“Her kelimenin bir sözlük anlamı vardır bir de halkın bildiği karşılığı vardır” derdi babam.
Haklıymış. Hele sağduyu diye bir kelime var, herkesin bildiği anlamının ötesinde... Sağduyu önemli tabii, insanın kendini ifade biçiminin ötesinde mücadele ısrarının temellerinden birini sağlıyor. Sağduyulu olmak ise illaki bir şeyi yaşamak anlamına gelmiyor. Bazen yaşamadığınız şeyler konusunda da sağduyulu davranabiliyorsunuz.
Yaşadıktan sonra ise her şey çok daha farklı oluyor. Gelişen bir sağduyun, mücadeleci bir ruhun ve yanlışları teşhir eden bir cesaretin oluyor.
Bugün kadınlar yaşadığı sorunları teşhir edebilecek kadar cesur. Ve kadınların bu cesareti ardı ardına yükselen seslere neden oluyor, mücadele ısrarına öncülük ediyor. Biz de bu mücadelede ısrar eden kadınlar olarak Van’da bir araya geldik ve Van Ekmek ve Gül gurubunu oluşturduk. Her bir kadının kendi sorunlarını dile getirdiği, hem kendimize hem de birbirimize bir şeyler kattığımız, dayanışmayı öğrendiğimiz bu kadınlarla Ekmek ve Gül’e de bir şeyler yazalım dedik. Ekonomik, sosyal, toplumsal sorunlarla boğuşurken, bir ses olalım istedik. Şimdi kadınların yazdıklarını paylaşıyoruz sizlerle...
ÜNİVERSİTEYE HAZIRLANIYORUM, KİTAP ALAMIYORUM
18 yaşındayım ve öğrenciyim, herkes gibi ben de ekonomik zorluklar çekiyorum. Öğrenci olunca bu durum daha kötü, birçok şeyi almakta zorluk çekiyorum. Öğrenci olarak kitap almakta çok zorlanıyorum özellikle. Artık kitabın kendisini alamadığım için fotokopi çekiyorum ve tek de değilim birçok öğrenci böyle yapıyor. Ailemin geliri belli, her geçen yıl bu gelir yetmiyor, ihtiyaçlarımızı bile karşılayamıyoruz. Ve böyle bir durumda öğrenci olmaya çalışıyoruz. Ailemin durumu kötü olduğu için üniversiteye hazırlanmak için Van’da belediyeye bağlı ücretsiz dershaneye gitmek durumunda kaldım ve bu dershanede kitap olanağı sağlanması gerekirken henüz kitap getirilmedi. Sınava az bir süre kalmışken kitabı olamayan biri ve birileri olarak aynı koşullarımız varmış gibi ortak bir sınava gireceğiz. Biz düşük gelirli ailelerin çocuklarıyız. Ailelerimiz de geliri belli olup, gelen zamların ise belli olmadığı bir ülkenin vatandaşları...
Zerda KESKİN/ Van’dan dersane öğrencisi
KADINLAR YARDIM ADI ALTINDA TACİZE UĞRUYOR
Şimdi size anlatacağım, bu olay Van’da yardım dağıtan bir vakıfta yaşandı. Bende bu olaya birebir şahit oldum.
Bu vakfa göçmenler ve gerçekten çok zor durumda olan insanlar geliyor. Vakıfın görevi bir nebze olsun o insanların ihtiyaçlarını karşılıyabilmek. Yani olması gereken bu...
Meslek lisesi öğrencisiyim ve stajımı bu kurumda yaptım. Aslında staj yapmadım sadece o süreyi doldurdum, onların istediği birim olan yardımların dağıtıldığı depoda. Yardımların dağıtımıyla ilgilenen şahıs göçmen kadınlara ve dul kadınlara farklı davranıyordu. Farklıdan kastım onları taciz ediyordu. Kadınlar yardıma muhtaç oldukları için her türlü tacize göz yummak hatta tacizi kabul etmek zorunda kalıyor, tepki gösterirse yardım alamıyorlardı. Bu şahıs onların mağduriyetlerinden yararlanıyordu. Böyle bir şeye asla kayıtsız kalamazdım. Şu an bunları anlatıyorsam hiçbir kadın mağduriyeti nedeniyle istismar edilmesin diye. O kadar zor durumdalar ki bu yapılan tacize sadece susmaktan başka hiçbir şey yapmıyorlar, şikayette bulunamıyorlar çünkü bulunsalar bile bir şey değişmeyeceğine inanıyorlar. Ben durumu fark ettiğimde susmamam gerektiğini anladım ve daha fazla kadının mağduriyetinden yararlanılmasına izin vermiyecem.
