MEKTUP

‘8 Mart’ta bulunduğumuz her yer mücadele alanına dönüşsün’

İzmir’in Narlıdere ve Balçova ilçesinde Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Grupları 8 Mart stardını verdi. Pandemiye rağmen kadınlar bulundukları her alana 8 Mart coşkusunu taşıyacaklarını ifade etti.

Boğaziçi’den sonra, sosyal medyayı daha çok kullanıyorum

‘Nasıl sakin kalıp, bekleyelim? Bir çocuğun üzerine 20 polis salıyorlar, saçma bahanelerle gözaltına alıyorlar. Üzerine bir de çete liderinden mesaj geliyor.’

Hastalanıyoruz görmüyorsunuz, ölüyoruz duymuyorsunuz!

‘Yorulduk’ diyorsun, ‘Tükendik’ diyorsun, taleplerini dile getirmek istiyorsun. Kimsenin seni duymadığı yetmezmiş gibi bir de havuz medyası seni rüşvetçilikle itham ediyor.

Eşitlik bahanesiyle ücretlerin düşürülmesini değil insanca yaşanacak bir ücret istiyoruz

Bakırköy Belediyesinde yüksek ücret alan işçilerin ücreti ‘Eşit işe eşit ücret’ denilerek düşürüldü. İşçiler ise ücretlerin düşürülmesini değil insanca yaşayacak bir düzeyde eşitlenmesini istiyor.

‘Zatürre aşısını iki ay sonunda parayla olabildim, Kovid-19 aşısından umutsuzum’

340 liraya zatürre aşısı yaptıran emekli öğretmen Adile: Aşı bulunmuyorsa her yerde olmaması gerekmiyor mu? Parayla var ama parası olmayan ne yapacak? Kovid aşısında bize sıra zor gelir.

Ancak bir araya gelirsek güçleniriz

Filiz, kendi yaşamından bahsederken kadınların yan yana gelmesinin güçlendiriciliğine de vurgu yapıyor.

Lupus hastasıyım, kovid-19 nedeniyle ilacımı bulamıyorum!

Lupus hastası bir kadın anlatıyor: ‘Şu an kullandığım ilacı kovid-19 tedavisi olarak veriyorlar ve ben bu ilacı bulamıyorum; parayla dahi alamıyorum, hoş parayla alsam da fiyatını iki katı yaptılar.’

Yalnız bırakıldık!

İstanbul’dan bir cam işçisi pandeminin onda ve arkadaşlarında yarattığı etkileri anlatıyor, pandemi sürecinde çalışmak zorunda kalan işçilerin yalnız bırakıldığını söylüyor.

Gelecek bizim ellerimizde olmalı

Genç bir işsiz kadın: ‘Bahaneler arkasına sığınılmış her şeyin güzel ve sorunsuz olduğu görüntüsü çizilmekte lakin öyle değil. Başkalarının çıkarlarının değil, geleceğimizi bizlerin planlaması gerek.’

Tüm çarkı kendilerine çevirmişler

Bakırköy Belediyesi işçisi bir kadın toplu iş sözleşmesi süreçlerinin patron ve sendika yöneticileri eliyle nasıl karmaşıklaştırıldığını anlatıyor.

Meslek hastalığına meslek hastalığı densin!

‘Her ilde birkaç tane meslek hastalıkları hastanesi olmalı ve patronlar da hükümet de meslek hastalığı kapsamını zorlaştırmaktan vazgeçmeli.’

Fıtık yapan çalışma koşulları rapora rağmen değişmiyor

Ağır taşıma, iş yerinin baskıladığı performansa uymaya çalışma… Fıtık ise ağır çalışma koşullarının sonucunda depoda çalışan her üç kadından birinde var.

Ayaklarımda 3 kat çorap, kafamın içinde bir doğal gaz...

‘Eyyy İGDAŞ, benim 1 aylık maaşıma karşılık 3 fatura göndermeyi nasıl başardın? Ayağımda 3 kat çorap, üstümde kazak, hırka, battaniye altında üşüyorum.’

Hem anne hem de çalışan bir kadın olamaz mıyım?

Esenyurt’tan Aycan yazdı: ‘Kadına değer vermeyen, kadının çalışmayıp evde oturup çocuğa bakmasını isteyen, haklarımızı her geçen gün tırpanlayan bir destekçi buluyor patronlar kendilerine…’

‘Meğer dünya öküzün boynuzunda değil kadınların omuzlarındaymış’

'Görüntülü buluşmalar da olmasa kendimizi arka koltukta unutulmuş gibi hissetmemiz içten bile değil.’

Yeni dayatmaların habercisi: Kadın üniversiteleri

‘Kadınları güçsüz hissettirme ve toplumdan uzak bir yerde konumlandırma çabalarının karşılığı genç kadınlar açısından kabul görmüş değil.’

Ayrımcılığı engelleyecek politikaları uygulayın!

'Bizlerin talepleri kadın üniversitelerinden ziyade, var olduğumuz her alanda ayrımcılığın ve cinsiyetçiliğin önüne geçecek politikaların oluşturulması ve uygulanmasıdır.'

‘4 aymış meğer çocuklarıma yaptıklarının bedeli!’

Adana’da kendi çocuklarına istismar suçundan 35 yıl ceza alan M.A.K.’nın cezasının bozulması ve tahliye edilmesine tepki gösteren çocukların annesi B.K., tepkisini yazdığı mektup ile dile getirdi.

Reglden utanmıyoruz, saklamıyoruz!

Toplum için küçük, önemsiz ve saklanması gereken bir sıçrayış gibi algılansa da, hayatında vücudunda fiziki ve ruhsal durum değişiklikleri yaşayan kız çocukları için önemli bir süreçtir aslında.

‘İşimizi ve haklarımızı alana kadar mücadele edeceğiz’

Kod-29 gerekçesiyle işten atılan bir belediye işçisi kadın yazdı: ‘Ne ile suçlandığımı bilmeden yüz kızartıcı suç ile suçlanıyorum. Benimle beraber işten atılan yedi kadının sesi olmak istiyorum.’