MEKTUP
‘25 Kasım’ı geride bıraktığımız bugünlerde iktidarın kadın politikaları, pandemi koşullarında hem evde hem de iş yerlerinde çifte sömürü olarak kadınların yüklerini daha da artırmıştır.’
‘Kadınların yaşadığı eşitsizliğin, ötekileştirmenin çoğumuz farkındayız.
25 yaşındaki Büşra evliliği süresince yaşadığı şiddeti ve verdiği mücadeleyi kaleme aldı.
‘İlk vaka açıklanmadan 20 gün önce doğum yaptım. Tekrar işimin başına geçmeyi beklerken, pandemi ile daha da kötüleşen ekonomi nedeniyle çalıştığım yer kapandı, ben de işsiz kaldım.’
Taşkışla Kadın Topluluğu'ndan üniversiteli genç kadınlar bir kadın topluluğunun bir parçası olmanın onlara hissettirdiklerini yazdılar.
İş yerinden sosyal hayatlarına kadar her alanda şiddetle karşılaştıklarını belirten kadın işçiler, ‘Değersiz değiliz, onurluca çalışıp yaşamak istiyoruz. 25 Kasım birleşmenin vesilesi olmalı’ diyor.
Eski eşi tarafından şiddete maruz kalan, şiddete karşı koymaya çalışan F.K.’nin karşısında devlet bütün mekanizmalarıyla yaşamını savunmaya, dayanışmaya nasıl engel olurun bir örneğini okuyacaksınız.
'Şiddete karşı bulunduğumuz işyerlerini dayanışmanın ve mücadelenin adresleri yaparak güçlenebilir, kadınların memleket genelindeki birleşen mücadelesine de buradan güç katabiliriz.'
Çorum’da Ekmek ve Gül’e yazan ve tüm kadınlara 25 Kasım çağrısı yapan Mehtap Gökmen ve Hasibe Beyaz’ı dinleyelim: ‘Öfkemizi örgütlü güce dönüştürerek kazanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.’
İzmir tramvayında güvenlik personeli olarak çalışan kadın işçi: Biz çok şey istemiyoruz insanca çalışmak istiyoruz.
Geçtiğimiz yıl ağustos ayında Antalya’da gittiği otelde nitelikli cinsel saldırıya maruz kalan Meryem, 17 Kasım’da görülecek davası için Ekmek ve Gül aracılığıyla çağrı yaptı.
Pandemi sürecinde 75 gün izne çıkarılan, şimdi tekrar ücretsiz izne çıkarılacak olan tekstil işçisi bir kadın tüm işçilere çağrı yapıyor: Homurdanmak değil, daha yüksek ses çıkarmamız gerekiyor.
İzmir’de yaşanan deprem sonrası Bornova Kadın Dayanışma Derneğinin çağrısına kulan veren Ekmek ve Gül Kadın Kadın Dayanışma Derneği, Kocaeli’den İzmir’e dayanışma ve kız kardeşlik ağlarını ördü.
Sosyolojik yönden bakıldığında ‘Kadın Üniversiteleri’ projesinin kadınları sosyal hayat ve eğitim açısından daha da ayrıştıracağı aşikar…
Yaşadığım şehirde iş bulma şansım çok az olduğu ve KYK yurdu kapalı olduğu için yatılı bir iş bakmak zorundaydım. Şu anda yatılı olarak 3. sınıfa giden bir çocuğa bakıcılık yapıyorum.
Okurken çalışmak zorundayım çünkü ekonomik bağımsızlığımı kazanmalıyım. Şimdilik hayallerime giden yol çağrı merkezinden geçiyor ya da geçmek zorunda kalıyor.
‘Çocuklarıma sarılıp her defasında yeniden kalktım ve yılmadan saatlerce yürüyerek sesimi duyurmaya çalıştım. Ne de olsa kadınların ‘Beyaz Çarşamba’yı doğurduğu topraklardan geliyordum.’
Van’da 2011 depremi ardından 5 milyon liralık teşvik alan firmalardan Gündüz Nakış, kovid-19 salgını ile küçülmeyi gerekçe göstererek fabrikayı kapattı. İşçiler dava açtı ve mücadelelerini sürdürüyor.
15 yıldır ev işçiliği yapan Elif, kendi gibi yüzlerce kadın tanımış, sadece bir ev işçisi biliyor emekli olabilen. Emeklilik hakkını gasbedecek istihdam paketine tepkisi büyük, bir de çağrısı var.
Biz, ‘İş mi çocuk mu’ ikileminden kurtulup işe gitmek, çocuklarımızı da ücretsiz, nitelikli, güvenli kreşlere göndermek istiyoruz. Tüm kadınlarla kreş talebimizi yükseltelim.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.