Ekmek ve Gül dergisi Aralık 2025 sayısı

2025'in son sayısında kadınlar, sermaye ve devletin işbirliğini teşhir etmeye devam ederken 2026’ya ışık tutuyoruz...

Öfkemiz binse umudumuz binlerce... Haydi hediyeleşelim kız kardeşim; bir umudum sen, bin umudum ördüğümüz mücadele.

2026 yılına yaklaşırken bütçe kreşe, sığınmaevlerine, kadınlara mı ayrılacak; asgari ücret insanca yaşanılabilecek bir düzeye çıkarılabilecek mi soruları kadınların kafasında. Ancak bu soruların cevap

Eğitimi aşama aşama sanayinin ve sermayenin ihtiyaçlarına göre şekillendiren hamleler çocuk emeğini sömürü çarklarına her gün biraz daha fazla sürüklüyor.

Dergimizin bu dosyasında çocuk emeğinin nasıl örgütlü ve bilinçli bir tercihle iktidarın politikaları ile yaygınlaştırıldığını ele alıyoruz.

MESEM ve derinleşen yoksulluk, çocukları eğitimden koparıp ucuz iş gücüne dönüştürüyor. Devlet politikaları, çocukluğu korumak yerine çocuk işçiliğini meşrulaştırıyor.

Türkiye’de milyonlarca çocuk okul yerine atölyelerde, fabrikalarda çalıştırılıyor. Dilovası’daki facia ise çocuk işçiliğin görünmez değil, görmezden gelinen bir gerçek olduğunu gösteriyor.

MESEM ve yeni eğitim politikaları çocukları okuldan koparıp ucuz iş gücüne dönüştürüyor. Yoksulluk derinleşirken her 4 çocuktan 1’i çalışıyor; devlet ise çocuk işçiliğini meşrulaştıran adımlar atıyor.

MESEM’de 15 yaşında çalışan Deniz ve annesi Sümbül’ün gözünden çocuk işçiliği… Eğitim yerine iş hayatına atılan çocuklar, geleceğini ve güvenliğini tehlikeye atıyor.

Çalıştığım iş yerinde hijyen, yemek, mola gibi konuların hepsi ayrı bir sorundu. Soyunma odası kapatılmıştı ve biz tuvalette üstümüzü değiştirmek zorunda kalıyorduk. Denetim yoktu, sömürü had safhada

Soru artık ‘neden böyle’ değil; ‘nasıl değiştirebiliriz?’ sorusu. Ve bu sorunun yanıtı, hiç olmadığı kadar örgütlü bir yerden geçiyor.

‘O gün orada yalnız değildim hissiyatının ne kadar güçlü olduğunu anladım. Baskılara karşı miras bırakılmış bir mücadelenin parçası olmak, tarifi imkansız bir güven ve aidiyet duygusuydu.’

‘Görünmeyen her şiddet biçimi sürer; fark edilen her şiddet ise sorgulanır, konuşulur ve değişmeye başlar.’

‘Henüz tam anlamıyla kendilerinde o gücü, birlikte değiştirebilecekleri bir hayat olduğunu hissedemiyor olsalar da yine de her fırsatta yan yana gelmenin yollarını arıyorlar...’

2025 yılı mücadele ve direniş yılı oldu. Kadınlar bu yıl sokaklarda, meydanlarda, fabrikalarda, üniversitelerde hak gasplarına ve kadın cinayetlerine karşı haklarını savunmak için alanlardaydı.

'Önümüzdeki yıl mücadeleyi baskı altına almaya çalışacakları aşikar. Ama mızrak çuvala sığmayacağı için elimizde olan tek şey birlikteliğimiz.'

‘Biz ölmüşüz, devletin haberi yok. Devlet eve gireni hesaplamıyor ki çıkanı hesaplasın. Ama patronun cebinden çıkacak her kuruşun hesabını yapıyor’

‘Güvenli kampüs talebimizden cezasızlığın son bulması ya da yeterli ışıklandırmaların yapılması talebimize kadar evde, okulda, yurtta, sokakta her yerde örgütlülüğümüzü yaşamak için büyüteceğiz.’

Peri Tekstil işçisi Meral 2026 yılından beklentilerini yazdı...

‘Yeni olanın bizleri peşinden sürüklediği, umudun içimizi kalabalıklaştırdığı, sevinçle geçecek nice yıllarımız olacak çünkü çaremiz umudumuz.’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
















