MEKTUP
Ücretsiz iznin patronun elinde işçisinin sırtındaki kırbacı olmasına bir örnek daha: Sendikalaşma çalışması yürüten kadın işçi ücretsiz izne çıkarılıyor, işyerinde patron işçileri takip ettiriyor.
‘Biz Dicle Ekmek ve Gül’den kadınlar olarak bu toplumda varız söz sahibiyiz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz.’
Ne yazık ki bir yıldır koruduğum çocuğum kovide yakalandı. Sınıflarında oğlum hariç 3 çocuk ve aile bireylerinde de bulaş oldu. 2 öğretmenleri pozitif.
Mamak’ta Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneğinde bir araya gelen kadınlar Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını tartışırken hem endişelerini dile getirdi hem de önerilerini…
Gıda işçisi bir kadın, fabrikalarında İstanbul Sözleşmesi tartışmalarını aktarıyor: ‘Ne yaptıkları belli değil sürekli bir şey çıkarıyorlar, biz yararını görmedik. Geleceğimiz ne olacak belli değil.’
Bandırma’dan sağlık emekçisi: Kadınların önemli bir dayanağı elinden alınıyor. İstanbul Sözleşmesi, evde, sokakta, iş yerlerimizde yaşadığımız sorunların çözümü için bir dayanak.
Bursa'dan dokuma işçisi bir kadın fabrikalarındaki İstanbul Sözleşmesi tartışmalarını aktarıyor ve sesleniyor tüm kadınlara: İstanbul Sözleşmesi hem bizim hem çocuklarımızın güvencesidir!
‘Bizler; tırnaklarımızla kazandığımız, canlarımızla bedel ödediğimiz hiçbir hakkımızdan vazgeçmek niyetinde değiliz. Biliyoruz ki bir adım geri attığımızda egemen güçler, on adım üzerimize gelecektir.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu sözleşmeyi neden bir gece yarısı feshettiğini tüm kamuoyuna açıklamasını şiddet mağduru bir kadın olarak talep ediyorum.
Memlekette olan biten hak gasplarına karşı Adıyaman’dan bir hemşire sesleniyor: “Hakkımızı helal etmiyoruz’ demek yetmez”
Direnişteki Migros Depo işçisi bir kadın Migros'un Kadın Akademisi reklamlarına dair yazdı.
“Her gün ulan bugün acaba ne olacak diye kalkıyoruz; bu kadar da olmaz ki canım deyip yatıyoruz.”
İzmir’den bir hemşire, halka dönük topyekun iktidar saldırılarına dair yazdı: “Bütün mesele toplumun bam teline oynamak; en yüksek ses oradan çıkıyor çünkü.”
Londra’da öldürülen Sarah’nın ardından Sarya Tunç yazdı: ‘Bize Sarah’nın öldürülmesinin istisna olduğunu söyleyemezsiniz. Bize önlem olarak gece sokağa çıkmamayı öneremezsiniz.’
Her yerde müthiş bir sömürü her yerde işçi üzerinden zengin olma çabası var ve işçi bundan kaçamıyor.
Ford Otosan'da çalışan bir kadın işçinin Ford Otosan 8 Mart reklamına yanıtı: ‘Reklam yapmayı bırakıp çalıştırdığınız kadınların sesine kulak verin.’
Kadın sesimizle ağaçlar gibi hür, özgür ve bir o kadar bir arada söylüyoruz türkülerimizi... Duyuyor musunuz, çayın buğusunda ormanın gürültüsünde, bizler bu dünyanın emek dolu yeşilindeyiz.
Eğitim emekçileri endişeli: ‘Okullar açılıyor ancak kaygılıyız. Devlet okullarında ve özel okullardaki uygulamalar farklı. Devlet okullarındaki personel sayısı ve hijyen önlemleri yeterli değil’
Gönüllü çıkışa zorlanan, baskı ve tehdide maruz kalan, ardından sendikalaşan ve tam ‘rahat ettik’ derken hayatlarına giren pandeminin yaşamlarını nasıl zora soktuğunu anlatıyor metal işçisi bir kadın.
Hazal Vayiç, İzmir’den bir eğitim emekçisi, 8 Mart’a doğru kadınların yaşadıklarını özetlerken bu 8 Mart’ta eğitimcilerin hangi taleplerle alanlarda olacağını sıraladı.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.