Sultangazili kadınlar: ‘Krizin faturasını biz ödemeyelim’
Sultangazi Kadın Dayanışması’nın ‘Krize Karşı Kadın Buluşması’nda kadınlar ekonomik krizin kadınların hayatına yansımalarını tartıştı.

Sultangazi Kadın Dayanışmasının Gazi Cemevinde düzenlediği "Krize Karşı Kadın Buluşması"nda Ekmek ve Gül Editörü Sevda Karaca, Eğitim Sen 8 Nolu Şube Kadın Sekreteri Mürüvvet Yılmaz, Temizlik İşçisi Sultan Karataş, Arzu Erdoğan'ın moderatörlüğünde farklı boyutlarıyla kadınların kriz deneyimleri tartışıldı.

‘23 APARTMANA TEMİZLİĞE GİDİYORUM, ELİME GEÇEN ASGARİ ÜCRET BİLE DEĞİL!’
Temizlik işçisi Sultan Karataş yıllar önce Bartın’dan İstanbul’a geldiğinden beri hep çalışmak zorunda olduğunu, güvenceli bir iş bulamadığını, bugün haftada 23 apartmana merdiven silmeye gitmesine rağmen eline geçen toplam paranın asgari ücrete bile erişemediğini anlattı. “Kadınlar bu hayatın hep itilip kakılanı oluyorlar. Merdivenden düştüm, belimi ve bacağımı incittim. Ama bizim iş ne sağlık sorunu dinler, ne düğün ne cenaze. Sakat halimle çalışmaya devam ediyorum, çünkü benim aldığım haftalık para olmasa evi geçindiremeyiz. Kredi borçlarımız çok. Bu kentte de bütün yoksullar kredi çekerek, ancak borçlanarak ayakta kalabiliyor. Ayakta kalmak da kriz yüzünden giderek zorlaşıyor. Ben bu dertleri tek başımıza çözemeyeceğimizi biliyorum. O yüzden de gücümüz birliğimiz diyorum” dedi.

KRİZ YALNIZLIĞA İTER, ÇÖZÜM BİRLİKTE OLMAKTA ISRAR ETMEKTE
Sevda Karaca da söze; bugün konuşacağımız konunun aslında her gün muhakkak gündemimizde olan, hayatımızda ciddi ve yakıcı bir şekilde olan bir konu olduğunu söyleyerek başladı. Sultan Karataş’ın anlattıklarına değinerek, yoksul kadınların kriz süreçlerinin dışında da ağır yoksulluk ve işsizlikle karşı karşıya bırakıldığını, kriz dönemlerinde ise bu koşulların katmerlendirdiği sorunlar nedeniyle yaşam koşullarının daha da ağırlaştığını, bunun da kadınları daha çok yalnızlaştırdığını ve umutsuzlaştırdığını örneklerle aktardı. Çeşitli iş kollarından örneklerle, iş yerlerinde mobbingin, şiddetin ve baskıların nasıl arttığını anlatan Karaca, örgütsüzlüğün ve sendikaların kadın işçilerin yaşadıklarını görmezden gelen tutumun sorunları daha da ağırlaştırdığını söyledi. “Bugün genç kuşak kadınlar, kendi ebeveynlerinin yaşam ve çalışma koşullarından daha ağır koşullara mahkum edilmiş durumda. Özellikle genç kadınlar yüksek eğitime de sahip olsalar işsizlikle baş başa bırakılıyorlar. Yaptığımız görüşmelerde genç kadınların geçici olarak gördükleri düşük ücretli, uzun saatler çalışılan ve bir geleceği olmayan işlerde ‘kalıcı’ olmak zorunda kalıyor, bu da genç kadınları umutsuzluğa, aileye daha fazla bağımlı olmaya itiyor” diye konuşan Karaca ailenin ise tüm kadınlar için şiddet dolu hapishaneler haline getirildiğini anlattı. Çocuk yaşta evlilikleri özendiren, çocuk istismarına af getiren, nafaka hakkını gasp eden, boşanmaları zorlaştıran uygulamaların krizi aile içinde çözmeye çalışan, kadınları da bu krizin etkilerini yumuşatmak için konumlandıran iktidarın politikaları olduğuna değinen Karaca, bu faturanın kadınlara daha fazla depresyon ve çözümsüzlük duygusu olarak döndüğünü söyleyip, bunlar karşısında en küçük bir birlikteliğin, küçük buluşmaların biriktiren ve değiştiren gücünün önemine dikkat çekti.


KRİZ KADERİMİZ DEĞİL
Mürüvvet Yılmaz ise ekonomik krizin kapitalist sistemin vazgeçilmez bir unsuru olduğunu anlatarak “Bize dayatılan cinsiyet rolleri kaderimiz değil, kapitalist sistemi ortadan kaldıracak gücümüzün olduğunu bilmemiz gerekiyor. Yaşamımızın her alanında dayanışma ve kolektif birliktelik sağlamalı ve tartışmalar yürütmeliyiz” dedi.

Ayrıca etkinliğe katılan kadınlar da kendi işyerlerinden, mahallelerinden gözlemlerini paylaştılar. Son dönemde işyerlerinde boşanmış kadınların gördüğü baskının kriz bahane edilerek nasıl katmerlendiğinden tutalım da, tekstil atölyelerinde 50 yaş üstü kadınların çalışmak için sıra beklemesine, kadınların kendilerine ayıracak paradan kısmak için adet dönemlerinde uyguladıkları sağlıksız yöntemlerden, giderek içe kapanmanın yarattığı bunalımlara kadar pek çok dert konuşuldu.

Derdin büyük ama birlikte konuşmanın çok güçlendirici olduğunu tekrar gördüğümüz etkinlikte Sultangazi Kadın Dayanışmasının 8 Mart sürecinde etkinliklerinin devam edeceği duyurusu da yapıldı.

İlgili haberler
Gazi Mahallesi’nde kadınlar kadına yönelik şiddete...

Gazi Kadın Dayanışması üyesi kadınlar, eski eşi S.G. tarafından bıçaklı saldırıya uğrayan kız kardeş...

‘Haklarımıza saldıranlara karşı örgütlü güçle karş...

İstanbul Sultangazi ilçesinde kadınlar Sultangazi Kadın Dayanışmasının çağrısıyla kadınları koruma a...

Sultangazi’de gençler ‘flört şiddeti’ni konuştu

Sultangazi’de Ekmek ve Gül’ den Hilal Tok ve Avukat Gülşah Kaya’nın konuşmacı olduğu etkinlikte, gen...

Kadınlar Sultangazi’de şiddeti ve istismarı konuşt...

Sultangazi Kadın Dayanışması kadına yönelik şiddete ve çocuk istismarına dikkat çekmek için 25 Kasım...

Gazi Mahallesi’nde 25 Kasım yürüyüşü: Her yerde ol...

25 Kasım vesilesiyle Gazi Mahallesi’nde eylem yapan Sultangazi Kadın Dayanışması, ‘Krizsiz, şiddetsi...

Sultangazili kadınlar: ‘Krizin faturasını biz ödem...

Sultangazi Kadın Dayanışması’nın ‘Krize Karşı Kadın Buluşması’nda kadınlar ekonomik krizin kadınları...