MEKTUP

Narlıedere ve Balçova’da 8 Mart çalışmalarına başlayan kadınlar, sorunları birlikte konuşup çözüm önerilerini birlikte tartışmaya çalışıyor.

Elektrik zamlarının kadınların başına ne çoraplar ördüğünü yazdı Gizem Örnek: Televizyon bağımlısı olmaya ramak kalmış bir ufaklık, çamaşırda bulaşıkta ve yorgun argın bir anne…

Uzun yıllar boyunca zorlu bir hayatı ve çocuğunun sorumluluğunu tek başına yüklenip, boşanma sürecinde şiddet riski yüzünden nafaka alamayan bir kadının isyanı…

17 yıllık bir hemşire anlatıyor: ‘Darp, küfür, ölüm biz sağlıkçılarla birlikte anılan durumlar oldu. Mesleğimizi güven içerisinde yaptığımız, işimize saygı duyulduğu bir ortam istiyoruz.’

Mesleğe başladığı andan itibaren neymiş hemşirelerin yaşadıkları, pandemide ‘kahraman’ ilan edilenlere reva görülenler, onları başka ülkelere göçe zorlayan koşullar... Genç bir hemşire anlatıyor…

İşe gidip gelirken kadınların sohbetlerine kulak misafiri oluyorum, yaşadıkları ekonomik sıkıntıyı anlatıyorlar. Herkesin ortak derdi geçim sıkıntısı… Bir an önce zamlar geri alınmalı.

Kadınları ve sağlıkçıları koruyan, şiddetin tekerrür etmeyeceği bir adalet düzeni istiyoruz.

10 yıllık zor bir evliliği geride bırakmanın zorluğu, üstüne aile baskısına rağmen kendi olmayı seçen bir kadının yeni hayatı için duyduğu heyecan ve yaptığı planlar…

Böylesi bir yoksulluk tablosu karşısında isteklerimiz de çok büyük değil; çocuklarımız için güvenceli bir gelecek, temel ihtiyaçlarımızı karşılayabildiğimiz güvenceli bir iş, insanca bir yaşam...

Her kriz döneminde ‘zengin olma’ yolu olarak bir nevi moda gibi ortaya sürülen oyunlar şimdi de revaçta… Zamanında bankerlere para kaptıran nesil vardı, borsa oyunları, piyangolar, şimdi kripto para…

‘Artık her şeyi içinde yaşadığımız bu sistemi daha fazla sorgulayarak devam ediyorum, dediğim gibi her şey bir deneyim. Ben de deneyimleyip insanları gördüm.’

‘Hastaları için her şeyi sağlık çalışanından bekleyen ve istedikleri sonucu alamayan insanların bize yaşattığı korku her geçen gün daha çok artıyor.’

Bir sendika temsilcisi esas gücün sadece bireysel bir cesaret değil, bu cesaretin olgunlaşıp büyüdüğü, harekete geçmeyi kolaylaştıran birlikteliklerden geldiğini anlatıyor.

Boşanma sürecinde olduğu eşi çocukları için 300 lira nafaka dışında hiçbir masrafına destek olmuyor, çocuk bakımının tüm ekonomik yükü Merve’nin sırtında.

‘Evliliğimiz boyunca maddi-manevi hor görülen, sömürülen, evlenirken mecbur bırakılan, boşanırken tehdit edilen, öldürülen, korkutulan, nafaka adı altında yoksulluğa mahkûm edilen kadınlarız…’

‘İki çocuk okutuyorum, ev kira ve asgari ücretle çalışıyorum, bu şartlarda nasıl geçinebileceksek? Nafaka verildi. İki çocuğa 500 TL uygun gördüler. Tabii onu da alamıyorum. Ödemiyor.’

‘5 kişi başlayıp bugün binlerce insanı bir araya getiren Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği siz-lerle gurur duyuyorum daha da çoğalacağımız nice yıllarımız olsun.’

Nazlı, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğiyle tanıştıktan sonra yaşadığı değişimi Ekmek ve Gül’e yazdığı mektupla anlattı: ‘Mücadelenin içinde olmak bana kendimi hatırlattı.’

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’ndeki dayanışma ağının bir parçası olan ekmek dağıtımı da kadınların çare arayışının bir durağı oluyor.

Öğretmen odalarından tepkiler yükseliyor: Artan döviz kurları, uzmanlık, başöğretmenlik sınavları…
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.