DERGİMİZDEN
‘Malatyalı kadınlar İstanbul Sözleşmesi hakkında ne düşünüyor?’, ‘İstanbul Sözleşmesi Malatyalı kadınlar açısından nasıl tartışılıyor’ sorularına yanıt aradık…
Şiir örmek, bilme istencini ve kadının varlığını küçümseyen algıya karşı büyüyen tavırdır. Umudun ve mücadelen kalemimle birlikte sürecek, Sennur abla.
Kadınların öfkesini, gücünü, direncini karşına almaya cesareti olmayanlar daha büyük saldırı hazırlıkları yaparken kadınlar da hazırlıklarını yapıyor, her geçen gün daha büyük bir güç biriktiriyor....
Pandemi, kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, ekonomik kriz, taciz, tecavüz, çocuk istismarı haberlerinin her gün dört bir yanımızı sardığı şu günlerde eylül ayı dergimiz de yine mücadele dolu...
Sosyal medya, mücadelenin bir enstrümanı ise de asıl mücadelemiz adaletin terazisinin doğru tartması için tüm yargı sisteminin baştan aşağı değiştirilmesidir.
Tecavüzden hüküm giyen Güreşçi Recep Çakır hakkındaki haberlere ‘unutulma hakkı’ gerekçe gösterilerek erişim engeli getirmesiyle birlikte medyanın hali ahvali de tartışılmaya başlandı.
İstanbul Sözleşmesi, işyerinde de şiddetin önlenmesi bakımından bir araç. İşyerinde kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın engellenmesi için esas olan ise işçi kadınların örgütlülüğü.
Bornova Belediyesi’nde çalışan, Genel İş İzmir 7 No’lu Şubede örgütlü kadınlar, TİS taslağı çalışmalarının doğrudan katılımcısı oldular, tek tek birimlerde tartıştılar ve tüm taleplerin öyle oluşturdu
İstanbul Avcılar Ekmek ve Gül Grubu son 1 aydır hummalı bir çalışma içinde; standlar, bildiri dağıtımları, ev toplantıları, üniversite çalışmalarıyla onlarca kadına ulaşıyor.
Mamak General Zeki Doğan Mahallesi’nde kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının her gün bir örneğini gördükleri şiddet vakaları için hayati olduğunu düşünüyor.
Eskiden Mamak Çöplüğü olarak kullanılan ve zemindeki metan gazı birikimi nedeniyle tehlikeli olan alana belediye, itirazlara rağmen bina dikmeye başladı. Kadınlar isyanda!
Hayatın nefes alınamaz hale gelmesine, “bir sonraki ben olabilirim” kaygısı artıyor olmasına rağmen genç kadınlar üzerindeki umutsuz hava kolayca dağılabiliyor.
Hayatı hakkında kararlar verilirken sadece dinleyici olan bir kız çocuğundan; kendi hayatını şekillendiren bir kadına dönüştüm. Benim gibi kadınlara hep ‘Bir ihtimal daha var’ diyorum.’
‘Aileyi yıkıyor, şiddeti artırıyor, eş cinselliği özendiriyor’ denilerek tartışma konusu haline getirilen İstanbul Sözleşmesi ne diyor, Türkiye'de uygulamada neler oluyor? Gelin madde madde bakalım...
Okulların açılması gereken şu günlerde bizler ‘Nasıl olacak bu iş?’ diye düşünürken, devletin aslında bu işe ne zaman ne de bütçe ayırmak istemediğini açıklamaları ile gözümüze sokuyorlar.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yüz yüze eğitimin gerçekleşebilmesi için gerekli hazırlıkların yapıldığı yönündeki açıklamaları velileri tatmin etmezken, veliler somut uygulamalar bekliyor.
Uzaktan eğitim-öğretim, okulun yerine geçemez, yetersizdir, hiyerarşiktir, sanaldır, tek yanlıdır, etkili ve verimli değildir. Geleceğimiz için eğitimdeki kangren sorunlara çözüm bulunmalıdır.
Dünyanın dört bir yanında kadınların en büyük eğlencesi pembe diziler. Ta 1930’lardan beri hayatımızda. Peki pembe dizilerin tarihini ve değişimini merak ettiniz mi hiç? Buyurun o zaman…
Küçük bir ilçenin sağlık ocağında çalışan Hemşire Sakine, çocuğunu 5 yaşına kadar sağlık ocağına götürmek zorunda kalmış. ‘Kreş şart’ sözünü ona yaşadığı zorluklar söyletiyor.
‘Bizim emeğimizi yok saydıkları gibi çocuklarımızı da yok sayıyorlar… Hastanede kreş ve gece çocuk bakım evi, etüt vs. yapmak çok mu zor?’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.