MEKTUP
Depremin ardından Hatay'dan Batıkent'e gelen Seval, çocukları olduğu için ‘evim yıpranır, çıkın’ diyen ev sahibine inat hayatı yeniden kurmaya çalışıyor.
‘Bizler çalışmaya, birleşmeye devam edeceğiz, haklarımızı sonuna kadar arayacağız, yarını hep birlikte kuracağız.’
Narlıdere'de kadınlar 8 Mart'ta sokaktaydı. Nuriye Erdoğan, Narlıdere Demokrasi Platformundan kadınlar ile yan yana gelişlerini mektubuyla anlatıyor.
Kız kardeşlik köprüsü çağrımıza karşılık veren Ankara’dan bir drama eğitmeni Antep’te bir araya geldiği depremzede çocukların ve kadınların yaşadıklarını Ekmek ve Gül’e yazdı.
'Mata işçilerinin kazanımı bizlere de yol gösterecek, bizlere de öğretecektir. Bu sebeple Key Teknik fabrikasındaki bütün mesai arkadaşlarım adına direnişi bir kez daha selamlıyorum.'
‘Çoğunlukla kadınların çalıştığı fabrikamızda açık şekilde yapılan mobbing, aylardır dayatılan zorunlu mesailer ortadayken sendikamız bizi yine görmezden geldi ve 8 Mart’ı es geçti.’
‘Kendince vicdanlı görünen okul sahibimiz ‘deprem kontenjanı’ açtı, depremzedeleri ücretsiz kaydediyor.’ Peki ya sonrası, sonrasını Aslı Yorulmaz mektubunda anlatıyor…
Depremden etkilelenen illerden biri olan Urfa'dan depremzede bir genç kadın, depremlerin ardından kadınların ve çocukların yaşadıklarına dair gözlemlerini mektup olarak kaleme aldı.
Gemlik Yazaki fabrikasından işçiler başlattığımız Kız Kardeşlik Köprüsü kampanyasına katılıp ellerinden gelen tüm imkanlarla seferber oldular.
Kadınlarınsa depremlerde en çok zorlananlar olduğuna gerek Van depremini yaşayarak gerekse şubat ayında yaşanan depremlerde deneyimleyerek gördük.
Ortada olmayanlar bir anda çıkıp ilk iş OHAL ilan etti. Gönderdiğimiz yardım tırlarına el koyduklarını da gördük. İnsanlara yardım için koşturan cemevlerine kayyum atarken gördük.
Kader kader diyorlar. Hayır! ben kabul etmiyorum. Deprem öldürmez, sağlıksız yapılan binalar öldürdü onca vatandaşımızı.
Hepimizin malumu, biliyoruz ki aile evinde asla bir düzen olmaz, ansızın gelen misafirler, sürekli yapılacak ev işleri, pazar, market alışverişi derken ders çalışmaya vakti kalmıyor…
Atölye Dönüşüm grubundan kadınlar, Ankara'dan deprem bölgesine çocuklara ve kadınlara özel bit önleyici tokalar yapıp, gönderiyor.
Bir araya gelen Narlıdere ve Balçova Ekmek ve Gül gruplarından kadınlar yaptıkları çeşitli tartışmalarla deprem bölgeleriyle dayanışmayı nasıl öreceklerini ve bundan sonra neler yapacaklarını konuştu.
Kayseri Ekmek ve Gül’ün Kız Kardeşim için Bir Ped de Benden kampanya çağrısına karşılık veren 26 yaşındaki Özlem: Umarım bu kampanya daha çok yayılır, konuşulmayan şeyler daha çok konuşulur.
Depremin bizde yarattığı korkunç etki devam ederken ben zor bela işten izin alabildim ama çoğu arkadaşımın işyerinde baskıyla karşılaştığını gördüm.
‘Öfkemizi beton yığınlarının altında kalınmasına sebep olanlara, önlem almak yerine rant peşinde koşanlara çevirmeliyiz.’
‘İki bebeğe hamile arkadaşımız patronu tarafından fabrikaya çağrıldı tehdit edilerek. Üç canlı arkadaşımız o haliyle daha depremin üstünden saatler geçmişken fabrikaya gitmek zorunda kaldı.’
Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Selda Arslan, kadınların depremin ardından ördüğü dayanışma sürecini anlattı.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.