MEKTUP
Eşim haksız yere kod 29 ile işten atıldı, pandemiyle birlikte ekonomik durumumuz iyice kötüye gitti, eşimin sağlık sorunları var ve şimdilerde geçinebilmek için pazarda su, limon ve eşofman satıyor.
İkitelli’den mülteci Mizgin anlatıyor: ‘Eğer evde yiyecek salça var ise ekmeğe sürüp çocuğumun eline veriyorum. Gün oldu çocuklarım aç uyudu.’
‘Ben bir kadın işçi olarak birlikte mücadeleye, sınıfın kendi çıkarlarına, emeğimize ve çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmaya çağırıyorum herkesi.’
Oğlumun sınıfının mevcudu 18. Canlı derse katılabilen öğrenci sayısı 5. Biz telefondan giriyoruz canlı derslere. İki çocuğumun dersleri çakışıyor, ben ikisi arasında tercih yapmak zorunda kalıyorum.
‘Bir yandan virüs kapmamaya çalışıp, borç batağına saplanmadan kuyruğu dik tutmaya çalıştığın, bir yandan da ruh sağlığını korumaya uğraştığın zorlu bir süreçten geçiyorsun.’
Uzaktan eğitimle birlikte etüt öğretmenlerinin de yükü arttı. Yükü artarken ücretleri düşen, hatta ücretlerini düzenli alamayan öğretmenler ise artık bu duruma isyan ediyor.
‘Zengin adam anneni de kurtarırsın, seni kim alacak’ sözleriyle bir hafta geçirdim. Annemi fakirlikten kurtaracaktım belki ama benim okuma hayallerim, umutlarım ne olacaktı!
‘Bir kadın olarak buradan ailelere seslenmek istiyorum. Kızlarınız evli de olsa boşanmış da olsa sahip çıkın, arkasında olduğunuzu, sevginizi gösterin. Korkmasınlar yaşadıkları sorunları paylaşmaktan’
İstanbul Sözleşmesine dönük antipropagandalara karşı haklarımızı savunuyoruz. Mahallemizde kadınlara bildiriler dağıtıyor İstanbul Sözleşmesini anlatıyoruz.
‘25 Kasım’ı geride bıraktığımız bugünlerde iktidarın kadın politikaları, pandemi koşullarında hem evde hem de iş yerlerinde çifte sömürü olarak kadınların yüklerini daha da artırmıştır.’
‘Kadınların yaşadığı eşitsizliğin, ötekileştirmenin çoğumuz farkındayız.
25 yaşındaki Büşra evliliği süresince yaşadığı şiddeti ve verdiği mücadeleyi kaleme aldı.
‘İlk vaka açıklanmadan 20 gün önce doğum yaptım. Tekrar işimin başına geçmeyi beklerken, pandemi ile daha da kötüleşen ekonomi nedeniyle çalıştığım yer kapandı, ben de işsiz kaldım.’
Taşkışla Kadın Topluluğu'ndan üniversiteli genç kadınlar bir kadın topluluğunun bir parçası olmanın onlara hissettirdiklerini yazdılar.
İş yerinden sosyal hayatlarına kadar her alanda şiddetle karşılaştıklarını belirten kadın işçiler, ‘Değersiz değiliz, onurluca çalışıp yaşamak istiyoruz. 25 Kasım birleşmenin vesilesi olmalı’ diyor.
Eski eşi tarafından şiddete maruz kalan, şiddete karşı koymaya çalışan F.K.’nin karşısında devlet bütün mekanizmalarıyla yaşamını savunmaya, dayanışmaya nasıl engel olurun bir örneğini okuyacaksınız.
'Şiddete karşı bulunduğumuz işyerlerini dayanışmanın ve mücadelenin adresleri yaparak güçlenebilir, kadınların memleket genelindeki birleşen mücadelesine de buradan güç katabiliriz.'
Çorum’da Ekmek ve Gül’e yazan ve tüm kadınlara 25 Kasım çağrısı yapan Mehtap Gökmen ve Hasibe Beyaz’ı dinleyelim: ‘Öfkemizi örgütlü güce dönüştürerek kazanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.’
İzmir tramvayında güvenlik personeli olarak çalışan kadın işçi: Biz çok şey istemiyoruz insanca çalışmak istiyoruz.
Geçtiğimiz yıl ağustos ayında Antalya’da gittiği otelde nitelikli cinsel saldırıya maruz kalan Meryem, 17 Kasım’da görülecek davası için Ekmek ve Gül aracılığıyla çağrı yaptı.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.