DERGİMİZDEN
16 yaşında evlenen ev işçisi Güneş’in hayattan en önemli beklentisi kimseye muhtaç olmadan yaşamak, çocuklarına iyi bir gelecek sunmak...
Okulda dersler bittikten sonra öğrenme ve konuşma güçlüğü olan üç öğrenciye destek eğitim veriyorum… İleri düzey konuşma güçlüğü olan öğrenci bile ‘yemek’ ve ‘acıktım’ demeye başladı.
Toplumsal hayat her yönden bu kadar zor ve pek çok kötülükle malulken annelerin dışarıda akan bütün bu hayata ellerindeki kısıtlı imkân ve zamanla karşı koymaları mümkün değil.
Bir kadının fizyolojik ve psikolojik olarak bir doğumdan diğerine hazırlanması üç yılı bulur. Bu süre düşerse düşerse anne tükenmesi dediğimiz fizyolojik ve psikolojik sağlığın bozulması ortaya çıkar.
“Zamanı tüm bedenimle bir başka türlü ölçtüm. İnsanın neler yapabileceğini, hem de her şeyi yapabileceğini keşfettim...”
Estha ve ikiz kardeşi Rahel’in etrafında dönen anlatıda, anneleri Ammu aracılığı ile kadın olmanın zorlukları her bakımdan gösterilir.
Ağır çalışma koşullarına karşı sendikalaşan ve işten atılan Barutçu Tekstil işçisi kadınlar direnişte “biz” olmanın ne kadar güçlendirici olduğunu öğrenmişler.
Bu ay dergimizde çocuk istismarı dosyası açıyoruz. Ayrıca tarikat cemaatlerin kadınların hayatına etkileri, anayasa değişikliği tartışmaları, asgari ücret zammına kadın işçilerin tepkileri yer alıyor.
2022 yılı kadınların öfkeleriyle korkuyu yırtıp attığını gösterdi. 2023 yılının ilk Ekmek ve Gül’ünü de kadınların 2023’e bıraktığı öfke, cesaret ve tartışmalar ile dolduruyoruz.
Gizli koalisyon ortağı olarak kanatlarının altına alan, her birini okul, yurt, kuran kursu açmaya yönlendiren iktidar bunları sürekli olarak yüreklendirdi.
Kadınların nasıl ve kime ibadet edeceklerini nasıl, koşullarda çalışacaklarına kadar karar veriyorlar. ‘Azla yetin patrona itaat et’ diyorlar.
İşe alınırken işçilere kadere inanıp inanmadığı, alınyazısına göre mi hareket edeceği, sendika hakkında ne düşündüğü soruluyor, örgütlenme olursa haber vermek için yemin ettiriliyorlar.
İkitelli’den Zehra çocuğunu sıbyan mektebine gönderiyor. Çünkü kreşler çok pahalı. Kaygıları çok, ama bir yandan da bu kararının doğru olduğunu düşünmek de istiyor…
Çünkü bugün açısından gençliğin ihtiyaçları, gelecek planları, hedefleri, hayal ettiği yaşam AKP iktidarının çizgisiyle uyuşmuyor.
Çok kısa zaman içinde şlak diye yüzümüze patlatılacak, hayatımızın orta yerine hak gaspı yağdıracak bir sürpriz konfeti elinde bekliyor tek adam ve ekibi; adı da Anayasa değişikliği.
Filmde, insanı acı acı gülümseten, insanlığından utandıran, umut dolu beklentilerden derin umutsuzluklara savuran, güldüren, öfkelendiren, tedirgin eden, harika sahneler var.
Dinle, devletle, sistemle ve yaşanmış bitmiş diyemeyeceğimiz geçmişle de derdi var şairin, aşktan, dirençten, ölümden bahseden şiirleri de var…
Çocuk istismarını daima gündemde tutmak, sorunu doğru tarif etmek, anlamak ve anlatmak gerekiyor. Sorunun ortadan kalkması için hukuki, sosyal ve politik yönleriyle bütüncül bir mücadele yürütülmeli.
Son 20 yılda kamuoyunun gündemine onlarca istismar vakası girdi. Yeterli önlemler alınmış olsaydı, etkin bir soruşturma yapılıp, “münferit bir hadise” diye geçiştirilmeseydi bunlar yaşanmayabilirdi!
İnsanca yaşayacak bir ücret için, tüm işyerlerinde kadın-erkek işçilerin ilk yapacağı şey istenecek ek zam talebini belirlemek ve mücadele biçimine de karar vermek...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.