DERGİMİZDEN
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki insan hakları savunucuları, 2018’de bir dizi tehditle karşı karşıya iken birçok hak savunucusu kadın 2019’u cezaevinde karşıladı.
İngiltere’de evde bakım işçilerinin ücretlerinin düşmesine ve çalışma şartlarının ağırlaşmasına neden olacak değişikliğine karşı işçilerden kartlı tepki.
Yıllar sonra, İzmir göçmenliği yetmedi ki, yolumuz Fransa’nın bir ucuna düştü. Ama kadının gücü her yerde olduğu gibi burada da kendini gösterdi.
Demir çubukla ateşi karıştırıyor Sevim. Saca dizdiği hamurları dans ettirir gibi oynuyor sonra. ‘Eskiden kuma çok evde vardı’ sözlerini savuruyor ardından...
Cleo’yu ve Sofia’yı terk edilişleri sonrası güçlü kalma çabaları ortaklaştırıyor, ancak aralarındaki dayanışma asla sınıf farkını ortadan kaldırmıyor.
Son günlerde yine gündemde olan nafaka konusunda hükümet ‘erkeklerin mağduriyetleri’ üzerinde duruyor. Peki hak ettiği nafakayı bile alamayan kadınların, çocukların mağduriyeti ne olacak!
35 yıldır erkekler tarafından yönetilen İzmir’in belediye başkan adayı Seniye Nazik Işık: ‘Bu şehri iyi yönetmek lazım ve bu şehri ancak bir kadın iyi yönetebilir.’
Sultangazi’deki bir tekstil firmasında çalışan Sultan 3 yıl sonra emekli olmanın hayalini kuruyor. Aynı işyerinde çalışan Ayten de yaşlı pek çok insanın artık tekstilde çalıştığını anlatıyor.
19. ve 20. yüzyıl kadınların kağıt üzerindeki eşitlik haklarını elde etme mücadeleleriyle imlendi. Ancak tarih gerçek eşitliğin bu sistem içerisinde gerçekleşmeyeceğini gösterecekti.
‘Başıma gelenden öğrendim ki arabulucular emekçi insanların haklarını almalarını sağlamak yerine az bir paraya ikna ediyorlar.’
‘Kimseden borç isteyecek yüzümüz kalmadı. Kızım okusun diye borç aldık dershaneye yazdırdık. Kriz yüzünden eşim 3 aydır işsiz. İnanır mısınız 5 gündür kuru ekmek yiyoruz...’
Depresyon kadınlarda iki kat daha fazladır. Yineleyici depresyonlar kadınlarda daha sıktır. Akut depresyon atağı geçirenlerin yüzde 15 kadarında depresyon süregenleşme eğilimi gösterir.
Tarihin yeni ve nispeten eski zamanlarında yaşamış iki kadının yaşamını ve mücadelesini konu alan bu iki çizgi romanı umudunuzu ve inancınızı tazelemeniz için öneriyorum.
Her sohbetimizde bir arada olmanın önemini, bir arada olunca sözümüzün çoğaldığını; umutsuzluğun yerine dayanışma ve örgütlülük aldığında değişim yaratabileceğimizi konuşuyoruz.
‘Böyle bir zamanda daha fazla yan yana durmaya ihtiyacımız var. Hayatlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğimiz bir yıl olsun. Birbirimizi yok saymayan, ötekileştirmediğimiz bir yıl.’
Güney Afrika’da gerçekleşen Uluslararası Ev Emekçileri Konferansına Türkiye’den İmece adına katılan Ev İşçisi Minire İnal deneyimlerini anlatıyor, mücadele ve örgütlenme çağrısı yapıyor.
Birlikte susmadığınız, yan yana oldukça korkmadığınız, muktedirlere karşı kol kola birbirinize çare olduğunuz kadınlar çok olsun...
Dilimizi koparan yularlar bugün somut mamüller değil belki, ama bizi kendi çıkarlarında uzlaştırmak isteyen egemenler, görünmez yularlarla devam ettirmek istiyorlar saltanatlarını...
Kadınların ‘uzlaşmasını’ istedikleri bir bakıma kölelik aslında; her ne olursa olsun boyun eğilecek, “ailenin bekası için” içinde kalınacak bir hapishanede yaşamakla uzlaşmak...
Bedel suratıma inen yumruklar, layık olmadığım hakaretler ve çocuklarımdan ayrı kalmak olsa da yine de pes etmedim. Hiçbir acı, hiçbir sıkıntı sonsuza dek sürmez...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN









































