
13 Nisan’da Süper Lig maçlarında futbolcular sahaya “Doğal olan normal doğum” yazılı pankartlarla çıktılar. İlk bakışta bir sağlık mesajı gibi görünen bu pankart, aslında Cumhurbaşkanlığı’nın ilan ettiği “aile yılı” çerçevesinde yürütülen ideolojik kampanyaların sahadaki izdüşümüdür.
Bu ilanla birlikte bakanlıklar, özellikle kadınların bedenini ve doğum üzerindeki kararlarını hedef alan kampanyalar yürütmeye başladı. Sağlık Bakanlığı da bu sürecin bir parçası olarak, “anneliğin kutsallığı” ve “normal doğumun doğal olduğu” vurgusuyla kamuya seslendi. Kadınlara yalnızca doğurmaları değil, nasıl doğurmaları gerektiği de dikte ediliyor.
SAHANIN ORTASINDA KADIN BEDENİ VAR
Kadının doğum tercihini reddeden pankartları futbolculara taşıtmak, kadınların bedenleri ve yaşamları hakkında fikir beyan etmeyi normalize etmektir.
Pankartta yazan “doğal olan normal doğum” ifadesi, sezaryenle doğum yapmış milyonlarca kadını “anormal” ilan eden bir söylemdir. Bugün sezaryen bir tercih değil, çoğu zaman hayati bir zorunluluktur. Bu kararı da sadece kadınlar ve doktorlar verir.
Ama ne yazık ki iktidarın “üreme” politikaları her zaman kadınlara rağmen şekilleniyor. Kadınlar doğurmaya, çok çocuk yapmaya, anne olmaya zorlanıyor. Bu söylemler artık sadece kürsülerden değil; stadyumlardan, ekranlardan, reklamlardan yükseliyor.
Kadınların doğum tercihleri üzerinden ahlaki üstünlük kuruluyor, devletin “makbul kadın” modeli yeniden inşa ediliyor.
KADINLAR KARAR VERİR, SAHAYA SÜRÜLMEZ
Kadınlara “doğur” diye emreden sistem, doğurduktan sonra ne doğum izni veriyor, ne kreş açıyor, ne de sosyal destek sağlıyor.
Devlet, kadına “doğur” diyor. Sonra kreş açmıyor. “Annelik kutsaldır” diyor, doğum iznini kısmakla övünüyor. “Normal doğur” diyor, doğumhanelerdeki şiddeti görmezden geliyor. Bugünse o şiddeti, futbol sahasına pankart olarak taşıyor.
Kadının bedeni, sizin oyun alanınız değildir. O pankart yalnızca bir cümle değil; kadınların karar hakkını çiğneyen açık bir politik zorlamadır. Bizim doğumumuzun değil, bizim irademizin kutsallığı var.
Karar bizim derken, sezaryeni savunduğumuz kadar vajinal doğumu da; doğurmayı savunduğumuz kadar doğurmamayı da; annelik dışında bir hayatı tercih eden kadınları da savunuyoruz.
Çünkü mesele doğum biçimi değil, kadınların kendi hayatları üzerinde söz sahibi olmalarıdır. Kadınlar birbirine benzemez ama karar hakkı hepimiz için ortaktır.
Futbol sahasında pankart taşıyanlar değil; sezaryen masasında hayatta kalma mücadelesi veren kadınlar “doğal olan”ı bilir. Doğum doğal bir süreçtir ama bu süreçte esas olan doğumun kendisi değil, kadının iradesidir.
Doğurup doğurmamaya, nasıl doğuracağımıza, ne zaman doğuracağımıza, kiminle doğuracağımıza biz karar veririz. Top sahada döner, bizim bedenimizde değil!
Görsel: Canva Pro yapay zeka görsel oluşturma aracı
İlgili haberler
‘Vajinal doğumu değil, yetersizlikleri konuşalım’
Sivasspor, Fenerbahçe arasında gerçekleşen futbol maçında Sivasspor oyuncularının 'Doğal olan normal...
Doğum teşviki Meclisten geçti
Meclisten geçerek yasalaşan kanun teklifine göre kadınlara doğum teşviki verilecek. Teklif raporuna...
Normal doğum teşviki için ek ödeme: ‘Normal doğum...
Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanlarına doğum oranlarına bağlı ek ödeme düzenlemesi getirdi. SES MYK...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.