Korkarak dolaşmadığımız bir Batıkent istiyoruz!
Batıkentli kadınlar mahallelerinde artan uyuşturucu ticareti ve çeteleşmenin önüne geçilmemesine tepkilerini kaleme aldı.

Batıkentli kadınlar Ekmek ve Gül’e ulaştırdığı mektupları ile mahallelerinde gözlemledikleri değişimlerin kadınlar ve çocuklar için tedirginliklerini nasıl arttırdığını anlatıyorlar. Mahallede artan uyuşturucu ticareti yüzünden ne güvende hissediyorlar ne de çocuklarının rahatça dışarı çıkmasına izin verebiliyorlar.

Kasım ayının başında iki kız çocuğuna yönelik tacizi engellemeye çalışırken Haydarcan Kılıçdoğan bıçaklanarak öldürülmüştü. Batıkent halkı Haydarcan için yaptıkları basın açıklamasında “Bizler gençlerimizin şarkılar söyleyebildikleri, danslar edebildikleri, kadınlarımızın sokaklarında 24 saat rahatça, korkusuzca gezebildikleri, büyüklerimizin huzurla yaşayabildikleri bir Batıkent hayalini kuranlarız” demişlerdi.

Mahallelerinde artan uyuşturucu ticareti ve çeteleşmenin önüne geçilmemesine ise kadınlar tepkilerini kaleme aldı.

‘YETKİLİLERİN KADINLARI HEDEFE KOYMASI ÇOK ETKİLİ’

Hatice BOYRAZ // Batıkent-Ankara

Son dönemlerde Batıkent’te yaşanılan olaylar biz kadınları ciddi bir şekilde kaygılandırıyor. Sizler de duymuşsunuzdur belki. Geçen ay iki kız çocuğuna tacizde bulunanlara müdahale eden Haydar Can öldürülmüştü. Aslında bu olay Batıkent’te ilk defa olmuyor. Daha önce de birçok defa bu gibi durumlar yaşanmıştı ama bu hepsinin üzerine tuz biber oldu. Biz kadınlar ve çocuklarımız sokağa çıktığında sürekli çevremizi ya da arkamızı kollamak zorunda kalıyoruz. Bu olay aslında ülkedeki kadın cinayetlerinden ayrı düşünülemez çünkü bu ve benzeri olaylar tıpkı kadın cinayetlerinde olduğu gibi cezasızlığın bir ürünüdür diye düşünüyorum.

Sadece “madde bağımlısı” ya da “akıl sağlığı bozuk” gibi söylemlere indirgememek gerektiğini düşünüyorum. Bu olaylar tamamen en tepedekilerin, yetkili ağızların kadınları sürekli hedefe koymalarından ve algı yaratmalarından kaynaklandığını düşünüyorum. Kaldı ki kolluk güçleri biz kadınların en ufak bir hak arama eylemi yaptığımızda oraya orduyu yığarken neden bu olaylara müdahale etmiyorlar? Bunu da anlamak istiyoruz ve biz kadınlar asla geri durmayacağımızı her fırsatta sokaklarda haykırmaya devam edeceğiz bunu da burada tekrar tekrar söyleyelim. Kadınlar sokaklardan da hayatlarından da vazgeçmeyecek.

Batıkent’te son birkaç yıldır ciddi bir yozlaşma yaşandığı ve bu tür vakaların arttığı konusunda hemfikiriz. İşsizliğin bu kadar ayyuka çıktığı bir dönemde özellikle gençliği apolitikleştirme, yozlaştırma çabalarının da bunlarda büyük payı olduğunu düşünüyorum. Çünkü zaten sorgulayan, üreten bir toplum istemiyor bu sistem. Onun içinde bu tür olaylara engel olmayacaklarını biliyoruz. Ancak bizler mücadelemize her koşulda devam edeceğiz.

‘KENDİMİZE GECELERİ SAAT SINIRLAMASI KOYAR OLDUK’
Nurcan ALTUNDAŞAR // Batıkent-Ankara
Son zamanlarda ülkenin her köşesinde yaşanan taciz ve kadına yönelik şiddet artık her kadının kendi yaşadığı semtte, mahallesinde de görülüyor. Özellikle son iki senedir normal şartlarda Ankara’nın en sakin semtlerinden biri olan Batıkent’te doğaya, hayvanlara, kadınlara ve doğal olarak insanlığa karşı şiddet gerçekliği oldukça artmış bulunmakta. Batıkent bu zamana kadar hep geceleri geç saate kadar kadınların arkadaşlarıyla kafelerde ve parklarda rahatlıkla oturabildiği ve sohbet edebildiği bir semtti.  Ancak bütün ülkede olduğu gibi Ankara Batıkent’te de artık kadınlar kendilerine saat sınırlaması koymak zorunda hissediyorlar ve akşamları geç saatlerde karanlıkta yürürken arkalarına bakarak ve korkarak evlerine gidiyorlar. Artık Batıkent’te kadınların sözlü, fiziksel ya da gözle tacize tanık oldukları zaman yardım istemek bile en büyük korkuları haline geldi. Çünkü geçtiğimiz haftalarda Batıkent’te tacize uğrayan kız çocuklarına yardım etmeye çalışan Haydar Can’ın öldürüldüğü gerçekliği canımızı çok yakarken bir yandan da korkuları artırıyor.
Biz kadınlar sesimizi tacize, tecavüze, şiddete karşı yükseltmeye devam ediyoruz. Batıkentli kadınlar olarak bizler, “Varız, geceler bizimdir, meydanlar bizimdir” diyebilmek için bulduğumuz her fırsatta basın açıklamaları yapıyoruz ve haykırıyoruz. Kadına var olan saygısızlık ve haksızlık devam ettiği sürece de haykırmaya devam edeceğiz.
‘KENDİMİ BU KADAR GÜVENSİZ HİSSETTİĞİM BİR DÖNEM OLMAMIŞTI’

Pınar EREN // Batıkent-Ankara

Batıkent’te yaşayan kadınlar olarak çok fazla bir şey istemiyoruz. 32 yıldır Batıkent’te oturmaktayım. Bu kadar kendimi güvensiz hissettiğim bir dönem olmamıştı.  Bir anne olarak evladımı korkusuzca evimizin en yakın parkına dahi gönderemez olduk. Aynı zamanda çalışan bir kadınım. Korkusuzca, daha güvenli bir ortamda dışarı çıkabilmeliyiz oysa ki. Bu benim, biz kadınların en doğal hakkı. Batıkent bizim, seviyoruz ve sonuna kadar sahip çıkmalıyız.

Fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
Bölge’de ‘fuhuş çeteleri’ neden etkili soruşturulm...

Sosyolog Halide Türkoğlu ve Hakkâri İHD Yöneticisi Pınar Şen, bu suçların üzerinin örtülmeye çalışıl...

Kadınlar uyuşturucuya karşı yol kapattı

Başakşehir’in Altınşehir Mahallesi’nde kadınlar, uyuşturucu satıcılarına tepki göstermek için yol ka...

Mafyaya, devlete, medyaya rağmen evlenmeyeceğim!

Viola’nın İtalya’da köhne namus anlayışına attığı ilk tokat bugün kadın haklarını en ileri boyuta ta...