Bir umudum sen, bin umudum ördüğümüz mücadele
Öfkemiz binse umudumuz binlerce... Haydi hediyeleşelim kız kardeşim; bir umudum sen, bin umudum ördüğümüz mücadele.

2025 dünya ve Türkiye için adeta tarihsel dönüm noktalarından biriydi. Emperyalizmin karanlığı başta Ortadoğu olmak üzere birçok ülkenin işçi, emekçi halklarının üzerine çöktü. Pazardan kim daha fazla pay alacak, ticaretin ipleri kimin elinde olacak, nadir toprak elementlerine kim çökecek hırsı mermileri, bombaları halkaların başına musallat etti; sağ, faşist politikaların hızlıca gelişmesine zemin hazırladı.

Filistin’de soykırım, Lübnan ve İran’a saldırı, Suriye’de ABD’ye bağlı cihatçıların yönetimi ele geçirmesi, Venezuela’ya göz dağı ve sayabileceğimiz çokça saldırı çemberi halkları ölüm, yıkım, yoksulluk ve bağımlılıkla baş başa bıraktı.

Kadın ve LGBTİ hakların hedefe konulması, mülteci düşmanlığı ve devletler tarafından kamusal ve demokratik hakların hedefe alınması Türkiye’de de sürdü. Tek adam rejimi faşizmi kurumsallaştırmak için adeta tüm tuşlara bastı. Dergimizde mart ayında halkın iradesine yapılan darbeden aile yılına, Orta Vadeli Program’dan vahşileşen şiddet ve sömürü biçimlerine yaşadığımız birçok saldırıyı hatırlattık. Hatırlattık ki 2025’in son dergisinde, Rojin Kabaiş’e; Dilovası’daki patlamada kadın ve çocuk işçilere; Smart Solar, Digel, Şık Makas, Peri Tekstil gibi iş yerlerinde direnişte olan onlarca kadın işçiye; çocuğunun beslenmesine bir parça simit bile koyamayan kadına; irademize, mücadeleyle kazandığımız haklara ne oldu sorularını ve biriktirdiğimiz binlerce soruyu unutmayalım, sormaya devam edelim...

Memleket koşullarında asgariye bile muhtaç kaldığımız, hayal kurmayı bile bazen unuttuğumuz bu dönemde 2026’yı karşılamak pek kolay değil biliyoruz.

Yorgunuz, öfkeliyiz, üzgünüz, güvensiz hissediyoruz. Ama 2026 bir birimize verebileceğimiz en büyük hediye birbirimizin yanında yani mücadelede güven bulmamız olacaktır.

“Kurtuluş yok, tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz!” Hatırladınız mı? Saraçhane’yi, ilinizdeki meydanları?

25 Kasım’daki kalabalığı hatırladınız mı? İş yerlerinde, grev ve direniş çadırlarında, “direne direne kazanacağız” diyen, Swatch ve Şık Makas işçileri gibi kazanımlar elde eden kadınları hatırladınız mı?

Bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek için MEB’e dava açan ve davasının peşini bırakmayan kadınları hatırladınız mı? Dayanışmamız sınırları aşıp, “Filistin’e özgürlük” sloganları attığımız kortejleri hatırladınız mı?

Öfkemiz binse umudumuz binlerce... 2025'in son sayısında kadınlar, sermaye ve devletin işbirliğini teşhir etmeye devam ederken 2026’ya ışık tutuyoruz. Haydi hediyeleşelim kız kardeşim;

bir umudum sen, bin umudum ördüğümüz mücadele.

Görsel: Yapay zeka ile oluşturuldu

İlgili haberler
6 yıllık mücadele ve direnişin onuru

Astım ve bronşit hastası olmasına rağmen çalışmaya devam eden işçi, boşanma sonrası tek başına ayakta durma mücadelesini, borç batağını ve çocuklarının güvencesizliğini dile getiriyor.

Bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek mücadelesinde ısrarcıyız

Çocuklarının eğitim hakkını yok etmeye çalışan MEB'e açtığımız dava ile hep birlikte Bakanlığa ‘görevini yap’ diyoruz. Görevini yapıncaya kadar da mücadeleye devam edeceğiz...

Ekmek ve Gül dergisi Aralık 2025 sayısı

2025'in son sayısında kadınlar, sermaye ve devletin işbirliğini teşhir etmeye devam ederken 2026’ya ışık tutuyoruz...


Editörden