İşgücü Uyum Programı: Sömürüyü kökle, işsizliği gizle
İşgücü Uyum Programı; TYP'nin bir benzeri olan bu programın içeriği özellikle kadınlar açısından güvencesizliğin ve ucuz iş gücü olarak kullanılmanın resmi ilanı.

29 Ağustos günü Resmi Gazete’de Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından yürütülecek “İşgücü Uyum Programının Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” yayımlandı. Bu yönetmelik çeşitli medya kanallarında “işsizliğe karşı 3 gün formülü” olarak ele alındı. Yönetmeliğin içeriği ise özellikle kadınlar açısından güvencesizliğin ve ucuz iş gücü olarak kullanılmanın resmi ilanı.

ESNEK ÇALIŞMAYA “EĞİTİM” ÖRTÜSÜ

Programın (İUP) “özel politika gerektiren gruplar başta olmak üzere işsizlerin istihdam edilebilirliğini artıracak bilgi, beceri, çalışma alışkanlığı ve disiplinini kazandırmak üzere aktif işgücü hizmetleri kapsamında kamu kurum ve kuruluşları ile iş birliği yapılarak” düzenlendiği belirtiliyor. Buradaki “özel politika gerektiren” grupların başında ise kadınlar geliyor. Keza içeriğe baktığımızda programda “kadın işi” olarak görülen engelli, yaşlı ve hasta bakımı, çocuk bakımına yönelik faaliyetlerin desteklenmesi, kamusal alanların temizliği, ağaç dikimi gibi faaliyetlerinin desteklenmesi olduğunu görüyoruz.

Programa göre eğitimler bittikten sonra haftada 3 gün 7,5 saat çalışma süresi olacak. En fazla 10 ay süren programda sigorta primleri ve “cep harçlığı” olarak ifade edilen ücret, çalışma günlerine göre verilecek. Katılımcıların ücreti İşsizlik Fonundan sağlanacak. Ortalama ücretin de günlük 566 lira olacağı ifade ediliyor. Bu aylık 6 bin 792 lira gibi komik bir rakama denk düşüyor.

İktidarın kadın istihdamına yönelik politika ve tartışmaları devam ederken kadınların istihdama çekilmesi adı altında OVP ve 12. Kalkınma Planı’nda kadınlar için esnek bir istihdam biçimi öneriliyordu. İşsizlere müjde gibi sunulan bu program “gerekli becerilerin edinilmesini sağlama” örtüsü altında kadınlara güvencesiz esnek çalışmanın dayatılmasının somut hali.

SİGORTA VE ÜCRET SALLANTIDA

Bu program geçtiğimiz senelerde uygulamaya konulan, 6 Şubat depremleri döneminde de öne çıkartılan Toplum Yararına Program’a (TYP) oldukça benziyor. TYP gibi işsizliğe çözüm olarak öne sürülen İUP’de de programın ilk bir ayı seçilen alana göre eğitimler veriliyor; kalan sürede ise çalışma süreci başlıyor. Programda maksimum 10 ay olarak belirlenen uygulama süresi, iş yeriyle imzalanan sözleşmeye göre daha da kısa olabiliyor. Ayrıca İUP’ye başvuran ve kabul alan kişiler işçi olarak değil “katılımcı” olarak nitelendiriliyor. Bu durum İUP kapsamında çalışacak işçilerin kıdem tazminatı gibi haklarından mahrum kalarak sözleşme bittiği gibi işten çıkartılmasına sebep olacak gibi görünüyor.

Geçtiğimiz yıllarda TYP’de de benzeri sorunlarla karşılaşılmıştı. TYP kapsamında çalışan işçiler kursiyer olarak istihdam edilmiş ve bu kadınların birçoğu iş bulamadıkları ve imkansızlıklar nedeniyle bu şekilde çalışmak zorunda kalmıştı. Ancak TYP, kadınlar açısından güvencesiz bir istihdam, izinsiz çalışma, kadrolu çalışanların işlerini devralma, tüm ağır işleri göğüsleme ve bunların karşılığını alamama, TYP sonrası kadrolu bir şekilde çalışamama şeklinde sonuçlanmıştı. (https://ekmekvegul.net/gundem/typli-kadinlar-her-is-bitiminde-depresyona-girmek-istemiyoruz)  Bugün açısından İUP’nin de benzeri bir tehlikesi var. Hasta olunca dahi verilen izin aşılınca işten atılma, sigorta priminin ve ücretin yatmaması gibi sorunlar kadınları bekliyor.

