Bu şehri en iyi kadınlar yönetir
35 yıldır erkekler tarafından yönetilen İzmir’in belediye başkan adayı Seniye Nazik Işık: ‘Bu şehri iyi yönetmek lazım ve bu şehri ancak bir kadın iyi yönetebilir.’

1892 yılından bu yana seçilen 35 İzmir Büyükşehir Belediye başkanından hiçbiri kadın değil. İzmir gibi, kadınların kentte ve siyasette aktif olduğu bir yerde bile durumun böyle olması aslında oldukça düşündürücü. Yerel seçimler yaklaşıyor ancak durum yine geçen 35 yıla çok benzer, yine çok az kadın aday var. Biz de Büyükşehir Belediye Başkanlığı için CHP listesinden aday adayı 2 kadından biri olan Seniye Nazik Işık ile hem adaylık sürecini hem de belediyecilik anlayışını konuştuk.

DAYANIŞMAYLA DİRENDİM...
İzmir doğumlu Seniye Nazik Işık, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. Uzun süre Devlet Planlama Teşkilatında görev yapar, Kadın Statüsü Genel Müdürlüğünde Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışır ve Hacettepe Üniversitesinde Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Hizmetler dersleri verir. Işık, yaşamını şu sözlerle özetliyor: “12 Mart darbesinin kıyısından geçtim, 12 Eylül darbesinin tam göbeğinde yaşadım, o dönemde Mamak Cezaevinde kaldım...” Cezaevinde kaldığı kadınlarla birlikte ördükleri dayanışmayla dönemin kötü koşullarına direnerek mücadele eden kadınlardan biri.

Üniversite yıllarında kadın hareketi içerisinde çalışmalar yürüten Işık, o yılları ve kendi çalışmalarını ise şöyle anlatıyor: “O zaman Ankara’da okur yazar olmayan çok kadın vardı, birinci kuşak göç dalgasıyla kente gelmişlerdi. O kadınlara okuma yazma öğretmek, şehri tanıtmak, iş bulabilmelerini sağlamak için çok çabaladık. Aslında bir toplum merkezinin yapması gereken işleri o dönem biz yaptık. Sonrasında 12 Eylül darbesi geldi. Benim de içinde olduğum kuşak Türkiye’de hukuksuzluğu bu dönemde yaşadık. Onun için şimdiki demokratiksizliği de gayet iyi tanıyoruz, görür görmez ‘İşte bu o, hatta daha da beteri’ diyoruz.”

‘DEĞİŞİM İÇTEN GELEN BİR GÜÇLE GERÇEKLEŞİR’
1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu ile o dönemde işten atılan Işık, görevine döndükten sonra da mücadeleye devam eder; “Hayat devam ediyordu ve biz bu hayatı neşeli, güzel günler içinde yaşatan kadınlar olmak gibi bir misyona sahiptik. Göreve dönünce de bu kez başka bir mücadeleyle uğraştık. Mesela yasal haklarımı alabilmek için 2 yıla yakın bir süre mücadele ettim. Yıldırmanın ne olduğunu da epey yaşadık. Ama yılmadık asla. Değişim zaten içten gelen bir güçle gerçekleşir, bana o gücü veren bütün dostlarıma teşekkür ediyorum. Birlikte dayanışmanın tadını yaşamasaydık böyle bir güç içimde olmazdı. Tek başına kalan insanların bu gücü üretme şansı yoktur.”



‘KADINLAR SİYASET YAPMAK İSTİYOR AMA…’
Kadın alanında uzun soluklu çalışmalar yürüten, projeler üreten Işık, 12 Eylül sonrasında yeniden, özellikle soldan gelen kadınların nasıl bir hareket oluşturabileceğiyle ilgili çalışmalar yürütmeye başlar ve 1989’da bir bağımsız demokratik kadın tartışma grubu olarak Ankara kadın hareketi tarihinde yer alan Kadın Dayanışma Vakfının da ilk nüvesini oluşturan grubu kurarlar. Politik kadınlar arasında olmanın ve dayanışmanın avantajlarına dikkat çeken Işık, kadınların siyasete katılımına ilişkin ise şöyle düşünüyor: “Kadınların siyasette ne kadar az yer aldığını hepimiz biliyoruz. Hiçbir zaman seçimle gelinen yerlerde örgütte var oldukları kadar ya da toplumda var oldukları oranda yer almıyorlar. Bunun çeşitli nedenleri var, ama bunlarla mücadele etmenin ve bunları değiştirmeye çalışmanın önemli olduğunu biliyorum. O nedenle de uzun süre Ka.Der (Kadın Adayları Destekleme Derneği) ile çalıştım, çalışmaya da devam ediyorum. Çalışmalarımızın belki en önemlisi 2002’den sonra başladığımız yerel siyaset çalışmalarıdır.

