MEKTUP
Salgın artarken işçiler için patronlar tedbir ve önlem almak yerine bir de temizliği işçilere yaptırıyorlar! Ankara’dan bir işçi kadının yazdıkları işçilerin nasıl çaresiz bırakıldığını özetliyor!
Sizlerle kız kardeşimiz E.F.’nin hikayesini kendi yazdıklarıyla paylaşmak istiyoruz. Mektubunu derneğimize ulaştırdı, biz de Ekmek ve Gül aracılığıyla tüm kadınlarla paylaşıyoruz.
Her köşesi katledilen kadınların isimleriyle dolu olan,’Ölmek değil yaşamak istiyoruz’ çığlığı atanların ülkesinde 7/24 etkin koruma politikaları uygulanması gerekirken, yaptığım ihbar yanıtsız kaldı.
Biz öğretmenler bir an önce okulların açılmasını, öğrencilerimize kavuşmayı, yüz yüze eğitim yapmayı istiyoruz. Fakat bu koşulların sağlıklı bir şekilde sağlanmasını da istiyoruz.
1 Eylül Dünya Barış Günü kız kardeşlerimizin yaşadığı, kahkaha atabildiği bir seneyi beraberinde getirsin. İktidarın şiddet söylemlerine karşı mücadele etmek zorunda kalmayacağımız bir sene olsun...
Bu düzen ellerimizle değişecek. Ve bu ülkenin kanayan yarası Pınar Gültekinler, Emine Bulutlar, Özgecanlar daha nice kadının anıları, kadınların mücadelesinde yaşayacak...
Fatih Tezcan sosyal medya yayınları üzerinden Güzin Bilgi'ye ilişkin 'çocuklarımı kaçırdı' ithamlarını sürdürüyor. Güzin Bilgi, bu ithamlara Ekmek ve Gül'e yazdığı mektupla yanıt verdi.
Hastanelerin neredeyse tüm yükünü sırtlayan, omuzlayan hemşireleri ve sorunlarını ne zaman fark edeceksiniz. Daha ne kadar biz hemşireleri görmezden geleceksiniz?
İstanbul Sözleşmesi’nin gereği yapılmadığı için kadın cinayetleri her yıl katlanarak artıyor. Bu hale bir gecede mi geldi bu toplum?
Evdeki yaşlılarıma bakmak hem ekonomik olarak hem de beden olarak ciddi bir yorgunluk ve tükenmişlik oluşturdu bende. Öyle ki günler gelip geçerken bazen saçımı taramadığımı fark ettim.
Aslı, bebeğini ilk koronavirüs vakasının açıklandığı gün kucağına aldı. Kaygılarına devletin ödemediği aşıların sıkıntısı, yalılarından ‘Evde kal’ çağrıları yapanlara duyduğu öfke eklendi.
Çorlu’dan özel çocuğu olan Fehmiye pandemi sürecinde özel çocuklu ailelerin yaşadığı sorunları anlattı. Uzaktan eğitim en çok özel çocuklar için zorlu geçti…
‘Arkadaşımız emekli polisin tacizine uğradı, polisler ne bizi dinledi ne arkadaşımızı. Şikayetçi olmak istedik, yaka paça arabaya bindirip biber gazı ile karşılık verdi polisler.’
belki daha güzel bir dünyayı tasavvur edebilirsek hep birlikte, o bir heves oluşturabilir mi kalplerimizde. ne güzel yaşayabiliriz hep birlikteyi duyumsatabilirsek belki.
Adana’dan okur mektubumuz: “Kadınlar birlikte daha da güçlenmekte bu yasaya sahip çıkmaktadır. Asla haklarımızdan ve İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz.”
Ankara’da bu mahallede pandemi sürecinde örgütlenen dayanışma insanların sağlıklı bilgilendirilmesinden tutun da ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar bir sürü sorunu çözdü.
Kadınlar yan yana gelerek her yerden sesini yükseltmeye devam ediyor. Kadınlar öfkeli her bir kadın evinden, işyerinden işaret bekliyor...
‘Bir kadın daha sesi duyulsun ‘tacizci ceza alsın’ diye mahkemeye başvurdu, adalet aradı, güvendi ve bu güven boşa çıktı!
‘Günümüzde daha çok önem kazanan dayanışma, birlik beraberlik ve mücadele kadına şiddete engel olan en önemli unsur. Şiddet karşısında kadınla dayanışmak çoğu şeyi değiştirir.’
Malatya Eğitim Araştırma Hastanesinde çalışan ve kovid testi pozitif çıkan bir sağlık emekçisi, sağlık sisteminin kendilerini hasta ettiğini söylerken, maruz kaldığı ayrımcı davranışları da anlatıyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.