Bu programın kamu kurumlarında uygulanması, kamuda çalışan kadınların özel sektörde çalışırmışçasına bir muameleye tabi tutulmalarına sebep olacak. İşçilerin sahip olduğu sendikalaşma gibi birçok hakka erişemeyecek olan İUP’liler taşeron çalışanların çalışma koşullarının da çok altında bir koşullarda çalışmaya sürülecek gibi görünüyor.

SADAKA DEĞİL ÜCRET!

Verilecek ücretin “cep harçlığı” olarak adlandırılmasıyla da bu programla çalışacak olan işçilerin emeği değersizleştiriliyor, ücretin kendisi bir sosyal yardım gibi lanse ediliyor. İktidar, insanca yaşayacak bir ücret vermekten ziyade kadınların cebine üç kuruş “sadaka” koymayı, adına da istihdam, işe uyum teşviki demeyi hedefliyor. Bunun yanı sıra kamu kurumlarında işe başlayacak olan İUP’liler -her ne kadar yönetmelikte tersi söylense de- kamu emekçilerinin yerine de ikame edilme gibi bir tehdit ile karşı karşıya.

KADINLAR İÇİN NE DEMEK?

Bu durum kadınlar açısından aileye ve iktidara daha fazla bağımlı hale gelmek anlamına geliyor. İktidar çocuk ve yaşlı bakım ihtiyacını kamusal bir hizmet olarak gidermeden, insanca yaşanacak bir ücret ile istihdam etmeden kadınlara yoksulluğun, ev içi angaryanın ve ağır emek sömürüsünün tüm yükünü yüklemeyi sürdürecek.

Kadınların eşit bir şekilde istihdama katılması için atılabilecek tüm hamleler bir kenara, iktidar bu yol ile kadın işsizliğini de gizleyerek var olan soruna sanki bir çözüm bulmuş gibi tartışmayı sürdürecek. Ancak gerçekte işçi ve emekçi kadınların yaşadığı yoksulluk ise gün geçtikçe derinleşecek.

EMEĞİMİZİN KARŞILIĞI İÇİN...

İktidarın kamudaki istihdamı burjuvazinin ihtiyaçları için esnekleştirip, ucuzlaştırıp, güvencesizleştirdiği ve bu hamlelerin son hızla devam edeceğini göz önüne aldığımızda işçi ve emekçi kadınlar açısından tablo çok parlak görünmüyor. Ancak tüm işçi ve emekçi kadınlar açısından kendi ihtiyaçlarını karşılayamama, çocuğunun beslenmesini koyamama, kredi kartı borçları içinde; sürekli diken üzerinde bir yaşam sürmenin çekilmez olduğu apaçık. Bunun karşısında Şimşek programının önerdiği düzene karşı ve bir bir yok edilmeye çalışılan tüm haklar için mücadelenin önemi oldukça büyük. İşçi ve emekçi kadınlar açısından “cep harçlığı” denilen sadakaya boyun eğmekten ziyade kendi emeğinin karşılığını zorla olsa dahi almak kendi kız kardeşleriyle, kendisi gibi işçi ve emekçilerle yan yana gelebilmekle ancak mümkün.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
‘İş Kanunu değişiyor’ diyorlar ama nasıl?

“Esnek çalışma modelleri geliyor”, “Yeni düzenleme çalışan odaklı olacak” ifadeleri gazete manşetler...

Tasarruf bahane, kamuda esnek çalışmayla hak gaspl...

Tasarruf, OVP, kalkınma planları... Kamu emekçisi kadınlar iktidarın geleneğini sürdürdüğü; 80'lerde...

Erdoğan kadını ‘aile’ ile tarif etmeyi sürdürdü: A...

‘Türkiye ile Güçlenen, Türkiye’ye Güç Veren Kadınlar Programı'nda konuşan Erdoğan kadını ‘aile’ ile...