‘Erkekse doktor, kadınsa hemşiredir’ algısı devam ediyor
Toplumsal cinsiyetin hekimlik mesleğine ve branş tercihlerine olan etkisi, hem kadın hem de çalışan sağlığı bakımından ele alınması gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor.

Sağlık hizmet alanı cinsiyet odaklı yaklaşımın en görünür olduğu çalışma alanlarından biri olmaya devam ediyor.

Muayene sırası bekleyen kişi, eğer ki beklediği doktorun cinsiyetine dair fikri yoksa, “Doktor Bey ne zaman gelecek?” diye sorar örneğin. Hemşire odasına gidince “Hemşire Hanım yok mu?” der.

Bakım ve tedavisini sürdüren sağlık personeli erkek ise, ilk akla gelen o kişinin doktor olduğudur, “erkek hemşire” değil.

Erkek hemşirelerin sayıları giderek artsa da “hemşir” mi denmeli sorusu hâlâ soruluyor. Birine tanıtırken ya da bahsederken, adı geçen hemşire erkek ise sadece “hemşire” denmiyor da “erkek hemşire” deniyor. “Hani Umut var ya yoğun bakımdaki erkek hemşire…”

Kadın asistan hekimler de hemşire sanılmaktan yılmış durumda. Kadın asistan hekimlere uzmanlık tercihlerini belirleyen etmenler için “Kadın genel olarak toplumda baskılanmış bir karakter. Evden çıkmayan, ev işi yapan, çocuk bakan… Bu, yıllardır süregelen ve yeni yeni değişime geçen bir durum, o nedenle cerrahi branşların gerek ağır çalışma şartları ve uzun mesai süreleri, evi çekip çevirme görevi yüklenen kadını doğrudan devre dışı bırakmış” diyenler oldukça fazla. Genel kanı gebelik süreci ve doğum sonrası izin vb. sonucu çalışma arkadaşlarının “iş yoğunluğunu artıracağı” için kadın doktorun ekibe dahil olmasının hoş karşılanmadığı yönünde. Kadın asistanlar bile yeni kadın ekip arkadaşı istemeyebiliyor bu yüzden… Bölüm hocalarının kadın asistanlara mobbing uyguladığı, erkek asistanların daha imtiyazlı olduğu ise herkesin ortak gözlemi.

KADIN HEKİMLER ‘İŞİ YAPABİLDİĞİNİ’ İSPATLAMA GAYRETİNE GİRİYOR

Cerrahi branşlarda uzmanlaşan kadın hekimler için durum daha vahim. Kadın doktor sadece cerrahi vakalarda değil hastalara bakarken ya da klinikteki çalışanlarla ilişkilerinde önce “kadın olmasına rağmen” işleri yapabildiğini ispatlama gayretine giriyor maalesef.

Ataerkil zihniyetin temel etken olduğunu bilsek de oldukça karmaşık bir değerler bütünü söz konusu. Mesela, kadının üroloji uzmanı olmasına karşı olan zihniyet, erkeklerin kadın doğum uzmanı olmalarına karşı olmuyor. Bu durumdaki esas kriter hastanın mahremiyeti, toplumsal ahlaki değerler, din vs. etkisi olsa erkek jinekoloğa da kadın üroloğa da aynı bakılırdı, şeklinde mantık yürütülse de erkek doktorun vajinal muayene yapması ile kadın doktorun testis muayenesi yapması bir değerlendirilmiyor.

Anlaşıldığı gibi, toplumsal cinsiyetin hekimlik mesleğine ve branş tercihlerine olan etkisi ele alınması gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Son on yılda bu konuda bir çözülme olduğu gerçek. Kadın genel cerrah, kadın ortopedist gördüğünde şaşıran insanlar, şimdi “neden olmasın” diyebiliyor. Ancak, şu çok daha önemli bir gerçek ki; toplumsal yaşamın her alanında cinsiyet eşitliği sağlanmadığı sürece kadın hekimlerin maruz kaldığı bu yaklaşım da devam edecek…


İlgili haberler
Sağlık gelenekleri: Irkçılık karşısında siyah ebel...

Siyahlara karşı ırkçılık ve ayrımcılığın yaşandığı alanlardan biri de sağlık. Siyah kadınların ırkçı...

‘Hiçbir yere gitmiyoruz’ diyen kadın hekimler ve s...

‘Biz mesleğimizi onurumuzla yapmak istiyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz!’, ‘Şiddetsiz bir ortamda çalış...

Sağlıkta şiddet artıyor, sağlık emekçileri gerçek...

İktidarın sağlık emekçilerini itibarsızlaştıran dili ve etkin bir şiddet yasası olmaması sağlıkta şi...