2022’de tacizcinin elini kolunu sallayarak girdiği Anadolu Üniversitesi içindeki Yunus Emre KYK Yurdunda bu kez de bir öğrenci bıçaklanarak yaralandı.

Anadolu Üniversitesi içindeki Yunus Emre KYK Yurdu’nun kapısında bir öğrenci bıçaklanarak yaralandı. İddiaya göre özel güvenlik birimleri olaya müdahale etmezken, yaralı öğrenciye yardım etmeye çalışan öğrencileri zorla yurt bahçesine topladı. KYK yurdundaki öğrenciler, yurt müdürünün yurttan çıkışları yasaklayarak öğrencileri tehdit ettiğini iddia etti.

Üniversiteler, her zaman sosyal medya, duyuru sayfalarındaki başarı reklamlarından fazlasıdır. O kadar fazlasıdır ki gösterilenin aslında tam tersidir gerçek olan. Anadolu Üniversitesi’nin herhangi bir resmi sosyal medya hesabına girseniz, 22 Mayıs Çarşamba günü reklam edilenin "şenlik" ile öğrencilerin ne kadar mutlu olduğudur. Öğrenciler o kadar mutludur ki sanki o gün bir sıra arkadaşımız, okulun içinde bulunan Yunus Emre KYK Kız Öğrenci Yurdu önünde bıçaklanmamış gibi...

ALTI KAVAL ÜSTÜ ŞEŞHANE!

Hepimizin maalesef çok geç haberi oldu. İddiaya göre çarşamba günü akşam saatlerinde arkadaşını yurdun önünde beklerken, yurda paket getiren kurye ile tartışma başlıyor. Tartışma esnasında yurdun önünde bekleyen öğrenci (erkek) önce karın boşluğundan daha sonra bacağından bıçaklanıyor. Yurt önündeki özel güvenlik kulübesinin hemen yanında olurken olaya ÖGB müdahale etmiyor. Yurttaki kadınlar koşuyor ve ilk müdahaleyi yurtta kalan bir öğrenci yapıyor. Bununla da kalmıyor polisi de ambulansı da arayan yine öğrenciler oluyor. Tüm bunlar yaşanırken ÖGB ne yapıyor? Öylece durup güvenlik kulübesinden izliyor ve ancak kalabalık toplanınca kalabalığı dağıtmak için çıkıyor kulübesinden.

Yine iddialara göre, yurt müdürü üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getiriyor. Olay sonrası yurtta kalan arkadaşlarımızı bahçeye toplayarak bu olayın yurttaki öğrencileri ilgilendirmediğini ifade ediyor. Yurttan çıkışı yasaklıyor, fotoğraf video çekmenin yasak olduğunu yapan olursa yurttan atacağını ifade ediyor. Sebebi ise yurdun kapısının hemen yanı başında olan olayda, bıçaklayanın da bıçaklananın da yurttan olmamasıymış!

Son sözü ise bu olayın kesinlikle duyurulmayacağı herhangi bir paylaşım veya haber görmek istemediği oluyor. Yurt müdürü, öğrencilerin her gün o kapıdan girip çıktığını unutuyor sanıyorum. Aşağı inip arkadaşıyla sohbet ettiği, yemek siparişini aldığı, kargosunu aldığı; aslında yurdun bir parçası olan ve üniversitenin içinde olan bir yurdun kapısının önü mü öğrencileri ilgilendirmiyor?

GÜVENLİ YURT VE KAMPÜS TALEBİMİZ ETRAFINDA MÜCADELE ETMEYE!

Hatırlatalım; 2 sene önce Yunus Emre KYK Kız Öğrenci Yurdu’na bir tacizci elini kolunu sallayarak girebilmişti. Güvenli yurt, güvenli kampüs sesimizi bastırmaya çalışanlar "bu olay kapansın" diyen ve öğrencileri tehdit eden zihniyettir.

8-10 dakika boyunca birbirleriyle tartışan iki kişiyi ayırmaya tenezzül etmeyen ÖGB ise üniversitenin yemekhanesinde intihar eden arkadaşımız Resul'u anmak istediğimizde önümüzde duruyordu.

Bizler, Türkiye’nin dört bir yanından okumak için üniversitelere gelen öğrencileriz. Okumak bir yana şöyle dursun KYK yurtlarında tacize uğruyoruz, KYK yurtlarından arkadaşımızın cenazesini çıkarıyoruz, bıçaklanıyoruz. Tüm bunlara karşı koyduğumuzda ise tehdit ediliyoruz.

Bizler güvenli kampüs, güvenli yurt talebimizde ısrarlı olmadığımız sürece boğazımızdaki urganı sıkmaya devam edecekleri aşikar. Bugün bir kukla tiyatrosunda gibiyiz. Öğrencilerin her itirazında kuklalar karşımızda duruyor. El kuklacısı onları seslendiriyor, onları yönlendiriyor. Öğrenci gençliğe ise parasız, bilimsel, laik eğitim mücadelesi etrafında bir araya gelmek; güvenli kampüs, güvenli yurtları yaratmak için kendi mücadele birliklerini kurmak kalıyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül