MEKTUP
Deprem bölgesinde ev bulmak çok zor, kira fiyatları ise çok yüksek. Yeni atanan öğretmenler nerede kalacak, aldığı maaş ile geçimini nasıl sağlayacak?
Yaşadıkları ekonomik sorunun esas sorumlunun yakasına yapışacak gücü, örgütlülüğü olmayan ev sahipleri hukuksal haklarımızı hatırlatılınca çılgına dönüyorlar. Bu çılgınlığa maruz kalan biri de benim.
Ekmek ve Gül'ün başlattığı “Bir Öğün Ücretsiz Sağlıklı Yemek” ve “Kız Kardeşlik Köprüsü ile Hayatı Yeniden Kuruyoruz” kampanyaları somut talepler odaklı çalışmaların yürütülmesine örnek oldu.
Eşitsizliğin, derinleşen yoksulluk ve her gün artan işsizlikle bağlantılı olduğunu bir kez daha dile getirerek neden Sancaktepe özelinde Ekmek ve Gül Grubunu oluşturduğumuzu konuştuk.
Çalışan bir kadın olduğumuz için her an gelecek bir lafa karşı zırhını kuşanıp daha da yorulup efor sarf ettiğinizi biliyorum…
Nihayet boşandığımda sanki o kanlı eller omuzlarımdan kalktı. Hafifledim. Sıkıştırıp, tuttuğum hıçkırıklar gözyaşları ile aktı gitti...
Bir gün maddi imkanlar açısından nefes almış olacağım ama ben ve kızlarım sürekli kaygı, stres ve gerginlik psikolojisinde kendimizi bulacağız. Oysa beklentimiz her insanın yaşaması gereken bir hayat.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, LGBTİ’lerin iktidar kürsülerinden hedefe konmasına, Onur Ayı etkinliklerine getirilen yasaklara dair mektup yazdı.
Türkiyeli kadınları onurlandıran gurur verici sözler RTÜK tarafından ‘kendi ülkesine saygısızlık’ olarak görüldü. Ve bu ülkenin vatandaşlarından, aldığı ödül için tebrik beklememesi gerektiği söylendi
‘Kuşkusuz her şey bundan 50 yıl önceki gibi değil, şimdilerde kadınların sesi yükseliyor, çok daha fazla çıkıyor. Bu çok iyi elbette. Ama yine de kabul edelim, bazı şeyler göründüğü kadar değişmiyor.’
Eylül'den Elif'e, Berfin'e, İrem'e, Zeynep'e ve adını bilmediğimiz tüm kadınlara açık mektup...
Ailesinin dini baskılarına karşı çıkan Güler, şiddet, dayatma dolu yaşamında nasıl bu şiddetten uzaklaşmaya çalıştığını, bu sırada nasıl devlet tarafından korunmadığını anlatıyor.
‘Yıllardır kaybedilen oğlumun acısı ile ne yaşar ne yaşamaz haldeyim. Anneler artık ‘Yavrum nerede’ diye ağlamasın, haykırmasın. Ben bu özel günleri 28 yıldır yavrumdan habersiz yaşıyorum.’
21 yıllık AKP rejiminin yarattığı çok boyutlu ve derin enkazın nasıl kaldırılacağını, saray rejimini yenmek için sandığa giderken unutmamız gerekenlerden bahsetmek istiyorum.
Soruyorum yetkililere, adım atmanız için kızıma ne olması gerekiyordu? Yaşadığı istismarın hangi boyuta ulaşması önlem almanızı sağlayabilirdi?
Üç yıl önce eşi tarafından bıçaklanan Dilek hemşireden mesaj var! Dilek hemşireyi öldürmeye çalışan eşi serbest, boşanma davası ise 3 yıldır sonuçlanmadı...
‘Üreten bizlerin değeri ne zaman anlaşılacak? Hakkımızı ne zaman alacağız? Bence sesimizin daha yüksek çıkması gerekiyor. Bence hakkımızı alana kadar her gün 1 Mayıs gibi olmalı.’
İlk defa oy kullanacak üniversite öğrencisi genç bir kadın düşüncelerini yazdı.
İstanbul’un emekçi semti Esenyalı’dan daha önceden AKP’ye oy veren kadınlar neden bu seçimlerde tek adama oy vermeyeceklerini anlatıyorlar…
Kozmetik sanayine milyarlar kazandırıyoruz, ama açlık sınırı altındaki ücrete tabiyiz. Çift vardiya sisteminden tek vardiya sistemine döndüğümüzden beri 12 saat aralıksız çalışıyoruz.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.