MEKTUP

Sorunlarımızı çözmek için ‘bir’ değil, ‘birlik’ olmalıyız

‘Pandemiyle birlikte her şey zamlandı ama maaşlar aynı kaldı. Pandemiyi biz yaratmadık, bu zamların da yaşadıklarımızın da sorumlusu biz değiliz. Önce hükümet, sonra da patron sorumlu!’

Ağlayarak işe geliyoruz, suratı asık eve gidiyoruz, evde de huzur yok

Evde de huzur yok. Eşiniz işsizse, borcunuz varsa vah halinize. İşçi evlerinde araştırılsın kadına yönelik şiddet bayağı fazlalaşmıştır. Ben bir yılda iki kez dayak yedim.

‘İşten atılma yasaktır’ yalan, Kod 29 gerçek!

Aslı Börek fabrikasından bir işçi kadın yazdı: ‘İşten atılma yasaktır’ lafı koca bir yalan. Onlarca kadın işçi arkadaşımız işten atıldı, ücretsiz izne gönderildi. Ayda bin 170 liraya mahkum edildik.

Şiddeti durdurmak susmayışımız sayesinde mümkün

Yaşadığı cinsel saldırı sonrası konuşmak istediğinde susturulmuş bir üniversiteli kadın o. Bugün ise şiddete karşı güçlenmek ve kız kardeşlerini güçlendirmek için mücadele ediyor.

Kısa çalışmadan dolayı prim açığı oluştu

Muğla’dan bir kadın işçi pandemide yaşadığı zorlukları anlatıyor: Sadece 1 ay devletten gelen 1060 TL alabildim. 2021’den sonra işverenim gerekli başvuruları yapmadığı için 1060 TL geri istendi.

Sadece oje sürdüğümde kendime zaman ayırabiliyorum

Depo işçisi bir kadın anlattı: ‘Psikolojik olarak da tükenmişlik sendromu yaşıyorum. Sürekli çalışıyorum, sürekli. Kendime sadece banyo yaparken ve oje sürerken zaman ayırabiliyorum.’

İş için arkadaşlarımızla birbirimize düşüyoruz

Esenyurt’tan ev emekçisi bir kadın pandemi sürecinde yaşadıklarını anlatıyor: ‘Pandemiden önce bir sürü günlük temizlik işi olurdu ama son bir yıldır toplasanız 10 kez anca gidebildim işe.’

Bakırköy Belediye işçileri Kadıköy Belediye işçilerinin yanında!

Bakırköy Belediyesinden işçi kadınlar, grevi sendika genel merkezinin tepeden müdahalesiyle son bulan Kadıköy Belediyesinden işçi arkadaşlarına dayanışma mesajlarını iletiyorlar.

‘8 Mart’ta bulunduğumuz her yer mücadele alanına dönüşsün’

İzmir’in Narlıdere ve Balçova ilçesinde Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Grupları 8 Mart stardını verdi. Pandemiye rağmen kadınlar bulundukları her alana 8 Mart coşkusunu taşıyacaklarını ifade etti.

Boğaziçi’den sonra, sosyal medyayı daha çok kullanıyorum

‘Nasıl sakin kalıp, bekleyelim? Bir çocuğun üzerine 20 polis salıyorlar, saçma bahanelerle gözaltına alıyorlar. Üzerine bir de çete liderinden mesaj geliyor.’

Hastalanıyoruz görmüyorsunuz, ölüyoruz duymuyorsunuz!

‘Yorulduk’ diyorsun, ‘Tükendik’ diyorsun, taleplerini dile getirmek istiyorsun. Kimsenin seni duymadığı yetmezmiş gibi bir de havuz medyası seni rüşvetçilikle itham ediyor.

Eşitlik bahanesiyle ücretlerin düşürülmesini değil insanca yaşanacak bir ücret istiyoruz

Bakırköy Belediyesinde yüksek ücret alan işçilerin ücreti ‘Eşit işe eşit ücret’ denilerek düşürüldü. İşçiler ise ücretlerin düşürülmesini değil insanca yaşayacak bir düzeyde eşitlenmesini istiyor.

‘Zatürre aşısını iki ay sonunda parayla olabildim, Kovid-19 aşısından umutsuzum’

340 liraya zatürre aşısı yaptıran emekli öğretmen Adile: Aşı bulunmuyorsa her yerde olmaması gerekmiyor mu? Parayla var ama parası olmayan ne yapacak? Kovid aşısında bize sıra zor gelir.

Ancak bir araya gelirsek güçleniriz

Filiz, kendi yaşamından bahsederken kadınların yan yana gelmesinin güçlendiriciliğine de vurgu yapıyor.

Lupus hastasıyım, kovid-19 nedeniyle ilacımı bulamıyorum!

Lupus hastası bir kadın anlatıyor: ‘Şu an kullandığım ilacı kovid-19 tedavisi olarak veriyorlar ve ben bu ilacı bulamıyorum; parayla dahi alamıyorum, hoş parayla alsam da fiyatını iki katı yaptılar.’

Yalnız bırakıldık!

İstanbul’dan bir cam işçisi pandeminin onda ve arkadaşlarında yarattığı etkileri anlatıyor, pandemi sürecinde çalışmak zorunda kalan işçilerin yalnız bırakıldığını söylüyor.

Gelecek bizim ellerimizde olmalı

Genç bir işsiz kadın: ‘Bahaneler arkasına sığınılmış her şeyin güzel ve sorunsuz olduğu görüntüsü çizilmekte lakin öyle değil. Başkalarının çıkarlarının değil, geleceğimizi bizlerin planlaması gerek.’

Tüm çarkı kendilerine çevirmişler

Bakırköy Belediyesi işçisi bir kadın toplu iş sözleşmesi süreçlerinin patron ve sendika yöneticileri eliyle nasıl karmaşıklaştırıldığını anlatıyor.

Meslek hastalığına meslek hastalığı densin!

‘Her ilde birkaç tane meslek hastalıkları hastanesi olmalı ve patronlar da hükümet de meslek hastalığı kapsamını zorlaştırmaktan vazgeçmeli.’

Fıtık yapan çalışma koşulları rapora rağmen değişmiyor

Ağır taşıma, iş yerinin baskıladığı performansa uymaya çalışma… Fıtık ise ağır çalışma koşullarının sonucunda depoda çalışan her üç kadından birinde var.