MEKTUP
9 Eylül Üniversitesi Hastanesinde aynı serviste çalışan 5 asistan hekimden 4’ü istifa etti, biri yatay geçiş yaparak ‘Birimiz daha nöbet çıkışı ölmeden, normalleşen bu gerçeklere dur demeliyiz’ dedi.
Bursa'dan Nermin, Grev filmini izledikten sonra ona hatırlattıklarını bugünle bağını kurarak anlatıyor: 'Bu film, birlikte hareket edersek başaramayacağımız hiçbir şeyin olmadığını hatırlatıyor.'
Bizden kat kat fazla maaşı olanlar bizim kaç para alacağımızı belirleyecek. Yoksulluk sınırını 10 bin diye açıkladılar, bence asgari ücret de 10 bin lira olmalı. Yoksulluk sınırının altında kalmamalı.
Ford’da da, Xiaomi’de de kendi birliğimiz, birbirimize olan güvenimiz, kendi taleplerimiz ve görünürlüğümüz olmalı.
Ankara Çubuk’tan Ayla çocuklarını bir başına büyüten bir işçi kadın. Geçim derdi yüzünden sürekli ‘evlen’ diye baskı gören Ayla’nın bir çift sözü var.
İş görüşmelerinde evlilik, çocuk yapmayı düşünüp düşünmediğimiz, erkek arkadaşımızın olup olmadığı soruları klasikleşti. Geçenlerde bir arkadaşıma evcil hayvanı olup olmadığı sorulmuş.
Nerede o eski kısır günleri? Şimdi hadi toplaşalım bir kısır yapalım desek, yediğimiz lokma boğazımızda kalacak…
Samatya Hastanesinde çalışan üniversite mezunu bir temizlik işçisi kadın anlatıyor: İşimden dolayı gocunmuyorum ama neden okuduğum meslek dalında iş bulamadığımın stresini yaşıyorum.
Grevdeki Bakırköy Belediyesi işçisi kadınlar, direniş alanından umutlarını, mücadelelerini, taleplerini yazarak Ekmek ve Gül okurlarına selamlarını yolluyor…
Biz gençler olarak alt-orta-üst sınıf ayrımı olmaksızın hepimizin hakkı olan eğitimimizi istiyoruz, ticarethane haline gelen yaşam alanlarımızı, kampüslerimizi istiyoruz.
Körfez’den bir veli: ‘2 yıla yakındır okullar kapalı iken tadilat yapılmayan okul, depreme dayanıklı hale getirilmek için tadilata alınacakmış.’
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesini kazanan kadın öğrenciler, günler boyunca barınma sorunu yaşadıklarını anlattı.
Refahı, keyfi yaşayamayan, yarınının kaygısıyla geceyi gündüz edemeyen milyonlarca kadından biri Özlem. Rutubetli, bodrum bir evde açlığa mahkum, dayanışma bekliyor...
Pandemi sürecinin çocuklara etkisini bir anne şöyle özetliyor: Gelişim çağındaki çocuklara etkisi tahmininizden de büyük. İnsanlardan, nesnelerden uzak tutmaya çalışırken ruhları yara aldı.
Yoksulluktan babası Almanya’ya çalışmaya gitmiş Hatun'un daha 12 yaşında kardeşlerine bakmak zorunda kalmasıyla başlayan hayatına dair kendi kaleminden...
Gelen zamlarla marketler kârlarına kâr katarken market çalışanları ağır çalışma koşullarına ve emek sömürüsüne maruz kalıyor, hakkettiği ücreti dahi alamıyor…
Normalleşme sürecinde öğrenci, aile ve öğretmen eksenli yapılacak her duygu/duygu düzenleme temelli, kişilerarası ilişkileri ve sorun çözme becerilerini kapsayan çalışma işlevsel olacaktır.
Tüm herkese, çalışanlara, akşam eve gittiğinde çalıştığı için yorgunluktan bitap düşenlere, ay sonunu maaş getirmiyor diye düşünenlere sesleniyorum. Mitsuba işçileri olarak sesimizi duyurduk.
Eşi ve kendisi emekli olan Birgül Kaya yazdı: Evimiz yok, kirada oturuyoruz. Yaklaşık 2 aydır kiralık ev arıyoruz. Ama maalesef bütçemize uygun bir ev bulamıyoruz…
Sendikalaştıkları için işten atılan Uğur Tekstil işçisi iki kadın yazdıkları mektuplarla seslendi: Haksızlığa uğrayan biziz, yasaları çiğneyen patron. Karşımızda bu kadar jandarma, polis neden var!
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.