Kadın işçiler sözleşmenin neresinde?
Sadece 8 Mart’larda hatırlanan kadın işçilerin geri kalan 364 gün sorunları neler? Metal işçisi kadınlar sözleşme sürecinde ne talep ediyor, bu sözleşmelerin neresindeler? Metal işçisi kadınlar yazdı.

Bir grup metal işçisi kadınız. Metal iş kolunda 150 binden fazla metal işçisini kapsayan MESS grup sözleşmesi süreci başladı. Bazı işyerlerinde ise münferit sözleşmeler imzalanacak. Peki, sözleşmede kadın işçilerin talepleri yer alıyor mu?

İktidarından, muhalefetine, sendikalarına varıncaya kadar işçi ve emekçi kadınların talepleri, görünürlükleri 8 Mart gününe hapsedilir.* Metal iş kolunda da en iyi ihtimalle kadın işçiler yılda bir kez anılır, talepleri açıklanır, ellerine verilen pankartla açıklama yaptırıldıktan sonra örneğin sözleşme sürecinde unutulur gider. Hatta öyle duruma gelinmiştir ki, çok haklı bir talep olan “8 Mart’ın ücretli izin kabul edilmesi”, kadınların 364 gün arkaya itilmesinin örtüsü gibi kullanılmaktadır. Oysa 365 gün çalışan kadın işçilerin sorunları neler gelin birlikte göz atalım.

Sendikaların ve araştırmacıların açıklamasında da görüleceği üzerine kadın işçilerin neredeyse

yüzde 90’ı, işyerinden sonra evde çocuk ve yaşlı bakımı yapmaya devam ediyor. (Kadın işçilerde sıkça görülen baş ağrısının nedeni bu olmasın?) Bordrolara ise göstermelik olarak konulan çocuk yardımı bazı fabrikalarda brüt 20 TL’yi buluyor. Yanlış yazılmadı evet 20 TL, hem de brüt!

Evrensel Gazetesi köşe yazarı Devrim Avcı’nın da, “Kreş yükümlülüğü, kadın işçi sayısına göre belirleniyor”** yazısında belirttiği gibi, “100-150 kadın çalışanı olan işyerlerinde, emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok 250 metre uzaklıkta bir emzirme odasının kurulması zorunludur.” Yine aynı yazıda denilmektedir ki, “Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 150’den çok kadın çalışanı olan işyerlerinde, 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması, bakımı ve emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine yakın bir yurdun kurulması zorunludur.”***

SÖZLEŞMELERDE KREŞ HAKKI TARTIŞILIYOR MU?

Şimdi metal işçisi kadınlara soruyoruz, hatta tüm işçi kadınlara soruyoruz, kreş zorunluluğunu yerine getiren bir işyeri duydunuz mu? Ülke genelinde parmakları geçmeyecek kadardır. Yapılan ve yapılacak olan sözleşmelerde kreş hakkı veya emzirme odası için gerekli koşullar tartışılıyor mu?

Kadın işçiler için güvenceli, düzenli bir iş hayatından söz edilebilir mi? Yine kendi fabrikalarımız başta olmak üzere birçok işyerinde kadın işçilerin işten atılma oranları daha yüksek oldu. Kadın işçilerin çalışma yaşamında, “evin gelirine ek ücret olarak” görülmesi de pandemi süresince çok dile getirildi ve birçok kadın işçi erkek işçilere, esas gelire (!) feda edildi. Şimdi metal işçisi kadınlara soruyoruz: Kadın işçilerin güvenceli bir çalışma hayatı sözleşmelerde güvence altına alınıyor mu?

Evde, sokakta, işyerlerinde yaşamın her alanında kadına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddet ve tacizin sonlandırılması için önlemler alınması gerektiği yine herkes tarafından dillendirilebilir. Ancak kadın işçilerin bu talebi de sözleşmeler de yer almaz. Yer alsa da lafta kalmaktadır. Bölgemizde yaşayan çoğu kadın işçinin, daha iş başvuru sırasında telefon numarasını verdiği andan itibaren tacize maruz kaldığı düşünülürse, bu konu sözleşmelerde güvence altına alınmalıdır.

Regl iznini ne siz sorun ne biz söyleyelim. Metal işçisi kadınlar hala kulaktan kulağa “regl” diyebiliyor. Ücretsiz ped verilmesi başta olmak üzere “regl” izni sözleşme taleplerinin yanından bile geçmiyor.

KADIN İŞÇİLER NE YAPMALI?

Metal işçisi kadınlar olarak eşit işe eşit ücret talebimiz, kreş hakkı, doğum izinlerinin arttırılması, regl izni, güvenceli iş, şiddete ve tacize karşı gerekli tedbirlerin alınması gibi birçok talebimiz var. Ancak bu taleplerimizi ne patronlar bize altın tepside sunar ne de erkeklerin egemen olduğu sendikalar. Kadın işçilerin sözleşme süresince rol alamadığı, temsilcilikler ve sendikalarda yeteri kadar öne çıkamadığı böylesi dönemlerde metal işçisi kadınlar birliğini kurmakta elbette zorlanacaktır, ancak başka da çözüm yok. Gündelik yaşamımızda dertlerimiz paylaşmak için buluştuğumuz bir sahili, eğlenmek için gittiğimiz bir kafe buluşmasını, dinlenmeye çekildiğimiz bir anı; kadın işçilerin sorunlarının çözümünün de tartışıldığı, ne yapılacağının ele aldığı buluşmalara çevirmek bile bugünkü mevcut durum içerisinde iyi bir başlangıç olacaktır.

Elbette biz metal işçisi kadınlar olarak, bu sorunların bir anda çözülemeyeceğini biliyoruz. Kadın işçiler kendi arasında, bir talep bile olsa, örneğin, “ücretsiz ped talep ediyoruz ve bu sözleşmede alınmalı” demediği sürece 8 Mart’lara sıkıştırılmaya çalışılacak, önü açılamayacaktır. Önünün açılması kendi birliğini kuracak adımlar atmasından, dayanışmasını güçlendirmesinden geçiyor. Bir soru daha: Neyi bekliyoruz?

Dipnot:

*Burada kastedilen 8 Mart’ın kadınların istedikleri gibi andığı veya kutladığını söylemek değildir. Hapsedilen 8 Mart emekçi kadınlar günü dahi erkek egemenliğinin gardiyanlığında geçmektedir!

**https://www.evrensel.net/yazi/79042/kres-yukumlulugu-kadin-isci-sayisina-gore-belirleniyor

***Elbette çocuk bakımı, ev işleri vb sadece kadın işçilerin sorunu değil, erkek işçiler de aynı derecede çocuk bakımından sorumludur.

Fotoğraf: DHA

İlgili haberler
Metal işçisi kadın: Vergileri eğitime harcayın, pa...

Metal işçisi kadın: Okulların açılmasıyla birlikte hem maddi hem manevi olarak ciddi bir yükün altın...

Ford Otosan işçisi yazdı: Türk Metal’in TİS taslağ...

‘Kadının k’sinin olmadığı bu taslak kabul edilemez’ diyen Ford Otosan’da çalışan kadın işçi, metal i...

Metal fabrikasında kadınların yaşamı…

‘Bizi kimse kurtarmayacak, bunu bilmek lazım. Bizim birlik olmamız lazım ki ne o arkadaş evindeki eş...