Türkiye sokaklarında “özgürlük” sloganı yankılanıyor. Çünkü özgürlük, bizim bu ülkede en çok sınandığımız, en çok elimizden alınmak istenen şey. Herkes için bir talep olabilir belki ama biz kadınlar için hayatta kalmanın, bedenimize sahip çıkmanın, kamusal alanda var olmanın doğrudan karşılığı. Bugüne kadar karşı karşıya kaldığımız cezasız bırakılan suçların da getirdiği bir öfkeyle sokaklara iniyoruz özgürlük ve adalet için.

Bu eylemler boyunca gördük ki kadınlar sadece gözaltına alınmadı; devletin sistematik olarak uyguladığı cinsiyet temelli şiddetin de hedefi oldu. Bunlar kadına yönelik şiddetin devlet eliyle nasıl normalleştirildiğinin açık göstergesi. Kimi zaman birlikte yürüdüğümüz kitlenin içinden de kadın bedenine yönelen hakaretlere, aşağılamalara maruz kaldık. Yöneltilen öfke bile bizim bedenimiz üzerinden somutlaştı. Oysaki biz hareketin içindeki özneleriz. Tıpkı şu anda Saraçhane’de yaptığı çağrı sonrası tutuklu yargılanmakta olan arkadaşımız Selinay Uzuntel gibi. Selinay bugün fiziksel olarak aramızda değil ama bizler onun yaptığı çağrıyı büyütüp mücadeleyi hep birlikte sürdürmeye devam ediyoruz. Bunu Selinay için de yapıyoruz. Tüm kadınlar ve arkadaşlarımız için bulunduğumuz yerlerde mücadeleyi büyütmeye, özgürlük diye haykırmaya devam edeceğiz!

Fotoğraf: Ekmek ve Gül