Kadınların ‘Böyle gelmiş böyle gidiyor bu hayat’ diye düşünerek siyasete ilgilerinin düşük kalması da bir problem. Şu anda düşük kaldığını düşünmüyorum ama yine de olabilecekten çok daha aşağılarda. Çünkü aslında kadınlar siyasetle ilgileniyor ama siyaset onlarla erkeklerle ilgilendiği kadar ilgilenmiyor. Yerelde kadınlar eğer daha çok konuşabilirlerse değişim hızlanır.”

Işık, belediyecilik anlayışı ile ilgili ise, özellikle sosyal belediyecilik vurgusu yaparak insan odaklı bir anlayışının olduğunu vurguluyor; “Aleniyete, şeffaflığa değer veren ve insan merkezli bir belediyecilik anlayışındayım. Sadece yoksullukla mücadeleyle sınırlı bir anlayıştan bahsetmiyorum. Hepimizin eşit insanlar olarak yararlanabileceği hizmetlerden söz ediyorum. Ayrıca bütün çalışmaların cinsiyet perspektifinden de analiz edilmeye ihtiyacı var ve bugün bunların yeterince yapıldığını düşünmüyorum.”

‘BAKIM EMEĞİNİ ÜSTLENMEK YEREL YÖNETİMLERİN GÖREVİDİR’
Kadınların topluma daha aktif katılımı konusunda ayrı çalışmalar yürütülmesi gerektiğinin de altını çiziyor; “Büyükşehir Belediyesinde kadın danışma kuruluna, bu şehrin kadınlarının katkısını daha da aktif şekilde sağlamalıyız. Özellikle bakım emeği (çocuk ve yaşlı bakımı) konusunda, kendim de zorluklar yaşamış bir kadın olarak, belediye hizmetlerinin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Büyükşehir Belediyesine bağlı kreş sayısı çok az, o da ancak personele hizmet veriyor. İzmir halkına hizmet veren kreşlere ihtiyacımız var. Kadın sığınmaevi ve semt merkezlerinin artırılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. İzmir’de en azından metropol alanında kadınların daha güçlü olduğunu, bu tür çalışmalara ilgi gösterdiğini de gözlemliyorum. Karabağlar Kent Konseyi Başkanıyım, bu yüzden de çok fazla kadınla çalışıyorum, hepsi yeni fikirlerle geliyor. O nedenle kadınların desteklendikleri zaman pek çok şeyi yapabileceklerini biliyorum, görüyorum.”

“Pek çok işin küçük bütçelerle, ama çok insanın enerjisi ve emeğiyle yapılabileceğine ve bu şehirde kadınların hayatının çok daha iyi hale gelebileceğine samimiyetle inanıyorum. Ama küçük ölçekli işlerin sayısını binlerle çarpacak kadar çok insanı da harekete geçirmeyi amaçlamak lazım. Belki hayalperest bulacaksınız ama hayalleri olmayanın geleceği olmuyor” diye konuşan Işık’ın mesajı ise şöyle: “Bu şehri iyi yönetmek lazım ve bu şehri ancak bir kadın iyi yönetebilir.”
İlgili haberler
Sağlık ocağı tamam, sıra yerel seçimlerde

Yerel seçim tartışmaları sürerken kadınlar için bir deneyim: Kadın muhtar adayını destekleyen kadınl...

Dönüştüren, güçlendiren bir yerel yönetim!

Yerel seçimlere doğru giderken yerel yönetimlerle kadınların ilişkisini, beklentilerini ve çalışmala...

Mahallelerde seçim havası

Bir kez daha size neden oy verelim? Mahalleyi yaşanmaz hale getirdiğiniz için mi, kadınları güçlendi...