Uluslararası Ev Emekçileri Konferansının ardından
Güney Afrika’da gerçekleşen Uluslararası Ev Emekçileri Konferansına Türkiye’den İmece adına katılan Ev İşçisi Minire İnal deneyimlerini anlatıyor, mücadele ve örgütlenme çağrısı yapıyor.

AKP hükümetinin torba yasada ev işçilerine müjde diye çıkardığı sigorta hakkı biz ev işçilerini daha geriye götürdü. Bir gün bile çalışsak sigortamız olmasını talep ederken, 10 günden fazla çalışanlar sigortalanıyor, geriye kalan 20 gün için ise devlet bizi borçlandırıyor.

Biz ev işçileri tüm işçiler gibi genel sağlık, emeklilik hakkımız olmasını istiyoruz oysa ki. Biz haklarımız talep ederken geçtiğimiz aylarda Güney Afrika’da uluslararası ev emekçileri konferansı gerçekleşti.

IDWF (International Domestic Workers Federation) 2. kongresinde Federasyonun üyesi olarak İmece Ev İşçileri Sendikası da yer aldı. Sendikamız ve Türkiye’deki ev işçilerini temsilen 2 kişi gittiğimiz konferansa Afrika, Asya, Avrupa, Latin Amerika ve Kuzey Amerika ülkelerinden yaklaşık 400 kişi katıldı. Katılanlar arasında kadın ev işçilerinin yanı sıra, erkek ev işçileri de vardı. Bu konferansa katılmaktan çok mutlu oldum, çeşitli ülkelerden ev işçileri ile tanıştım, konferans çok verimli geçti. Güney Afrika’daki yaşam şartları ve o insanların mücadelesi görülmeye değerdi. Konferans Cape Town şehrinde 2 gün sürdü. Cape Town’da yaşayan halkın bir kısmı barakada yaşarken bir kısmı da lüks villalarda yaşıyor, orta kesim diye bir şey yok. En ağır yaşam koşullarında bile insanlar çok enerjik ve mutlular, kendilerini mücadeleye adamışlar.

GELİN BİRLİKTE, ÖRGÜTLÜ MÜCADELE EDELİM
Konferans, gittiğimiz şehir, farklı ülkelerden bir araya geldiğimiz ev emekçileri bana şunu gösterdi; kendi ülkemde ev emekçileriyle ilgili daha sıkı bir mücadele vermeli, daha örgütlü ve güçlü olmalıyız. Ve bunların yanında diğer sendikalarla ve kitle örgütleriyle güç birliği içerisinde olmamız gerek. Birlikte, örgütlü hareket edersek ancak mücadelemiz hedefine ulaşır.

Konferans bana bir şeyi daha gösterdi, o da örgütlü mücadelenin önemi. Devam eden üç davam var, biri hizmet tespiti, ikincisi maddi manevi tazminat üçüncü de geçirdiğim iş kazası ile ilgili. Ben İmece ile tanışmamış olsaydım hakkımı arayamazdım. Ne maddi ne de manevi gücüm yetmezdi, kendimi daha özgüvenli hissederdim.

Çalışma koşullarımızdan dolayı birçok meslek hastalığımız da var. Kullandığımız kimyasallar bizi astım hastası yapıyor, ayrıca deri hastalıkları yaşıyoruz. Ağır eşyalar kaldırıp indirmekten bel fıtığı, menisküs, eklem hastalıkları oluyoruz. Hatta hamile olarak çalışıp hamileliğimizi gizlemek zorunda bile kalıyoruz.

Ekmek ve Gül aracılığıyla bütün ev emekçilerine sesleniyorum; gelin İmece Ev İşçileri Sendikası şemsiyesi altında birlikte mücadele edelim, haklarımızı bilelim, tüm haksızlıklara dayanışma ile cevap verelim.

İlgili haberler
Ev kadınlığı: Ne maaş, ne sigorta... Akşama kadar...

Hem doktor, hem aşçı, hem kuaför, hem bekçi, hem mühendis, hem itfaiyeci, hem pastacı, hem dondurmac...

‘Gündelik’ değil ‘ömürlük’, ev kadını değil işçi

Eve bir nebze katkı olsun diye çalışan kadınların günlük dediği işler aslında ömürlük. Bir de çocuk...

Ev emekçileri Bengal’de ilk defa sendika statüsü k...

Hindistan’ın Bengal eyaletinde ev emekçisi kadınların sendika kurma mücadelesi başarıyla sonuçlandı.