Gözaltına alınıp tutuklanan meslektaşları için açıklama yapmak isterken gözaltına alınan Evrensel muhabiri Eylem Nazlıer yazdı.

Ülkenin dört bir yanından soğanı taneyle almak, güvencesiz çalışmak, yıllarca çalışıp sefalet ücretlerine mahkum olmak istemeyen işçi, emekçi kadınlar 1 Mayıs'ta alanlarda olmaya çağırıyor.

İstanbul Tuzla'dan genç kadın işçiler çalışma koşullarını, neden 1 Mayıs'ta sokağa çıkacaklarını yazdılar...

İstanbul'da yaşamını sürdüremeyince memleketi Denizli'ye dönen genç bir kadın, iş görüşmesinde yaşadıklarını kaleme aldı.

‘6 Şubat’ta insanlar depremden dolayı evsiz kalırken bizler de parasızlıktan evsiz kaldık. Bir an önce temel ihtiyaçlara ve kiralara yapılan zamlar durdurulmalı.’

Sevda Karaca özelinde tüm emekten, özgürlüklerden, barıştan, kardeşlikten, renklerden, dillerden yana, meclise mücadele etmeye aday kız kardeşlerime açık mektup.

‘İş yerindeki sohbetlerimiz genelde yapılan zamlar oluyor. Uzun süreli çalışma saatlerine mecbur kalıyoruz, bu koşullarda çalışmak bizleri hayatın içinden, sosyal yaşamdan koparıyor.’

Müzik dersi çok çok önemli olmalıydı. Maalesef ki en önemli öğrenme yeri dediğimiz okullarda müzik dersleri engelleniyor.

Balçova Ekmek ve Gül Grubu’ndan kadınlar AKP iktidarının kadınların haklarını sürekli hedefe koymasına dair yazdılar.

İş arkadaşlarını trafik kazasında kaybeden işçiler, arkadaşlarının cenazesine gitmek istediklerinde patronun üretimi durdurmak istememesi nedeniyle engellenmişler. Kararlılıkları engeli aşmış.

Dudullu Organize Sanayi’de 600 işçinin olduğu fabrikada çalışan kadın işçiler depremzedelerle dayanışma için varını yokunu ortaya koydu: “Hükümetin gerçek yüzünü gördük…”

Bakırköy Belediyesi, deprem bölgesiyle dayanışma gösterdiğini söylerken Bakırköy’de ihtiyaç sahiplerine, engellilere, yaşlılara, kreşlere verdiği hizmeti aşevi hizmetini kesti.

‘İşçinin emekçinin alım gücü günden güne daha düşüyor. Artan işsizlik, kadın cinayetleri, istismarlar, tarikat ve cemaatlerde çocuklara yapılan zulümler...’

DEÜ Hastanesi SES İş Yeri Temsilcisi Günseli Uğur: Çocuğunun kaç yaşında olduğunu sorunca önce 5 aylık dedi, sonra ‘1 ay öncesinde kaldım ben, 6 buçuk aylık oldu’ dediğinde kısa bir sessizlik oldu.

Adana’da MarBit Konfeksiyon’da patronun fabrikayı kapatarak alacaklarını gasbetme girişimine karşı mücadele eden ve direnişleri kazanımla sonuçlanan kadın işçilerden biri yazdı.

Bugün kadınların tam da hakları için mücadele etme zamanı. Özellikle seçim sürecinde sistemi düzeltme değil emekçiler lehine değiştirme mücadelesinin bir parçası olmalarının zamanı.

‘Bu süreçte yaşananları insanın aklı almıyor. Her şey büyük bir kargaşa içinde, hiçbir yerde düzen yok. Bu düzensizlik insanların mağduriyetini de artırıyor.’

‘Çok acı bir şey de var; çok kozmopolit bir yer Maraş. Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Suriyeli… Çok fazla insan var. Ama hâlâ keskin bir ayrım var. Yıkıntı, ölüm var. Bu kin, nefret, ırkçılık nedir?’

Ankara’da bile depremin etkilerini komşularımızla, iş arkadaşlarımızla kurduğumuz bu dayanışma ile aşarken depremzede kadınların dayanışma olanaklarının ellerinden alınması akıl kârı değil.

İskenderun’da depremzede olan hem de gönüllü olarak hem gönüllü olarak Tüm gönüllülerimiz... Acıyla yanan bu şehirde insanları gülümsetmeyi başardığınız için sizlere teşekkür ederim.