Xiaomi Salcomp fabrikasında geçtiğimiz ay işçiler çalışma koşullarının ağırlığı, uzun ve düzensiz çalışma saatleri ve ödenmeyen mesailer nedeniyle sendikalaşmak istemiş ve iş bırakmıştı. İşçilerin kararlılığı sonucunda direniş kazanımla sonuçlanmış, Xiaomi Salcomp fabrikasına Türk Metal Sendikası girmişti. Direniş sürecinin kadınlara neler öğrettiğini, Xiaomi Salcomp işçisi kadınların duygularını geçen ayki dergimize yansıtmıştık. Bu ay hem Xiaomi’deki koşulların son durumunu hem de sendikalaşma sürecinden itibaren yaşananları konuştuk.

‘DAHA İYİ MAAŞ VE ÇALIŞMA KOŞULLARI İSTİYORUZ’

S. 8 yıllık genç bir işçi kadın. Sendikalaştıktan sonraki süreçte hem çalışma koşullarında hem de hayatında nelerin değiştiğini konuşuyoruz. S. çalışma saatlerinin uzunluğundan, molaların yetersizliğine, oturdukları sandalyelerin insan fizyolojisine verdiği zarara kadar anlatıyor. Sendikalaştıktan sonra çalışma koşullarında bugün henüz bir değişiklik olmadığını söylüyor ve şöyle devam ediyor; “Bizim fabrikamız artık sendikalı bir fabrika. Dolayısıyla çalışma ve maaş koşullarımızda bir değişiklik olmasını bekliyoruz. Ama şu an karşı karşıya kaldığımız durum şu; Toplu sözleşme sürecinin 21 Ekim'de başlatıldığı söyleniyor. Yüzde 30 zam, 8 saat çalışma, 8 saatten fazlasına yüzde 100 mesai gibi şartların konuşulduğu söyleniyor. Böyle duyunca güzel ama patron, sendikanın bu şartlarını kabul edecek mi? Bence hayır. Söyledikleri hiçbir şeyi yerine getirmediler, aksine kırptıkça kırptılar.”

‘SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİNDE İŞÇİLER DE OLMALI’

Patronun, sendikanın bu taleplerle sözleşme masasına oturmasını kabul etmeyeceğini söyleyen S, asıl şu noktaya dikkat çekiyor; “Sendika üyesi olduk hepimiz. Ama bugün bir sözleşme görüşmesinden bahsediliyor. Burada çalışan bir işçi olarak benim bu sözleşmede hangi maddeler var haberim yok. 65 maddenin 35 maddesinde anlaşıldığını söyleniyor. Ama ben bu fabrikada sendika üyesi olan bir işçi olarak bu 35 madde nedir ne değildir, bilmiyorum. Patronumuzla bizim çalışma şartlarımıza ve alacağımız paraya dair görüşülüyor ama bize hiçbir şey sorulmuyor. Burada bir sorun var. Sendikanın yapacağı şey belli, hangi sendika olursa olsun fark etmez, toplayacak bütün işçileri yemekhaneye, sözleşmeyi hep birlikte oluşturacağız. Patronla görüşmeye gidileceği zaman da yine biz kendi aramızda bir heyet oluşturmalı ve sendikacılarla beraber patronla sözleşme görüşmesine girmeliyiz. Ya da görüşmeye girmek isteyen her işçi girip izleyebilmeli.” Sözleşme taslağında işçilerin fikrinin alınmadığını söyleyen S, şunları da ekliyor; “Her ay her şeye zam geliyor ama bizim sözleşmeler 2 yılda bir imzalanacak. Bence bugünkü Türkiye göz önüne alınacak olursa 6 ayda bir sözleşmeler yenilenmeli. Zamlar alır almaz 2-3 ayda eriyip gidiyor.”

‘BİZ İŞÇİLER FİLİZLENİRSEK, MEMLEKET YEŞERİR’

Xiaomi’deki sürecin nasıl devam etmesi gerektiğine ilişkin S'nin diğer işçi arkadaşlarına çağrısı şöyle; “Sendika geldi, bahçedeki direniş bitti ama mücadele henüz bitmedi. Bence bugün işyerimizde kazanacağımız her hak, çalışma koşullarımızdaki her yenilik ve iyileşme hem diğer metal fabrikalarını hem de tüm işçileri etkileyecek, ön açıcı olabilecek. Biz dün mücadele ettik, bugün sendikayı kazandık. Aynı şekilde daha iyi koşullarda çalışmak, daha iyi ücretler alabilmek ve diğer metal işçilerinin de koşullarının iyileşmesi için sabırla hep birlikte hareket etmeliyiz. Biz işçiler bu memleketin tohumlarıyız, biz filizlenirsek eğer her yer yeşillenir. Biz ne kadar birlikte ve güçlü olursak Türkiye'de birçok şey değişir. Bugün birlikte çalıştığımız kadınlar her ne kadar sendika üyesi olsalar dahi bunların çoğu ekonomik sebeplerden dolayı üye olan kadın arkadaşlarımız. Evet bugün sendikalı işçileriz ama hakları için mücadele etmeyi göze alamayan kadın arkadaşlarımız hala var. Burayı birlikte değiştirebiliriz. Yalnız olmamak, güçlü olmak için daha iyi koşullar için yeniden birlikte mücadele etmemiz lazım. Sendikamız var oh rahatladık, zam da alır otururuz dememeliyiz. Biz sadece kendi fabrikamızdan değil, tüm metal işçisi kadınlara karşı da sorumluyuz.”

Fotoğraf: Evrensel