
Merhaba benim iki çocuğum var. Çocuklarıma bakacak kimse olmadığı için 4 yıldır geceleri günlük işlere gidiyorum. Çalışmasam eşimin aldığı ücret ile geçinemeyiz. Ama yine de çocuklarımın birçok ihtiyacını karşılayamıyorum. Eşim çalışıp evin kirasını, faturalarını ödüyor. Ben maaşımla çocukların okul ihtiyaçlarını ve mutfak giderlerini karşılamaya çalışıyorum. Çocukların ekonomik ihtiyaçlarını karşıladığımda onlara ilgi göstermekte eksik kalıyorum. İlgilenip çalışmazsam o zaman karınları aç kalıyor. Yetişme çabası ise bende bitkinlik yaratıyor. Ben kendimi hem fiziksel olarak hem de ruhen bitkin hissediyorum.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyoruz. Ama o yılan bir gün mutlaka sana da dokunacak. Dokunmadığı pek kimse kalmadı. Düşüncelerimizi söylemeye korkuyoruz. Bir yerde bir sokak röportajı yapan bir muhabir ile karşılaşsak bize soru sorsa ne soracak diye korkuyoruz. İlk önce düşünce özgürlüğümüz elimizden alındı. Adaleti elimizden aldılar. Uzun süredir ülkemizde hukuk adalet işlemiyor. Büyükşehir belediye başkanının önce diploması, sonra başkanlığı elinden alındı, bugün de tutuklandı. İnsanlar sokağa çıktı, ben de çıkmak istedim ama ailemiz çok baskıcı davrandı. Ailemde bir kısmı AKP’yi, bir kısmı CHP’yi destekliyor; bu durum fikir ayrılığına dönüştü. Bayramda bir araya geldik ama kimse konuyu açmaya cesaret edemedi. Hâlâ bazıları “Ekrem İmamoğlu bir şey yapmıştır, yoksa cumhurbaşkanımız tutuklamazdı.” diyor. Çevremdekilerin bazıları İBB'den sosyal yardım alıyor, kesilecek diye endişeliler. İnsanlar oy hakkı için sokağa çıktı. Bugün belediye başkanının diploması alındıysa, yarın çocuklarımızın eğitimi de ellerinden alınabilir. Bugün sokağa çıkanlar sadece kendisi için değil, tüm çocuklar için çıktı.
Ekonomi çok kötüye gittiği için halk artık başka birinin yönetime geçmesini istiyor. AKP'ye eskisi kadar güven kalmadı. Haftada bir gün pazara gidiyoruz. En az bin lira harcıyoruz. Özellikle ev ekonomimizdeki derinleşen yokluk bizleri çok yoruyor.
Üniversite öğrencilerinin başını çektiği süreç bize umut oldu. Dün hiçbir şey sorgulamıyorduk. Şimdi sorguluyoruz. Kirayı, faturaları, gelen zamları sorguluyoruz. Hatta cumhurbaşkanını bile sorguluyoruz. Bu bayramda emekli ikramiyesini almamış emekliler var. Dul maaşını alamamış olanlar var. Aslında çember daralıyor, sabrımız son noktasında. Kimse işinden, yaşadığı yerden memnun değil.
Korkularımızdan sıyrılıp adım atarsak hayatımızı değiştirebiliriz. Bir hafta işe gitmesek, okullara gitmesek, markete gitmesek hayat durur. Binayı ne ayakta tutuyor? Kolonlar. Biz halk da memleketin kolonlarıyız. Ama bunun tam olarak farkında değiliz.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Şalteri hep birlikte indireceğiz
İşte dergimizin nisan sayısı 1 Mayıs’a giderken birçok mahalleden, üniversiteden, fabrikadan, iş yer...
Ya hep beraber ya hiçbirimiz: Milyonların umudunu...
Şimdi milyonlardan aldığımız ve güçle 1 Mayıs’ı örgütleme zamanı, taleplerimizle alanlardan dolup ta...
Evde yoksulluk, işte tehdit, sokakta baskı
İktidarın karşısında kadınlar artık kendini özne ve değiştirici güç olarak görecektir. Önümüzdeki 1...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.