MEKTUP
Tüm zorluklara rağmen elimden gelenin fazlasını yaparak çalıştım. Fakat ayaklarımızın üstünde durmamıza izin verilmiyor. Bugün 'küçülmeye gidiyoruz' deyip çoğunluğu kadın olan işçiler işsiz kaldı.
‘Asgari ücret diye açıklanan miktar ihtiyaçlarımıza cevap vermezken neyin müjdesinden bahsediliyor. Bu düpedüz halkın aklıyla dalga geçmektir.’
Asgari ücretin 4 bin 250 lira olarak açıklanmasının ardından Migros market işçisi bir kadın 'hayatın ucuzlaması lazım' diyerek tepkisini dile getiriyor.
Çocukluğundan beri yoksulluğun, şiddetin en ağır yüzünü yaşamış Cennet, çocuklarıyla daha iyi bir hayat yaşamak istediğini anlatıyor; asgari ücretin en az 5 bin lira olması gerektiğini söylüyor.
Batıkentli kadınlar mahallelerinde artan uyuşturucu ticareti ve çeteleşmenin önüne geçilmemesine tepkilerini kaleme aldı.
'Ekmek olmuş iki buçuk lira. Ben çocuklarıma meyve, sebze yedirebilecek miyim?'
Bizler sürekli şiddete mahkûm ediliyoruz, öldürülüyoruz. Hükümetin kadın düşmanı politikaları devam ettiği sürece ne fabrikada ne de ülkede koşullar düzelecek ne de biz kendimizi güvende hissedeceğiz.
Kemalpaşa Belediyesinde kısa bir süre önce örgütlenen Genel İş İzmir 7 Nolu Şube, 25 Kasım vesilesiyle İşçi Kadın Buluşması yaptı. Bir kadın işçi etkinlikten kendine kalanları Ekmek ve Gül’e yazdı.
5 Kasım günü işten eve dönerken Selçuk G. tarafından katledilen Lüleburgaz Belediyesi çalışanı İlknur Gökay Tuncel’in arkadaşı Şenay Ünlü, İlknur için yazdı.
“Fabrikada kadınların çoğu ek iş yapıyor, çünkü geçinemiyoruz. Gündeme atılan 3500 gibi bir para hiç kimsenin karnını doyurmaz. Bizim nasıl geçineceğimizi milyon dolarlarla oynayanlar belirliyor.
'Sendikalaştıktan sonra direkt kadınlara yönelik çeşitli kısıtlamalar gelmeye başladı. Bunlar aslında yüzde 80’i kadın işçilerden oluşan bir fabrikada direkt kadınları hedef alan yasaklar.'
Yaşadıklarım ağır ve yaşayacaklarım de öyle olacak gibi duruyor. Ama ben Ekmek ve Gül’ü takip ettiğim 2 yıllık süreçte öğrendim ki kadın dayanışmasının aşamayacağı hiçbir şey yok.
‘Görev tanımı olmayan mesleğime her gün tanımsız görevler ekleniyor. Arkadaşlarıma sesleniyorum: Yanınızda çakmağınız olsun. Sizden de isteyebilirler. Hizmette sınır yoktur ve yüzünüz hep gülsün.’
25 Kasım yürüyüşüne ilk defa katılan bir genç kadın, hissettiklerini ve eşit, adil bir dünya talebini kaleme aldı.
İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sema, İstanbul'da katıldığı 25 Kasım yürüyüşünden sonra hissettiklerini ve şiddete karşı mücadeleye dair düşüncelerini yazdı.
KESK üyesi bir eğitim emekçisi olarak işimize, ekmeğimize, geleceğimize, çocuklarımızın umutlarına bugün sahip çıkmayacaksak ne zaman çıkacağız?
İzmir Kadın Platformunun düzenlediği kahvaltıda onlarca kadın bir araya geldi. Kahvaltıya katılan Sağlık-İş üyesi sağlık işçisi bir kadın izlenimlerini ve serbest kürsüden dile getiremediklerini yazdı
Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği enstrüman, koro, halk dansları kurslarında kadınları yan yana getirmeye devam ediyor. Bu buluşmaların önemini ise etkinliklere katılan kadınlar anlatıyor…
21. yüzyıldayız ve hâlâ kadın kaptanlara “Geminiz incecik küçük pembe mi?” sorusu yöneltiliyor.
‘Sağlıkta dönüşümle bizden iş güvencemizi, refahımızı, mutluluğumuzu en önemlisi de bir hemşire olarak gülümsememizi çaldılar.’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.