Sendikal faaliyet nedeniyle açığa alındım, yine mücadeleyle işime döndüm!
Sağlık emekçisi Arzu Sert, sendikal faaliyet nedeniyle açığa alınmış ve yine mücadeleyle işine geri dönmüştü: Bizler sömürüye, şiddete, hukuksuzluklara karşı mücadele devam ediyoruz ve edeceğiz.

İşe girdiği hafta sendikaya üye olan, işe başladıktan 3 hafta sonra, pandemide alınmayan önlemler yüzünden kaybettikleri meslektaşlarını andıkları için Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İş Yeri Temsilcisi Günseli Uğur ile birlikte 8 Mart 2020’de açığa alınarak, işyerinden uzaklaştırılan DEÜ SES İş Yeri Temsilcisi Arzu Sert, yaşadıklarını ve kazanımla sonuçlanan mücadelelerini yazdı.

Kovid-19 ile emek sömürüsü katmerlenirken kadınlara yönelik özel sömürü biçimleri hız kesmeden devam etti. Pandemi kadınlara daha yoğun olarak esnek, güvencesiz, insani olmayan koşullarda çalışmayı dayattı. Diğer yandan ekonomik kriz derinleşirken kadınların ev içinde emek süreci yoğunlaştı. Pandemide artan işçi kıyımlarının başında kadınlar geldi ve gelmeye de devam ediyor.

Tam da böylesi koşullarda insani olmayan çalışma şartlarının dayatıldığı özel hastaneden istifa ettim ve üniversite hastanesine hemşire olarak atandım. Özel hastanede çalışan sağlık emekçilerine mobbing, taciz gibi durumlarda istifa etmekten başka bir çare bırakılmadığını gördüm. Emek alanında örgütlü bir duruşun gerekliliğine inanarak atandığım hafta sendikal mücadelenin içerisine girdim. Henüz mesleğimin üçüncü haftasında, bulunduğum birime alışamadan, arkadaşlarımla, meslektaşlarımla tanışamadan açığa alındım.


8 MART’TA ATILDIK, 8 MART’LA GÜÇ KAZANDIK

Yaklaşık bir yıldır hastane içerisindeki sendikal çalışmalara yönelik saldırılar vardı. Bu saldırıların hukuksuzluğu, yapılan uygulamaların yıldırma, sindirme politikasından bağımsız olmadığını apaçık gösteriyor. Ancak meslektaşımla hayatını kaybeden sağlık emekçilerini saygı duruşuyla andığım gerekçesiyle darbe yapmaya teşebbüs etmekle suçlandık. Açığa alındığımız haberi 8 Mart gibi manidar bir günde verildi. Bu haberle ve hukuksuzlukla başa çıkmak elbette kolay değildi. Fakat o akşam gerçekleşen 8 Mart yürüyüşünde sloganlara karışan kahkahalarımız, isyanımız, haykırışımız gücüme güç kattı.

Onların bizi 8 Mart gibi önemli bir günde cezalandırma girişimini alaşağı ettiğimizi hissettim. Bu cezalandırma onlara yetersiz gelmiş olacak ki ilerleyen günlerde maaş ödemem durduruldu. Sosyal güvenlik haklarım durdurularak iş çıkışım verildi. Beni adeta yoklukla sınama girişimleri altı ay boyunca devam etti. Yaptığımız sendikal faaliyetin meşruluğu ve haklılığı ile bizimle dayanışan binlerce kişi, kurum oldu. Ve mücadeleyi kazandık. İşimize geri döndük.

Sendikalara ve sendikal örgütlülüğe yönelen saldırılar yoğunlaşıyor. Emekçilerin yan yana gelmesi, hak talep etmesi bir küçük azınlığın çıkarları uğruna engelleniyor. Binlerce işçi sadece sendikalı olduğu için işten çıkarılıyor. Biz emekçiler ise tüm bu politikalar karşısında, bütün iş kollarında mobbinge, sömürüye, şiddete, hukuksuzluklara karşı mücadele devam ediyoruz ve edeceğiz.

Fotoğraflar: SES İzmir Şubesi

İlgili haberler
Sağlık emekçisi Günseli Uğur ve Arzu Sert anlatıyo...

Sağlık emekçilerini andıkları için ‘Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak’ gerekçesiyle açığa alı...

Sağlık emekçisi ve yemekhane işçisi kadınlar: Biz...

Kartal Lütfi Kırdar EAH’de bir araya geldiğimiz sağlık emekçilerinin de sağlık işçilerinin de sorunl...

Gündüz sekreter, gece hasta bakıcı

Bekar bir anne olan bu işçi kadın, depremde de evini kaybetti. Okul masraflarını ve okul kayıt ücret...