Van’dan bir stajyer öğrenci
SOĞUĞA, ISITICI YANIKLARINA RAĞMEN ÇALIŞMAK ZORUNDAYIM
Merhaba Ben Nazar, 20 yaşındayım, üniversite sınavına hazırlanıyorum.
Meslek lisesinde özel eğitim bölümünü okudum, ancak aldığım eğitim kendi bölümümü kazanmama yetmedi. Bu nedenle 1 yıl dersaneye gittim. Bu yıl ailemin maddi sıkıntıları olduğundan dolayı, hem ders çalışıp hem de bir markette kasiyer olarak işe başladım. Part time çalıştığım için düşük bir ücret alıyorum. Market çok soğuk olduğu için sağlık sorunlarım olmaya başladı. Devamlı kasada duruyorum, bu da diğer çalışanlara kıyasla soğuğu daha çok hissetmeme neden oluyor. Masanın hemen altında elektrikli bir ısıtıcı bulunuyordu. Hava soğudukça daha fazla ısınma gereği duydum. Isıtıcıyı kendime yakın tutmaya başladım, üşüyordum. Ayaklarımda lekeler oluşmaya başladı. Geçer diye düşündüm. Gün geçtikçe çoğalmaya ve canımı yakmaya başlıyordu. Soğuktan daha çok acıyor, yakıyordu. Hastaneye gittiğimde yanık olduğu söylendi ve pansuman yapıldı. Bir hafta boyunca hastaneye gitmem gerekiyordu ama markette çalışan sayısı azdı bu yüzden yerime geçecek, beni idare edecek kimse yoktu. Ancak 2 günlük izin alabildim. İznim bittiğinde sargıları açıp işe gittim. Artık ne kadar soğuk olursa olsun ısıtıcıyı açmıyorum. Ayaklarımda oluşan izler belki de hiç geçmeyecek ama önemi yok benim için, asıl önemli olan ders çalışıp aynı zamanda para kazanıp ve parayı kazandırmak (!)
Nazar KESKİN // Meslek lisesi mezunu bir dersane öğrencisi
EN ÇOK BİZ SES ÇIKARACAĞIZ, EN ÇOK BİZ KONUŞACAĞIZ
Dünya bir gerçek ve biz de onun içindeyiz. Gözlerimizde de erkeklerin bizim için yaptıkları gözlükler var. Onlar neyi görmemizi isterlerse onu görürüz onu yaşarız. Ve bu sessizliğin içinde öyle apışıp kalmışız. Eski zamanlarda hata yapanın dilini keserlermiş, daha insancıl olan bu zamanda ise ses çıkarmaman kaydıyla onu bize bırakıyorlar. Onlar da biliyorlar tabii insanlar sesleriyle var olup sesleriyle güçlenirler. Kadın olmanın bu denli zor olduğu bir ülkede susmanın yok olmak anlamına geldiğini bile bile susuyoruz.
Stella Ovadia’nın sevdiğim bir yazısında “Kadın olmak aya gidilen zamanda okuma yazma bilmemektir” cümlesine denk gelmiştim.
Ama biz onların şiddet yüklü alfabelerini reddedip, kendi alfabemizi kuracağız. Tabii bunu birleşip, örgütlenip, güçlenerek yapacağız. En çok biz ses çıkaracağız. En çok biz konuşacağız. Her şeyi en çok biz yapacağız. Çünkü biz kadınız. Çünkü biz dünyayız. Dünyayı ayakta tutanız.
Zana TURGUT
İlgili haberler
Kaşığın ucuyla bize, kepçeye kendilerine...
Bizim gibi evine bakan insanları sefalete sürükleyen devlet vekilleri, bizim aldığımız maaşla kaç gü...
‘İnsanın yeşil parka alası geliyor’
Şimdilik dört işim, günlük giderlerim ve 10 bin TL borcum var. Kendimi bir parodi dizisinde hissediy...
Van’dan bir ses yükseliyor: Susmak yok!
Van’dan 4 kadın sesleniyor bize. Bu 4 kadın memleketin halini de kadınların direncini de ortaya seri...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.