Ben, Beslenme ve Diyetetik Bölümünde üçüncü sınıftayım. KYK yurdu çıkmadı, beş altı kişilik odalarda kalmak istemediğim ve az kişili odaların ücretini karşılayamadığım için de özel yurtlara gidemedim. Bu nedenle iki kişiyle birlikte eve çıkmak zorunda kaldım. Ancak kiralar da çok yüksek. Yurt sonuçları açıklanmadan evlerin neredeyse tamamı kiralandı. Geriye eski, toplu taşımaya uzak, kötü yerlerde ya da çok pahalı evler kaldı.
İzmir’deki kira artışının en çok yansıdığı yerlerden birisi Bornova oldu. Öğrenci nüfusunun yoğun olması ev sahipleri ve emlakçıların denetlenmemesi, burada keyfi artışlarla öğrencileri yüksek kiralara zorunlu bırakıyor. 25-30 yıllık binaların, hiç tadilata sokulmamış, ısıtması bile olmayan dairelerini 2 bin 500 liradan aşağıya tutmak mümkün olmuyor. Biz de 30 Ekim 2020’de meydana gelen İzmir depreminde oldukça hasar gören Bayraklı’da bir ev bulabildik.
DEPREM RİSKLİ BİNALARA MECBUR KALDIK
Parasızlık, olası bir depremde en çok etkilenecek bölgede yaşamanın verdiği korkunun önüne geçiyor. Deprem riskini göze alarak çıktığımız bu evde bile ailemin bana gönderebildiği para, sadece barınma ihtiyacımı karşılayabiliyor. Okul harcamalarımı, kişisel harcamalarımı karşılayabilmek için çalışmam gerekiyor. Geçtiğimiz haftalarda birkaç gün stadyum temizliği işinde çalıştım, günde 9 saatlik ağır çalışmamın karşılığında aldığım düşük ücretin yanında bir de benimle birlikte çalışan bir adamın tacizine maruz kaldım.
Şu an çalışmıyorum ve okulum başlamadığı halde ekonomik sıkıntı çekiyorum, okulla birlikte harcamalarım da artacağından mutlaka iş bulmalıyım. Ama bulacağım iş yine ekonomik sıkıntılarımı tümüyle çözemeyecek, belki yine tacize uğrayacağım ve kesinlikle emeğimin karşılığını alamayacağım bir iş olacak.
Ev arkadaşım Rukiye de KYK yurtlarında yedeklere girdiği ve sıranın kendisine gelmesi belirsiz hatta imkânsız olduğu için birlikte ev tutmaya karar verdik. Rukiye, sürekli barınma ve ekonomik problemleri düşünmekten uyku problemleri çektiğini söylemişti bir gün. Hepimiz çok etkilendik ve hala da etkileniyoruz. Sadece ekonomik olarak değil psikolojik olarak da etkileniyoruz.
BİR TOPLULUĞUMUZ VAR!
Üniversiteli gençler olarak hayatta kalmak için harcayacağımız en düşük miktarı bile karşılayamazken kadın olmanın getirdiği zorluklarla da boğuşmak zorunda kalıyoruz. Bu sorunları çözmek için dayanışma göstermezsek bir sonuca varamayız. Çözümün ise tek yolunun birlikte mücadele etmekten geçtiğinin altını tekrar çizmekte fayda var. Kendi yaşadığım sorunların tüm gençliğin ve genç kadınların sorunları olduğunun farkındalığıyla söylüyorum bunları.
Biz Ege Üniversitesi’nde okuyan kadın öğrenciler olarak mücadelenin araç ve olanaklarına sahibiz. Çözümsüz değiliz. Pandemi döneminde çalışmaları sekteye uğrasa da Ege Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu var bizi bir araya getiren. Dayanışma ve mücadeleyi güçlendiren. Kişisel olarak söyleyebilirim ki bu yaşadıklarımızdan sonra toplulukta daha aktif bir rol üstlenmeyi ve daha çok kadını bir araya getirmeyi hedefleyerek döneme başlayacağım. Aynı zamanda bölümümden ve fakültemden tüm arkadaşlarımı bu mücadelenin bir parçası haline getirmenin çabasını vereceğim. Buradan Ege Üniversitesi’nde okuyan ya da üniversiteye yeni başlayacak olan tüm kadın arkadaşlarıma sesleniyorum: Gelin birlikte mücadele edelim!
İZMİR’DE KİRA FİYATLARI
Son bir yılda İzmir’de konut kiraları yüzde 30,89 arttı.
Ocak 2021’de İzmir’de ortalama kira fiyatı bin 803 lira iken Ağustos 2021’de 2 bin 510 liraya çıktı.
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
Eskişehir’den üniversite öğrencileri anlatıyor: Ok...
Tebrikler, üniversiteyi “öğrenci şehri” olarak bilinen Eskişehir’de kazandın! Peki ya nerede, nasıl...
Munzur Üniversitesi öğrencileri yoksulluk ve taciz...
Barınma sağlanmayıp sokağa terk edilen Munzur Üniversitesi öğrencileri, güvencesizliğe ve eğitim hak...
Sadece eğitim değildi uzakta olan…
Tek isteğimiz okullar açık kalsın fakat gerekli temizlik malzemeleri ve personeller temin edilsin, s...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.