MEKTUP
Sürekli akranlarımla güvenli alanları oluşturmak hakkında sohbetler ediyoruz, üretmeye çalışıyoruz. Biz ürettikçe bundan beslenecek, güç alacak her meslektaşım için çok heyecanlıyım.
Eğitim emekçisi Duygu Erdoğan 1 yıl boyunca pandeminin öğretmen ve öğrencilere bilançosunu özetledi: ‘Uzaktan eğitimle uçurumun ne kadar derin olduğu gözler önüne serildi.’
Eğitim emekçisi Dilek Mercan ‘26 yıllık meslek hayatımda hiç bu kadar sıkıntılı yorucu bir dönem yaşamadım’ diyerek anlatıyor bir yıllık pandemi sürecinde eğitimci olmanın halini...
İşçi bir aileden gelen ve atanamadığı için bir belediye projesinde işçi olarak çalışan genç bir kadın gençlere güvencesizliğin geleceksizliğin tek seçenek gösterilmesine karşı tepkisini kaleme aldı.
Birleşmeden zincirlerimizi kıramayacağız. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 164 yıl önceki kadınların iktidara, patron zihniyete karşı birliğinin sembolüdür. 164 yıl sonra bugün, burada birleşiyoruz.
‘Ayrım yapmadan birbirimize kenetlenmemiz lazım. Çünkü biz işçiler olarak hepimiz aynı gemideyiz, bizim yaşadıklarımızın sorumlusu hükümetle patronlar da kendi gemilerindeler.’
‘Pandemiyle birlikte her şey zamlandı ama maaşlar aynı kaldı. Pandemiyi biz yaratmadık, bu zamların da yaşadıklarımızın da sorumlusu biz değiliz. Önce hükümet, sonra da patron sorumlu!’
Evde de huzur yok. Eşiniz işsizse, borcunuz varsa vah halinize. İşçi evlerinde araştırılsın kadına yönelik şiddet bayağı fazlalaşmıştır. Ben bir yılda iki kez dayak yedim.
Aslı Börek fabrikasından bir işçi kadın yazdı: ‘İşten atılma yasaktır’ lafı koca bir yalan. Onlarca kadın işçi arkadaşımız işten atıldı, ücretsiz izne gönderildi. Ayda bin 170 liraya mahkum edildik.
Yaşadığı cinsel saldırı sonrası konuşmak istediğinde susturulmuş bir üniversiteli kadın o. Bugün ise şiddete karşı güçlenmek ve kız kardeşlerini güçlendirmek için mücadele ediyor.
Muğla’dan bir kadın işçi pandemide yaşadığı zorlukları anlatıyor: Sadece 1 ay devletten gelen 1060 TL alabildim. 2021’den sonra işverenim gerekli başvuruları yapmadığı için 1060 TL geri istendi.
Depo işçisi bir kadın anlattı: ‘Psikolojik olarak da tükenmişlik sendromu yaşıyorum. Sürekli çalışıyorum, sürekli. Kendime sadece banyo yaparken ve oje sürerken zaman ayırabiliyorum.’
Esenyurt’tan ev emekçisi bir kadın pandemi sürecinde yaşadıklarını anlatıyor: ‘Pandemiden önce bir sürü günlük temizlik işi olurdu ama son bir yıldır toplasanız 10 kez anca gidebildim işe.’
Bakırköy Belediyesinden işçi kadınlar, grevi sendika genel merkezinin tepeden müdahalesiyle son bulan Kadıköy Belediyesinden işçi arkadaşlarına dayanışma mesajlarını iletiyorlar.
İzmir’in Narlıdere ve Balçova ilçesinde Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Grupları 8 Mart stardını verdi. Pandemiye rağmen kadınlar bulundukları her alana 8 Mart coşkusunu taşıyacaklarını ifade etti.
‘Nasıl sakin kalıp, bekleyelim? Bir çocuğun üzerine 20 polis salıyorlar, saçma bahanelerle gözaltına alıyorlar. Üzerine bir de çete liderinden mesaj geliyor.’
‘Yorulduk’ diyorsun, ‘Tükendik’ diyorsun, taleplerini dile getirmek istiyorsun. Kimsenin seni duymadığı yetmezmiş gibi bir de havuz medyası seni rüşvetçilikle itham ediyor.
Bakırköy Belediyesinde yüksek ücret alan işçilerin ücreti ‘Eşit işe eşit ücret’ denilerek düşürüldü. İşçiler ise ücretlerin düşürülmesini değil insanca yaşayacak bir düzeyde eşitlenmesini istiyor.
340 liraya zatürre aşısı yaptıran emekli öğretmen Adile: Aşı bulunmuyorsa her yerde olmaması gerekmiyor mu? Parayla var ama parası olmayan ne yapacak? Kovid aşısında bize sıra zor gelir.
Filiz, kendi yaşamından bahsederken kadınların yan yana gelmesinin güçlendiriciliğine de vurgu yapıyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.