Günümüzde herkes 8 Mart’ı bilirken, 25 Kasım’ın anlamını bilmeyen bir gençlikle karşı karşıyayız. Bu bilinmezlik tesadüf değil; medya yönlendirmeleri ve tüketim kültürüyle şekillenen politikaların sonucudur.
Lisede bu günün yeterince bilinmediğini fark ettiğimiz için aksiyon aldık. “25 Kasım nedir, neden önemlidir, neden az bilinir?” sorularına cevap olabilecek bir bilinç oluşturmak istedik. Topluluğumuzda yaptığımız tartışmalarda kadına yönelik şiddetin boyutlarını, toplumsal yansımalarını ve 25 Kasım’ın tarihsel arka planını ele aldık. Bu süreçte birbirimizden öğrenerek ilerledik; kimi tarihsel kısmı araştırdı, kimi güncel verileri inceledi, kimi tasarımı üstlendi. Her katkı bizi daha da bilinçlendirdi.
Panonun görsel düzenini büyük özenle hazırladık. Direktifler nedeniyle politikadan uzak durmamız beklense de bunun imkansız olduğunu gördük; çünkü kadına yönelik şiddetin her hali politiktir. Biz de bu gerçeği akranlarımıza göstermek istedik. Hazırladığımız pano bir okul projesi değil, görünmez kılınan bir gerçeği görselleştirme çabasıydı. Sessizleştirilmeye çalışılan 25 Kasım’ın sesini yükseltmek istedik.
Panoya gelen tepkiler, amacımıza ulaştığımızı gösterdi. Okulumuzda ilk kez bir pano önünde durulup içerik okunmuş, ilk kez kadına yönelik şiddete karşı bir adım atılmıştı. Bir ya da yüz kişi fark etmeksizin, akranlarımız 25 Kasım’ın ne olduğunu öğrendi.
Görünmeyen her şiddet biçimi sürer; fark edilen her şiddet ise sorgulanır, konuşulur ve değişmeye başlar. Panonun ardından yaptığımız tartışmalar bize yalnızca şiddetin görünür kılınması gerektiğini değil, aynı zamanda örgütlü hareket etmenin önemini de gösterdi. Bu nedenle okulumuzda yaşanan şiddet, taciz veya zorbalık durumlarında birbirimizle anlık iletişime geçebileceğimiz bir dayanışma grubu kurmamıza vesile oldu. Şimdi daha kararlı ve örgütlü olmayı istiyor ve hedefliyoruz.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN






















