MEKTUP
Eski eşi tarafından şiddete maruz kalan, şiddete karşı koymaya çalışan F.K.’nin karşısında devlet bütün mekanizmalarıyla yaşamını savunmaya, dayanışmaya nasıl engel olurun bir örneğini okuyacaksınız.
'Şiddete karşı bulunduğumuz işyerlerini dayanışmanın ve mücadelenin adresleri yaparak güçlenebilir, kadınların memleket genelindeki birleşen mücadelesine de buradan güç katabiliriz.'
Çorum’da Ekmek ve Gül’e yazan ve tüm kadınlara 25 Kasım çağrısı yapan Mehtap Gökmen ve Hasibe Beyaz’ı dinleyelim: ‘Öfkemizi örgütlü güce dönüştürerek kazanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.’
İzmir tramvayında güvenlik personeli olarak çalışan kadın işçi: Biz çok şey istemiyoruz insanca çalışmak istiyoruz.
Geçtiğimiz yıl ağustos ayında Antalya’da gittiği otelde nitelikli cinsel saldırıya maruz kalan Meryem, 17 Kasım’da görülecek davası için Ekmek ve Gül aracılığıyla çağrı yaptı.
Pandemi sürecinde 75 gün izne çıkarılan, şimdi tekrar ücretsiz izne çıkarılacak olan tekstil işçisi bir kadın tüm işçilere çağrı yapıyor: Homurdanmak değil, daha yüksek ses çıkarmamız gerekiyor.
İzmir’de yaşanan deprem sonrası Bornova Kadın Dayanışma Derneğinin çağrısına kulan veren Ekmek ve Gül Kadın Kadın Dayanışma Derneği, Kocaeli’den İzmir’e dayanışma ve kız kardeşlik ağlarını ördü.
Sosyolojik yönden bakıldığında ‘Kadın Üniversiteleri’ projesinin kadınları sosyal hayat ve eğitim açısından daha da ayrıştıracağı aşikar…
Yaşadığım şehirde iş bulma şansım çok az olduğu ve KYK yurdu kapalı olduğu için yatılı bir iş bakmak zorundaydım. Şu anda yatılı olarak 3. sınıfa giden bir çocuğa bakıcılık yapıyorum.
Okurken çalışmak zorundayım çünkü ekonomik bağımsızlığımı kazanmalıyım. Şimdilik hayallerime giden yol çağrı merkezinden geçiyor ya da geçmek zorunda kalıyor.
Van’da 2011 depremi ardından 5 milyon liralık teşvik alan firmalardan Gündüz Nakış, kovid-19 salgını ile küçülmeyi gerekçe göstererek fabrikayı kapattı. İşçiler dava açtı ve mücadelelerini sürdürüyor.
‘Çocuklarıma sarılıp her defasında yeniden kalktım ve yılmadan saatlerce yürüyerek sesimi duyurmaya çalıştım. Ne de olsa kadınların ‘Beyaz Çarşamba’yı doğurduğu topraklardan geliyordum.’
15 yıldır ev işçiliği yapan Elif, kendi gibi yüzlerce kadın tanımış, sadece bir ev işçisi biliyor emekli olabilen. Emeklilik hakkını gasbedecek istihdam paketine tepkisi büyük, bir de çağrısı var.
Biz, ‘İş mi çocuk mu’ ikileminden kurtulup işe gitmek, çocuklarımızı da ücretsiz, nitelikli, güvenli kreşlere göndermek istiyoruz. Tüm kadınlarla kreş talebimizi yükseltelim.
Özel bir okulda öğretmenlik yapan Mine, patronları kollayan sözleşmelerden, pandemide ağırlaşan koşullardan bahsederken çok değerli bir deneyim de paylaşıyor.
Ödevi için bir kişinin günlük besin kaydını tutması gereken üniversite öğrencisinin aldığı yanıtlar, memleketin halini ortaya seriyor…
Hayatın hiçbir noktasında kurtarılmayı bekleyen kadınlar olmamalıyız. Güçlü olmak zorundayız… Sistemin yarattığı kadınlara dönüşmek zorunda değiliz.
Yıllar içerisinde özgüvenimi kaybettim. Bir şeylere adım atmaya çalışırken hep çekindim, ‘Yapamam’ dedim. Neden yapamayayım? Bunlar hep içinde bulunduğumuz baskıların, zorbalıkların yansıması.
'Üzerimizdeki yükün altında zaten eziliyoruz yıllardır, bu kadar sorunun içinde çocuklarımızın eğitimi de bize devredilmiş durumda.'
İzmir’den Sağlık-İş üyesi kadın işçi: ‘Kadın işçiler, toplu sözleşme süreçlerine dahil olup, maruz kaldıkları taciz, mobbing, ucuz iş gücü olma ihtimallerini ortadan kaldırmayı hedeflemelidirler.’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN










































