Merhaba Ekmek ve Gül okurları;

Ben Salcomp Xiaomi fabrikasından bir işçi olarak size iş yerimizde kadın olmaktan kaynaklı yaşadığımız bir durumu anlatmak istiyorum.

Bildiğiniz üzere bizim fabrikamızda 2 buçuk ay önce bir grev oldu ve sendikalaştık. Sendikalaştıktan sonra direkt kadınlara yönelik çeşitli kısıtlamalar gelmeye başladı. Bu yasaklar aslında yüzde 80’i kadın işçilerden oluşan bir fabrikada direkt kadınları hedef alan yasaklar. Son süreçte kılık kıyafete yönelik bir düzenleme getirildiği bilgisi verildi. Bu düzenleme mini etek, tayt, dekolte, yakası açık bluzlar, hatta eşofmanın dahi giyilemeyeceğine ilişkin bir düzenleme. Bu tür yasakların kadınlar olarak ucunun olmadığını, “giymeseymiş kardeşim, hak etmiş” gibi tartışmaların da önünü her daim açmış yasaklardır. Biz kadınları kıyafetimizle dahi sindirmeye çalışmak, bu “yasaklara uymazsak” bize mubah olanın şiddet olduğuna, suçlunun hep kadınlar olduğuna herkesi ikna etmeye çalışmaktan başka bir şey değil. Biz Salcomp’ta çalışan kadınlar olarak fabrikamızda bu şekilde kadına yönelik şiddeti perçinleyecek, meşru kılacak düzenlemeleri kabul etmiyoruz. Bu toplumda var olduğumuzu, bu tür yasaklar altına girmeyeceğimizi, bizlere neyi nerede giyeceğimizi erkek egemen düzenlemelerin söyleyemeyeceğini biz bir de buradan söylemiş olalım. Nerede ne giyeceğimize biz kadınlar karar veririz. Giydiğimiz kıyafetler fabrikada, evde, sokakta, her nerede olursak olalım kadına yönelik şiddetin hiçbir şekilde sebebi olamaz. Yaşadığımız hayat bizim, buna bir başkası karar veremez. Erkek egemen bir toplumda kadın olarak yaşamanın zorluğunu hepimiz her gün gayet de derinden yaşıyoruz. Kendi fabrikamızda dahi statü olarak kadınlar hep alt yönetici pozisyondalar. Kadınlara her yerde birileri “yerini bildirmeye” çalışıyor.

Ben Ekmek ve Gül aracılığıyla tüm kadınlara sesleniyorum, biz kadınlar olarak bu ülkede, fabrikalarda, meydanlarda, her yerde varız, var olmaya devam edeceğiz. Kadınları kontrol altına almaya çalışan bu tür yasaklar ve bununla beraber gelen psikolojik şiddetin karşısında durmalıyız. Çok değerli bulduğum bir cümleyi de sizinle paylaşmak isterim; “Hayat koşullarını değiştirebilmek için bu koşulları kadınların gözlerinden görmeliyiz.” Biz bu koşulları bugün birbirimizin gözlerinde görüyoruz ve herkesin görmesini sağlayabiliriz. Çünkü biz birlikteyken çok güzel ve çok güçlüyüz.

Fotoğraf: Evrensel