İsimler değişir, peki ya koşullar?
‘Anlayacağınız Türkiye’de işverenler kadınları ucuz iş gücü olarak görüyor ve sömürmek için de elinden geleni yapıyor. Bu politikalar özellikle hükümetin kadınlara biçtiği rollerle şekilleniyor.’

Türkiye’de çalışan kadın sayısı yüzde 30 oranında. Çalışmak isteyen kadınlar kendilerine uygun iş bulamıyor. Ama ‘ne iş olursa çalışayım’ diyenler de çalıştığı yerlerde her türlü mobbinge maruz kalıyor. Mesai saatleri 8 saatten fazla olanlar, düşük maaşla çalıştırılanlar, verdiği üç kuruş maaş için tüm iş yerinin yükünü yüklemek isteyenler... Yani anlayacağınız Türkiye’de işverenler kadınları ucuz iş gücü olarak görüyor ve sömürmek için de elinden geleni yapıyor. Bu politikalar özellikle hükümetin kadınlara biçtiği rollerle şekilleniyor. Hükümet ve bilhassa Türkiye toplumu kadını ev işi yapmakla, doğurmakla ve evinde oturup çocuğuna bakmakla yükümlü görüyor ve bu yüzden sürekli iş hayatından eksik tutmaya çalışıyor.

İŞKUR’DAN İUP’YE

Kadının çalışma hayatındaki etkisini, konumunu zedelemek için verilen bu savaşın içerisinde çalışmak ve ek gelir sağlamak isteyen bir kadın tanıyorum. İŞKUR programında birkaç sene boyunca belirli periyotlarda çalışıyor. Sigortası, güvencesi, çalışma saatleri ve çalışma koşulları diğer işlere göre daha iyi ve son yıllarda bünyesinde çok sayıda kadın çalışan barındırıyor fakat İŞKUR’un son düzenlemesinden sonra çalışma koşulları ve saatlerinde bazı farklılıklara gidildi. İşgücü Uyum Programı (İUP) ile çalışma günleri üç güne düşürüldü, verilen maaş da aynı oranda düştü. İUP ile üç gün çalışılıp kalan günlerde ise bazı eğitimlerin verilmesi kararı alınmış fakat gerçekte İUP’un çalışma koşulları ne?

‘BİZİ İDARE ET’

Öncelikle çalışan tanıdığımın bu işi tercih etmesinin nedeni yaşadığı yerin konumu, başka bir alanda eğitimin olmayışı ve en önemlisi de ek gelir sağlamak. Bu program kapsamında çalışmaya başlayan kadın, önce gerçekten planlanan şekilde haftada üç gün çalışıyor ve iki gün eğitim alıyordu. Ancak bir süre sonra eğitim verilmemeye başlandı. Ayrıca kış ayı dolayısıyla da haftanın beş günü boyunca kalorifer de yakıyordu.

İlçe Milli Eğitim Müdürünün okula bir ziyareti esnasında kadınla aralarında bir konuşma geçmiş. Konuşmanın özeti şu: Kadına neden okulun kirli olduğu sorulmuş, o da o günün çalışma günlerine dahil olmadığını ve okula da kaloriferi yakmak için uğradığını söylemiş. Buraya kadar her şey normal ama asıl olay İlçe Milli Eğitim Müdürünün sanki IUP’den hiç haberi yokmuş gibi “Sen yine de temizle, bizi idare et” demesi. Sonrasında kadın, İlçe Milli Eğitim Müdürü ile görüşmeye gitmiş, temizleyebileceğini hatta zaten çalışma günleri dışında ara ara temizlik yaptığını da belirtmiş ve iş günlerine dahil olmamasına rağmen yaptığı temizlik için ek bir ücret talep etmiş. Müdürün cevabı ise temizlemiyorsa istifa etmesi yönünde olmuş.

AYAKLARIMIZIN ÜZERİNDE DURALIM DİYE

Bahsettiğim kadın annem. Annem şu an hâlâ çalışıyor. Haftanın altı günü... Çalışması gereken gün sayısı haftanın üç günüyken hafta sonu öğrencilere verilen kurs için de kalorifer yakıyor ve hafta içi her gün okulun temizliğini yapıyor. Ama bunun için ödenen maaş asgari ücretin altında. Bu yazıyı okuyanların bir kısmı “Neden işten çıkmıyor” diye düşünecek ve anlam veremeyecek. Ama bir kısmı da sebepleri zaten tahmin ediyor olacak. Ben yine de açıklayayım. Çünkü ben okuyorum. Ben ve beş kardeşim okuyor. Babam çalışıyordu ama aldığı maaş asgari ücretin bir miktar üzerinde ve altı öğrencili bir eve yetecek miktarda değildi. Artık o da çalışmıyor. Annemin her şeye rağmen çalışmasının nedeni zaten buydu. Babamın işinin sürekliliğinin bir garantisinin olmayışı. En çok da çocukları için bırakmadı işi çünkü o Türkiye’de çok güzel okullarda okuyup işsiz kalanlara, anayasal hakkını kullandığı için pırıl pırıl öğrencileri hapse atanlara, kadınları sadece doğuran, çocuk büyüten, evi derleyen toplayan, çok özür dilerim ama ücretsiz hizmetçi olarak gören zihniyete rağmen kızlarının okumasını ve kendi ayaklarının üzerinde duran kadınlar olarak yetiştirmeyi isteyen bir kadın. O benim annem.

Görsel: Midjourney-Fırat Turgut/Evrensel

İlgili haberler
İşgücü Uyum Programı: Sömürüyü kökle, işsizliği gi...

İşgücü Uyum Programı; TYP'nin bir benzeri olan bu programın içeriği özellikle kadınlar açısından güv...

TÜİK'ten ‘İstatistiklerle Kadın’ raporu | Kadınlar...

TÜİK verilerine göre kadınların eğitim durumu arttıkça kazançları, erkeklerin kazançlarına göre azal...

Edremitli kadınlar 8 Mart için buluştu: 'Esnek çal...

Edremit Ekmek ve Gül Grubu’nun çağrısıyla kadınlar bir araya geldi, güvencesiz çalışmaya karşı mücad...