Okullar bu hafta pazartesi günü öğretmenler için kurul toplantıları ile başladı. Ancak okullarda ciddi bir hazırlığın olduğunu söylemek güç. Hazırlıkların maske, dezenfektan temininin ötesine geçmediği görülüyor. Okullar uzun bir süredir kullanılmadığından temizlik ve hijyen açısından durum şimdilik iyi olsa da temiz bir ortam bir kişinin ortama girmesi ile kolaylıkla bozulabiliyor. Eğitim başlayınca bu temiz ortamın devamlılığı nasıl sağlanacak bilinmiyor. Okulların büyük bölümünde yardımcı personel bulunmuyor. İŞKUR üzerinden gelebilecek olası personel üzerinden beklentiler oluşmuş durumda. Okul idareleri kendi çabaları ile personel ayarlamaya çalışıyor. Tuvalet ve sınıfların temizliğinin bu şartlarda nasıl yapılacağı tam bir muamma. Kurgunun öğretmen ve idareciler üzerinden olabildiğince temiz kullanımın sağlanması üzerine olduğu anlaşılıyor. İdarelerin bir kısmı her şeyi devletten beklemeyelim modunda.
İki yıldır okula doğru düzgün gelmeyen öğrencilerin okula uyumu, disipline olma, okul kültürü oluşturmaları öğretmenleri kaygılandıran bir başka yön. Meslek liselerinde ders saatlerinin 40 dakika, teneffüslerin en az 10 dakika olması, öğlen arasının ise en az 45 dakika olması, okulda geçirilecek süreyi uzatması yönüyle risk artıran bir durum olarak kaygıları da artırıyor. Öğrencilerin beslenme sorunları ve uygun ortamların ayarlanması sıcak mevsimlerde belki sorun olmaz ama kış aylarında ciddi bir sorun olarak önümüzde duruyor. Sınıf sayılarının ve müfredatın seyreltilmemiş olması gibi sorunlar çözüm bekliyor. Öğretmenler değişen bakanla beraber milli eğitimde kadroların değişmesi durumunun ciddi bir sorun olacağı, devlette devamlılığı aksatacağı kaygısını yaşıyor. Eğitimciler yapılan TİS görüşmelerinde büyük bir hayal kırıklığı yaşarken eğitim, çalışma ortamları ve
pandemi ile ilgili bilgilerin şeffaf olmamasından ve gelecekleri açısından da kaygılanıyor. Öyle ki disiplin kuruluna arkadaşları tarafından önerilen bir öğretmen, “Onur duyarım ama evde yaşlı anne, babam var ne kadar az insanla muhatap olursam o kadar iyi” diyerek bu görevi reddetti. Aşıya karşı tereddütleri olan eğitimcilerin kaygılarını giderecek çalışmanın yapılması da bir ihtiyaç olarak görünüyor. Veli, öğretmen, öğrenciler, personel, kantin çalışanları, servis şoförlerinin aşılanması ile ilgili bilgilerin yetersizliği ve bu konularda şeffaf olunmaması en çok tartışılan konular arasında yerini alıyor. İyi niyet dileklerine ve temennilere karnımız tok diyen eğitim emekçileri, okulların açık tutulması ve eğitim öğretimin devam etmesini isterken tedbir ve şeffaflık bekliyor.
Görsel: Pixabay
İlgili haberler
Okullar açılırken Kadıköy'den velilere mikrofon tu...
İstanbul Kadıköy'den veliler okullar açılırken pandemide eğitimde yaşadıkları zorlukları ve alınan ö...
Devlet okulu masraflarının özel okuldan farkı kalm...
Eğitim de böyle farklı fırsatlar olması, eşitsizliği getiriyor. Biz de ekonomik olarak özel okula gö...
Yüz yüze eğitim için okullar açılsın, okulların aç...
Eğitimin çocukların ihtiyaçları ve güvenlikleri gözetilerek yüz yüze sürdürülmesi, okulların açık ka...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.