bir araya geliyoruz ve 8 Mart için önümüzdeki günlerde neler yapacağımızı konuşuyoruz. Buradan emeği geçen güzel yürekli kadınlar başta olmak üzere bu işlerin mimarı Filiz Tali, Drama Hocamız Ayşe Polat, Tiyatro Hocamız Kamil Bayrak ağabeyimiz, 75 yaşında olan ama her daim yanımızda olan Şerife Abla, Sakine Polat'a, Sahibe Can’a aramıza yeni katılan ve hayat dolu olan Nazlı Çakmak, Kudret Çakmak en hassasımız Bedriye Ertaş’a ve adını sayamadığım tüm değerli dostlarımıza ve sesimize ses olan kadın dayanışmasını büyüten Ekmek ve Gül’e sonsuz teşekkürler kadın mücadelesi birleştirir ve güçlendirir iyi ki varsınız.